| |
EN ESKİSİ
Çok, ama çok içiyordu.Arkadaşları onu içkiden vazgeçirmek için bir oyun hazırladılar.İçkisine
uyku ilacı koydular, uyuttular.Sonra da evde bir odayı boşaltıp, hepsi beyaz çarşaflara
sarılıp uzandılar.Onu da çırılçıplak soyup çarşafa sardılar.İlacın etkisi geçip
de uyanınca etrafındakilere baktı.Sonra en yakınındakine :
-Neredeyim, dedi.Sen kimsin?Burası neresi?
-Burası öbür dünya...Sana içme dediler, içtin öldün.Ben İstanbul'un fethinde
ölen askerlerden Ali'yim.
Kalktı, gitti, ötekilere sordu :
-Sen kimsin?Sen kimsin?Ya sen?
-Ben Birinci Dünya Savaşı'nda cephede öldüm...
-Ben Balkan Harbi'nde öldüm.
-Ben geçenlerde trafik kazasında öldüm.
Bizimki yine ilk konuştuğuna döndü :
-Heey ahbap, dedi, anladığım kadarıyla buradakilerin en eskisi
sensin.Bilirsin.Buranın meyhanesi ne yanda kuzum!
|