|
KOÇ (21 Mart-20 Nisan)
Israr ve inat şampiyonudur (demek ki bu burç keçi burcu adını da alabilirmiş). Bir kez karar verince, fikirlerinin doğruluğuna tereddütsüz inanır, farklı görüşte olanları inatla göz ardı eder. Çok dürüst olduğu için, incelik gösteremez. Size içinizi yakacak bazı gerçekleri de söyleyebilir. İstediği yapılmazsa bir çocuk gibi davranabilir. Sabırsız ve tahammülsüz ama açıksözlü, coşkulu ve temkinsizdir. Saldırgan olduğu doğrudur. Genellikle tos atma pozisyonunda birilerinin üzerine giderken görülür. Kızdığı zaman, ani darbeleriyle her şeyi kırıp geçirebilir. Ayrıca, insana saçını başinı yoldurtacak kadar dikkafalıdır. İşlerin aslı esasıyla değil, fuzuli kısmıyla uğraşir. Her yeni işe tam bir maymun iştahıyla sarılır. Önüne çıkan hemen her şeye gözü kapalı atlayabilir. Bu durum, fazla düşünmeden, sorgulamadan hareket etmesine neden olur. Hemen her konuda heyecan ve arzuyla davranır. Ama ilk anda duyduğu bu heyecan fazla sürmez, bir anda her şeyden vaz geçebilirler. Hatta aşklarından bile… Sınıf gezileri gibi toplu eğlencelerde en saçma öneriler onlardan gelir. Solucanları ve sümüklü böcekleri kızartmaya, yeme-içme yarışları yapmaya kalkarlar. Herkese sen diye hitap eder ve enseye tokat davranırlar. Koç için daha çok, şan şeref önemlidir. Postaya mektup atarken, son anda edinebildiği en kıytırık titri dahi zarfın üzerine yerleştirmeye çalışır. Koçun sağlığı pek parlak değildir. Doğru dürüst sağlıklı beslenmek, soğuk ve rutubetten korunmak ve düzenli bir hayat sürmek yerine, kendini harap edecek her yolu dener. Çok içer, çok baharatlı yemekler yer, buz gibi odalarda çıplak uyur. Bir koçun spordan anladığı, genellikle, boynunu kırmak falandır. Koçlar aşkta bir numaradır. Şampanya mantarı gibi fırlar ve tıpkı onun gibi düşerler. Koç kadını ihtiyaç duyarsa erkekleri çatalına makarna gibi parmağına dolar. Yemek yapıp ev temizlemekle ömür tüketmez; seyahat eder, mobilyaları, evini, işini, saçını değiştirir, harcar, tüketir, heyecanlandırır, sinirlendirir, oyar, delikler açar, üzerinde gezinir, üzerinde tepinir…
BOĞA (21 Nisan-20 Mayıs)
Açıksözlü, nazik ve sâdık dosttur. İstikrar ve süreklilik şampiyonudurlar. Herhangi bir şey öğrenmeye de aynı kararlılıkla direnebilir. Rahatına müthiş düşkündür, huzur ve sükuna tapar. Hımbıllık, yerinden kımıldamazlık ve atâlet onların doğasıdır. Bununla beraber, pratik insanlardır, onların hep hayatlarını düzenlemekle meşgul olduklarını görürsünüz. Boğa erkeği elinde kerpeten, pense ve çekiçle dolaşir. Mutfak penceresini onaracaktır veya akan bir musluğa bakacaktır. Bu düzenleme işleriyle o kadar yoğunlaşmışlardır ki, II. Dünya savaşi çiktıktan üç gün sonra haberleri olmuştur. Onlar için en uygun meslek diktatörlüktür. Saddam Hüseyin boğadır. Hukukçu, doktor ve öğretmen olarak çok büyük zararlara yol açabilirler. Para konularındaki öğütleri altın değerindedir. Türkiye ekonomisinde bile, bir dirhem azalmayan kararlılığıyla ve inadıyla iş bitirip köşe dönebilir. En büyük korkuları değişimdir. Güneş ve ay bile boğayı rahatsız eder, çünkü bir batıp bir doğarlar. "Mööö" diye seslenemeyen hayvanların dünya yüzünde bulunmasının gereksiz olduğuna inanırlar. Öyle ilk görüste âsik olmak bogalara göre degildir. Harekete geçmeleri için kizismalari, kizismalari için de zaman gerekir. Onlardan tutkulu ve atesli sevgi beklemenin anlami yoktur. Bunun yerine boga karsisindakine güven telkin eder, onu korur, kollar. Sevgili veya es deyince akillarina gelen, soba, çati, duvar, hali, yemek gibi seylerdir. Boga kadinlarinin özellikle gözleri pek güzel olur (bilindiği gibi, boğanın kadını inektir); neler olup bittiğini anlamadan izledikleri dünyaya bunlarla bakarlar. En iyi anlaştıkları burçlardan biri balıktır. Gerçi boğanın balığın ruhunun derinliklerine inmesi, indiğinde orada neler olup bittiğini gözleyebilmek için dolaşması imkansızdır. Ama yine de, iki taraf kendilerinde olmayan bir şeyleri karşisındakinde somut olarak teşhis edebildiklerinden böyle bir ilişkinin yürümesi muhtemeldir. Deli danalar gibi oradan oraya koşturmaktan hoşlanan yay boğaya ters gelir. Yayı etrafa para saçarken gördüğünde boğa fenalıklar geçirir. Boğanın gözünde yay havaidir, serseridir. Boğanın rahat, huzurlu ortamında da yay bayılma raddelerine gelir, ruhu sıkılır, kendini dışarı atar.¦
|
|