elma,armut,limon
Diger Hikayelerim
Kucuk Ruhun Hikayesi
Zamanin Degeri
Hepimiz bir Wo'yuz.
Kislali'yi Anarken
Sonia'nin 3 L'si
Yavas Dans
Insanlari deneme!
Jerry..!
Kader Hikayesi
Katran Yatagi
Herseyin sonu gibi gorunen An'lar
Insan Yapmak
Yasadiginiz hergun ozeldir..
Sevgi Heryerde Var
Pygmalion
Sevgi turleri
Zamanin ince dilimleri
Insanin hayatini degistiren an...
bana mail atin
Hikayeler ana sayfa
elma,armut,limon
HAYAT DIYE BIR SEY VAR!
"Nedir, ne oluyor, unuttunuz mu yoksa yasadiginizi, günler, kizgin küller gibi bütün duygularinizi kavurup öldürerek mi geçiyor üzerinizden, arzuyla dudaginizi isirdiginiz olmuyor mu hiç, bir muzik sesiyle söyle bir koltugunuzda dogruldugunuz, aniden bir yaz yagmuru gibi bosaniveren sebepsiz sevinçlere inanmiyor musunuz, bir agaç gölgesinde bir an durmak, bir aksam üstü denize baktiginizda bu sonsuz sularin kipirtisina sasmak yok mu artik, elele tutusmak, bir avucun bir baska avuca dokunmasinin yarattigi ürperti de hayal hanesinde kendine bir yer bulmuyor mu, bitti mi bu macera, çekildiniz mi hayattan, hayatin sizin bulunmadiginiz yerlerde yasandigina mi inaniyorsunuz, daha bitmeden bitirdiniz mi her seyi, yorgun ruhunuz yeni coskular için hazir hissetmiyor mu kendini. Delirdiniz mi siz?

Su kösebasinda karsiniza ne çikacagini ne biliyorsunuz, biliyorum genellikle köse baslarindan açlik, aci ve ölüm cikiyor karsiniza ama kimbilir, belki eski bir dosta, belki güzel bir kadina, belki okunmus kitaplar satan bir sahafa da rastlayabilirsiniz, bir piano sesi duyabilirsiniz ya da bir Rumeli türküsü açik bir pencereden , bir sögüt agaci görebilirsiniz çocukken kabugundan düdük yaptiginiz, dans adimlariyla yürüyen bir çift bacak geçiverir önünüzden, bir oglan bir islik çalabilir, hatta siz bile çalabilirsiniz.

Ne sevinci, ne hayati, ne eglencesi para yok ki diyorsaniz eger ve eglenmek için paranin gerekliligine bu kadar inaniyorsaniz, emin olun paraniz oldugunda da eglenemezsiniz, para eglenmeyi çesitlendirir sadece ama eglenceyi yaratamaz, öpüsmek parayla degil, sarki mirildanmak parayla degil, acaba o simdi ne yapiyor diye düsünmek parayla degil, tv'de iyi bir film seyretmek parayla degil, sizin için demlenmis bir bardak çayi, bu benim için yapildi diye neredeyse gururla alip, bardagi ince belinden sikica kavrayip içmek parayla degil.

Bir tabak semizotunu sevinçle paylasabilirsiniz ve hiç bir pahali lokantada bulamayacaginiz bir tad alirsiniz, eger bir tabak yemegi paylastiginiz, paylasmak istediginiz insansa. Hayat diye bir sey var. Sadece sizin olan, sadece size ait, içinde sadece sizin gördügünüz çiçekler açan, yalnizca sizin müziklerinizin çaldigi bir bahçe var, sokmayin oraya öyle herkesi, çiçeklerinizi baskalarinin çapalamasini beklemeyin, sarkilarinizi baskalarina söyletmeyin, anladik ahmakliklar oluyor, aptalca kararlar veriliyor, hepinizin hayatindan bir seyler çaliniyor, hayallerinizi teker teker buduyorlar, ümitlerinizi öldürüyorlar, çaresiz birakiyorlar sizi, yenildiniz belki de, yenilginin agir yaralarini tasiyorsunuz ruhunuzda ama gene de bir hayatiniz var sizin, sadece size ait bir bahçeniz, durup soluklanacaginiz, yaralarinizi yikayacaginiz, çiçeklerini seyredebileceginiz bir bahçe, sogukta bir bira içebilirsiniz, bir agacin gölgesinde durabilirsiniz bir an, sabaha karsi uyanip her ay yeniden dogan hilale bir bakabilirsiniz, cok sevdiginiz bir kitabi bir daha karistirabilirsiniz, asik olabilir ya da asik olmayi düsünebilirsiniz.

Sevdiklerinizi özleyebilir ve bir gün yeniden kavusabileceginizi hayal edebilirsiniz, geceleri agaclarin daha degisik koktugunu fark edebilirsiniz, yeni bir salata icat edebilirsiniz, sevgilinizi çirilçiplak soyup evde öyle dolastirabilirsiniz, saçlarinizi her zamankinden daha degisik kestirebilir, evinize bir gün de baska bir yoldan gidebilirsiniz, aliskanliklarinizi degistirmek için kendinize karsi müthis bir savas açabilirsiniz.

Hayat diye bir sey var, her zaman size kesfedilecek genis alanlar birakan, ne kadar yasarsaniz yasayin daima bilmediginiz, kuytularina sokulamadiginiz bir hayat, sadece size ait bir hayat.

Biliyorum dertler cok, ahmakliklar yapiliyor, sikintilar bitmiyor, günler birbiri ardina burusup eskiyor, yorgunsunuz, belki yeniksiniz. Teslim mi olacaksiniz peki?

Hayal kurmayacak misiniz, çilginca sevismeyecek misiniz, bir daha opusmeyecek misiniz, agaclara bakmayacak misiniz, denizlere sasmayacak misiniz, ani ve sebepsiz sevinçlere inanmayacak misiniz, bir tabak semizotunun tahmin edemeyeceginiz kadar lezzetli olabilecegini hiç düsünmeyecek misiniz, sizin için demlenmis bir bardak çayi bardagi belinden kavrayip içmeyecek misiniz her seyi. Delirdiniz mi siz? Hayat diye bir sey var, evet orada, elinizin hemen yaninda duruyor."

Ahmet Altan

1