Gebelik:
İnsan ırkının çoğalması sırasında kadın bedeni ve kimliğinde yaşanan, tıbbi, psikolojik, sosyolojik, etik ve hatta ekonomik; sıklıkla normal, bazense patolojik (hastalıksal) bir süreçtir....
Beklenen süresi 40 haftadır. Süreç döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesiyle başlar...Bu olağan üstü mucizevi başlangıcı ödüllü bir belgeselle izlemenizi tavsiye ederim. Resme tıklayın..
Gebelik kararını iki yada bir kişi verebilir. Ama sonuçlarından üç yada daha fazla insan hatta bütün toplum ve gezegenimiz etkilenir... Ne yazıktır ki bu çok önemli kararı biz insanoğlu çoğu zaman bu karar için gerekli ruhsal olgunluğa erişmeden veririz... Belkide bu olgunluk için zaman yoktur ve bunu beklesek ırkımız yerterli hızda çoğalamayabilir. Ancak ne varki, beklenmeden yada hesapsızca meydana gelen bebeklerimizin yaşadıkları dram; her gün haberlerde, doğa ve gezi dergilerinde , belgesellerde acımasızca karşımıza küresel bir sorun olarak çıkmaktadır. Bedelini körpe bedenlerin ve masum ruhların ödediği bir dram.... Çoğuzaman çevremizde herşeyin normal gittiği gebeliklere rastlarız, çünki normal gitmeyenler zaten gözlerden uzakta hastane odalarındadırlar.
Bakın Steven GABBE isimli meşhur bir doğum hocası konunun esas kaynaklarından sayılan kitabında gebekiğin istenmeyen sonuçları (komplikasyonları) olarak nelere yer vermiş:
Düşük: Gebeliğin erken ve istenmeden sonlanması.
Dış gebelik: Döllenmiş yumurtanın rahimdeki uygun yerlerden başka biryere yerleşmesi. Anne hayatını tehlikeye sokar.
Erken Doğum: Doğumun beklenenden erken gerçekleşmesi. Sıklıkla bebek zarar görür.
Çoğul Gebelik: komplikasyon sayılır çünki problem sıklığı daha yüksektir.
Rahim içi büyüme geriliği: Doğacak çocuğun bütün geleceğini ilgilendirir...
Gecikmiş Doğum: Zamanını geçirmiş gebeliktir.
Eş yerleşiminde bozukluklar: Anneyi bebeğe bağlayan plasenta yani ''eş'' yerleşimindeki tehtitkar (hem anneyi hem bebeği) yerleşim farklılıkları. (Kanama ve düşük riski vardır)
Gebelik zehirlenmesi: Zehirli gebelik, gebelik toksemisi, eklampsi, preeklampsi gibi kelimeleri duyarız...sıklıkla... ...gebelik sırasında hipertansiyon gelişmesi(kanbasıncı artması), idrarda protein görülmesi, ekstremitelerde(kol ve bacaklar) su toplanması na bağlı şişlik(ödem) varlığı preeklampsidir. Bütün bunlara havale, yani nöbet(= kendinden geçerek kasılma) da eklenirse eklampsi deriz sonderece tehlikeli bir durumdur. Ancak bütün bunlar olmadan da tek başına hipertansiyon tüm gebeliklerde % 5 - 10 oranında görülebilir.
Yukarda saydığımız ve daha sayamadığımız pek çok komplikasyona rağmen pek çok gebelik başarıyla sonuçlanır ki buda bizim varlığımızı sağlar... Kim bilir belkide sorunsuz bir gebelik daha büyük bir sorunun başlangıcı olabilir....(Saddamlar, buşlar, hitlerler...vs) (!)
Gebelik, üçer aylık (ki bu aylara trimestr denir) üç ayrı dönemden oluşur. Herbir dönemin anne ve bebek (anne karnındaki bebeğe fetus denir) açısından farklı, anlamları vardır.
Devam edecek....