|
Sık kullanılanlara ekle | |||||||||||||||||
|
MERHABA
İbrahim Baytak
Anayasamızda Yasama, Yürütme ve yargı olarak KUVVETLER AYRILIĞI vardır.
Amaç her kurumun görev ve sorumluluklarını özgürce ve tarafsızca yerine
getirmesi içindir. Yoksa hepsi birbiri ile uyum içinde DEVLET
yönetiminden, halkın refah ve düzeninden sorumlu kurumlardır. Her kurumun
ve görev yapan en üst düzeyden en alt seviyeye kadar herkesin görev ve
sorumlulukları Anayasa ve yasalarla belirlenmiştir. Hiçbir kişi veya kurum
Anayasa ve yasalarda olmayan yetkiyi kullanamaz. Hükümetler mecliste ne
kadar çoğunluğa sahip olurlarsa olsunlar Anayasaya uygun olmayan yasa
çıkaramaz, bir uygulama yapamazlar. Yargı kararlarına uymak zorundadır.
Bursa'da kurulmak istenen nişasta fabrikasına ilişkin bazı işlemleri Bölge
idare mahkemesi ve Danıştay iptal etmiş. Bakanlar kurulu 24.07.2002
yılında "prensip kararı" alarak şirketin devamına karar veriyor. Çevre
bakanlığı buna göre çalışmaya izin verilmesini validen istiyor. Vali de
buna uyup izin veriyor. Bunun üzerine vali hakkında "mahkeme kararlarına
uymadı" diye suç duyurusu yapılıyor. İç İşleri Bakanı A. Kadir AKSU
7.11.2005 de "soruşturma açılmasına gerek yok" diyor. Bunun üzerine
Yargıtay baş savcılığı Danıştay'a başvuruluyor. Danıştay oy birliği
"Anayasaya göre yasama ve yürütme organları yargı kararlarına uymak
zorundadır. söz konusu nişasta fabrikasının kurulmasına olanak tanıyan
bakanlar kurulu prensip kararıyla, Başbakanlık ve Bakanlıkların yazıları
kanunsuz emirdir. Bunlara dayanılarak, yargının kararlarının yerine
getirilmemesinde valinin sorumluan, bakan ve milletvekillerinin
dokunulmazlıkları vardır. Üst düzey Devlet memurları da bazı
dokunulmazlıklar verilmiştir. Üst düzey bir bürokratın hakkında ciddi bir
şikayet olsa bile ilgili Bakan izin vermedikçe haklarında soruşturma bile
açılamaz. Bir memur içinde ilçe veya il idare kurulu kararı ile yargılanma
kararı çıkmadan dava açılamaz. Siyasi partiler, iktidara gelir gelmez önce
üst düzey görev yapanları değiştirirler. Daha sonra isteklerini itirazsız
yerine getirmeyenleri ve kendilerinden olmayanları görevden alıp
yandaşlarını getirdiler. Kendilerinin göreve getirdikleri kişiler hakkında
ne kadar yakınma, şikayet olursa olsun bir işlem yapmadılar,
yargılanmalarına da izin vermediler. Çünkü onların kendi yaptıklarından
ayrı iktidarın bir çok isteğini de yerine getirmişlerdir. Yapılanların ucu
sonunda siyasetçilere dayanmaktadır. Fakat son yıllarda "demokratikleşme,
Kopenhang kriterleri, AB uyum yasaları" gibi nedenlerle Anayasa ve
yasalarımızda değişiklikler yapıldı. Bir çok konuda Hukuk yolları açıldı.
Hatta AİHM ne başvurma hakkı doğdu. Milletvekilleri dokunulmazlıkları
nedeniyle yargılanıp hapis cezası almasalar da haklarında para cezası
verilebiliyor artık. Bakanlar bürokratlarına yargılanma izni vermeseler de
idari mahkemeler kararıyla sağlanabiliyor. |
ismetbaytak@hotmail.com |