İZLENİM

Recai Şeyhoğlu

. REFERANDUM

2004'ün son aylarında Şanlıurfalı (Şanlı, kahraman, şerefli sıfatlarını almadan önce bu şehirlerimiz kendilerini nasıl hissediyorlardı acaba?) bir grup 'Başörtüsü yasağının kaldırılması, için Ankara'ya yürüdü ve Abdi İpekçi Parkı'nda çadır kurarak eylemlerini sürdürdüler.
Saadet Partisi Genel Başkanvekili Recai Kutan, bu grubu makamında kabul ederek şöyle dedi:
"Başörtüsü meselesinde bir nevi hassas durumda olan bütün çevrelere çağrıda bulunuyorum: Yüreğiniz varsa geliniz bu konuyu referanduma götürelim. Eğer burası bir demokratik ülkeyse ki Anayasa öyle diyor, bakalım millet ne diyor bu işe?" (12.12.2004 Haber Ekspres)
Referandum?
Açtım sözlüğü, baktım. "Siyasal iktidar tarafından alınan bir kararın halkoyuna sunulması, halk oylaması."
Referandum, kısaca halkın o konuda görüşüne başvurma.
*
Burada, korkunç bir demagojiyle karşı karşıyayız. Türkiye gerici güçleri zaman zaman yineliyor bu tip isteklerini.
Topu topu 1500 civarında kütüphanen olsun. 1 yılda basılan kitabın, Japonya'nın 1 günde basılanına eşit olsun. 70 milyonluk ülkende gazetelerin toplam tirajı 4 milyon olsun. Asgari ücret 320 milyon olsun.
Ondan sonra da işsiz, yoksul, aç ve cahil bıraktığın halka "Sen ne diyorsun?" de. Radyoları, televizyonları, gazeteleri elinde bulunduran egemenler adları gibi biliyorlar ki böylesi bir referandumdan yüzde 80'lik 'başörtüsü, çıkacak!
Sol kültürü benimseyenlerin halkoylamasına hayır diyemeyeceklerinin ayrımındalar bu efendiler. Eskaza, bu konuda bir referandum yapılacak olursa seyredin siz gümbürtüyü. Zafer çığlıklarından uyuyamayacağınız, başı açık kadınların dolaşamayacağı günlere atılacak imza olacaktır referandum.
Aklını kullanmayı bilenler referandum cambazlığına evet demezler elbette.
Düşündüm de bu denli halkçı görünenler asgari ücret konusunda acaba neden referandum istemezler?
Şu konularda da referandum yapsak ya...
* Milletvekili maaşları
* Silahlı Kuvvetler mensuplarına tanınan ayrıcalıklar
* Sabah namazı kılınsın mı kılınmasın mı?
* Flört ya da Muta nikahı.
* Ezanın Türkçeleştirilmesi.
Konular arttırılabilir.
Bakanlar sabah akşam yurtiçi ve yurtdışı inceleme gezisi yapıyorlar. Oysa cumhuriyeti kuranlar böyle bir lüksü yaşamıyorlardı. Diyorum ki bu gezileri de referandum konusu yapalım. 'Yurtdışı geziler yapılsın mı yapılmasın mı?"
Şaibeli siyasilerimizin çok olduğu herkesin malumu. Başbakanın, bakanların, milletvekillerinin, genel müdürlerin.. yanısıra Diyanet İşlerinin harcamalarının ayda bir, hatta haftada bir denetlenmesiyle ilgili referandum yapılsın örneğin. Halkımız ne diyecek bakalım?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı alışkanlıkları var. Hediye almak gibi. Halkımıza soralım bakalım. Doğru mu yapıyor, yanlış mı? Var mısınız referanduma?
İlköğetimde okuyan öğrenciler arasında da referanduma gidelim.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi zorunlu mu olsun, seçmeli mi?
Sokaktakilere soralım. "Ezanı metalik sesle mi dinlemek istersin, yoksa mikrofonsuz mu?
İsterseniz daha somut konuşalım:
İzmir'de yaz hemen hemen beş ay sürüyor. Hele haziran, temmuz ve ağustosta belediye otobüsleriyle yolculuk yapanlar vıcık vıcık terliyor, bunalıyor. Canı burnundan geliyor. "otobüslerde klima istemez misiniz?
Hayır, diyen çıkar mı sanıyorsunuz.. Belediye başkanları bilmez mi halkın neler çektiğini. Referanduma bile gerek var mıdır bu konuda?
Ama bir türlü klima bulunmuyor otobüslerde. Başörtüsüne referandum dileğinde bulunanlar halkın en can alıcı sorunlarında düşünüyor mu referandumu? Çaputla, bezle uğraşacaklarına önce asgari ücrete, işsizliğe çözüm bulsunlar!

 

ismetbaytak@kuzeyege.net

bergamaturkey@yahoo.com

kuzeyege@yaoo.com