p&y.jpg (14587 bytes)

FIKRALAR

Adamın biri balona binmiş, uçarken yolunu kaybedip bilmediği bir yerde bir çayıra doğru sürüklenmiş. Balonun aşağıya çok yaklaştığı bir sırada aşağıda birini görmüş ve sormuş:
- Kayboldum, nerede olduğu söyleyebilir misiniz?
- Bir çayırın üzerinde uçmakta olan bir balonun içinde şu kadar yüksektesin!
Balondaki şahıs bu cevap üzerine:
- Siz profesör olmalısınız.
- Evet, nereden anladınız?
- Söylediğiniz hersey %100 doğru fakat verdiğiniz bilgiler hiç bir işe yaramıyor.
Bunun üzerine aşağıdaki adam, yukarıya seslenir:
- Siz de işadamı olalısınız.
- Evet, siz bunu nereden anladınız?
- Birincisi, kim olduğunuzu, nereden geldiğinizi, nereye gitmek istediğinizi, amacınızı bilmiyorum ve tamamen kaybolmuş durumdasınız, buna rağmen size yardımcı olmamı bekliyorsunuz. İkinci olarak da, benimle karşılaşmadan önce hangi durum ve pozisyonda idiyseniz şimdi de aynı yerdesiniz buna rağmen beni suçluyorsunuz.

---------------

Genç çocuk son model Porsche'u ile yolda ilerlerken kırmızı ışıkta durur. Tam o sırada arkadan gelen bir kamyon büyük gürültü ile arabaya çarpar. İkisi de inerler bakarlar ki arabanın arkası haşat. Kamyonun şoförü, gencin ayaklarına kapanır:
"Abicim sen beni affet. Ben 30 yıl çalışsam bunu ödeyemem. Sen şu kardeşini affet" der.
Çocuk bakar ki adamın hakikaten hali vakti pek yerinde değil. Adamı affeder ve arabasına binip yoluna devam eder. Çocuk iki, üç ışık sonra tekrar durur. Derken yine büyük bir gürültüyle arabasına arkadan çarparlar. Çocuk arabadan iner bir de bakar ki yine aynı kamyon şoförü arabasına vurmuştur. Ancak bu sefer şoför kamyondan dışarı çıkmadan sadece kafasını pencereden uzatır ve:
"Abi benim ben.. Devam et!"
.

---------------

Astronom güneş tutulmasını izlemek için Afrikaya gitmişti. Yamyamların eline düştü. Onu bir direğe bağladılar ve başına bir nöbetçi diktiler. Nöbetçiyle çat pat konuşmaya çalıştı.

- Bana ne yapacaksınız?

- Seni yiyeceğiz.

- Beni ne zaman yemeyi düşünüyorsunuz? Yarın öğle yemeğinde... "Harika" diye geçirdi aklından astronom. Ertesi gün öğle üzeri güneş tutulması olacağını biliyordu. "Bunlara güneşe hükmeden bir tanrı olduğumu kanıtlar, paçayı kurtarırım."diye düşünürken, "Ama biraz gecikebilir", diye devam etti nöbetçi, "çünkü yarın önemli bir gün. Öğle üzeri bütün kabile hep birlikte güneş tutulmasını izliyeceğiz de."  

-----------------

Bir salyongaza yoldan geçerken bir kaplumbağa çarptı. Acil serviste gözünü açan salyongaza neler olduğu sorulduğunda: "Pek hatırlamıyorum " dedi, "Herşey o kadar hızlı olduki.."

----------------

Temel pilottur. Birgün yine uçağı zar zor hava alanına indirir ve söylenmeye başlar.

- Üf be her seferinde böyle zorlanıyorum, ne diye bu pistlerin genişliği 5km uzunluğunu 20m olur anlamıyorum.

----------------

Temel oğluna sormuş: "Su kaç derecede kaynar?"

Oğlu:  90 derecede, demiş.

Temel: "Oğlum 90 derecede kaynayan dik açıdır."

---------------

DursunTemel'e sorar:

- Ula Temel bir şeye ateş ettiğimizde neden bir gözümüzü kapatıyoruz ki? Temel cevap verir:

- Ula sen de çok cahilsin Dursun. İki gözümüzü kapatırsak hedefi nasıl göreceği da?

-----------------

Temel bir binanın altıncı katından düşmüş. Hemen etrafına bir kalabalık toplanmış.Yoldan biri kalabalığı yararak yarlı Temelin üzerine eğilip sormuş:

- Ne oldu?

Temel zorlukla konuşmuş:

- Vallahi bilemiyorum, bende şimdi geldim.

------------------

Bir Türk işadamı iş seyehati için Avusturalya'ya gitmişti.Arabada giderken bir ineği göstererek sordu?

-Bu nedir?

-İnek efendim, dedi kılavuz. İşadamı gülümsedi.

- Bizim oralarda buna buzağı derler. Biraz daha ilerlemişlerdi. Bu sefer bir horoz gördüler. Bizimki sordu:

- Peki ya bu nedir?

- Horoz efendim.

- Bizim oralarda buna civciv derler, dedi.Kılavuz iyce sinirlendi. Biraz daha gidince bir kanguru gördüler. Bizimki ne olduğunu sorunca, klavuz:

- Çekirge!!

--------------

Einstein konferanslarına özel bir şoförün kullandığı bir otomobille gidiyordu. O konferans verirken şoförde dinleyiciler arasında oyurarak onu dinlerdi. Bir gün yine bir yere konferansa gidiyorlardı. Bir aralık şoför:

- "Dr. Einstein" dedi, sizi uzun zamandır defelarca dinledim artık yapacağınız konuşmayı kelimesi kelimesine biliyorum." Yaşlı adam pası almıştı.

- Pekala, dedi şimdi gideceğimiz yerde beni tanımazlar. Palto ve şapkalarımı değişelim ve konuşmayı sen yap.Şoför konuştu. Gerçekten çok iyi anlatmıştı. Biri çıkıp da daha önceki konferanslarda sorulmamış birsoruyu sorana kadar sorular kısmını bile başarı ile götürüyordu. Yinede bozuntuya vermedi:

- Böyle bir şeyi sormanız gerçekten çok garip, dedi. Şimdi arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve size cevap vermesini söyleyeceğim.

"TEBESSÜM MERKEZi" ne gider..

1