Sık kullanılanlara ekle
  
   HABERLER
   POLİTİKA KAZANI
   RESMİ TELEFONLAR
  BİRAZ GÜLELİM
  İLETİŞİM
   
   
   
      LİNKLER
     Bergama
 
  
 

 

 

İZLENİM

Recai Şeyhoğlu

AYVALIK
Türkiye’nin dört bir köşesini gezip dolaşmış bir gezgin olarak rahatlıkla diyebilirim ki Ayvalık bir cennet !
Yeşille mavinin buluştuğu, Türk-Rum kardeşliğinin kendini hissettirdiği, yurdumuzun cennet köşelerinden biri.
Halis Komili’nin 99 odalı malikanesi, Cem Boyner’in, Rahmi Koç’un, Güler Sabancı’nın, Hülya Avşar’ın saray yavrusu yazlıkları burada. Sarımsaklı’dan Ayvalık’a giderken bindiğim dolmuşun beyefendi sürücüsü, “Biz doğuştan şanslıyız beyefendi. Alplerden sonra oksijenin en yoğun bulunduğu bir bölgedeyiz” deyince sürücüye hak vermemek ne mümkündü..
Tertemiz bir hava, güler yüzlü insanlar, tertemiz bir kasaba, balığın küçük kralı, zeytinyağının kraliçesi..
Balığın kralı deyince akla herhalde çipura, levrek filan geliyordur, öncelikle. Ya küçük kral deyince ?
Papalina!.. Evet, Ayvalık deyince bundan böyle hiç unutmayacağım Papalina’yı. Küçücük ve çok lezzetli..
Öğrendiğime göre sardalyenin yavrusuymuş. Başka bir yerde de bulunmuyormuş. Burnunun dibindeki Dikili’de bile..
10 günümü geçirdiğim Ayvalık Sarımsaklı’da Papalina’yla rakıyı birbirine hiç küstürmedim. Hep, birlikte olduk onlarla.
Yolunuz Ayvalık’a düşerse 1881, 1896, 1901, 1902, 1911 yapımı Rum evlerini görmeyi hiç ihmal etmeyin derim ben. Rumların konut yapımında, mimaride tartışılmaz bir üstünlükleri var. Bizimkiler hep kibrit kutusu gibi kare, dikdörtgen konut yapmayı beceriyor. Rumlar, gerek dış cephe görüntüsüyle, gerekse içeride yarattığı incelik kokan ahşap-taş ustalıklarıyla ellerine su dökülemeyecek insanlar!
Rum evleri, Alsancak Gazi Kadınlar Sokağı’ndakiler gibi çok bakımlı değilseler bile gene de “Gelin beni ziyaret edin” dercesine alımlılar. Hele Cunda’dakiler.
Satılık Rum evlerinin çok pahalı oluşları bunun kanıtı.
Yaşamak ve yazmak için deniz kıyısında, özellikle de Cunda’da bir evim olmasını öyle isterdim ki..
Rumlar, adeta kanı kaynayan insanlar. Çok candanlar!
Kıbrıs’ın Dipkarpaz’ındakiler neyse, Midilli’nin Molivos’undakiler de aynı. Selanik’tekilerin Ayvalık’takilerle aynı olduğu gibi..
Onları çok seviyorum. Onlar Uzocu biz rakıcı! Bence aramızdaki tek fark bu! Uzo’yu bir türlü sevemedim nedense.
Çevresinde bu denli çok adanın bulunduğu bir başka sahil kasabası yoktur herhalde. Ayvalık’a yolu düşen birinin tekne turuna katılmaması, rakıyı kokuyor diye içmeyenin hamhalatlığına benzer bir durum bence.. Ayvalık’a gelen önceden “Emanet Çeyiz”i “Benden Selam Söyle Anadolu’ya” yı okumuş olarak gelmeli. Papalina’yla rakı içmeli, rehabilitasyon merkezine çıkıp Ayvalık’ı kuşbakışı izlemeli, Çamlık’taki bir gazinoda akşam çayı içmeli, önceden kilise olan Çınarlı Camisi’ni ziyaret etmeli. Sakızlı dondurmasından yemeli ve bir iki balıkçıyla (sahildeki) muhabbet edip yakalanan balıkları görmeli, derim.
Ayvalıklı samimi. Ayvalıklı görgülü.
Sarımsaklı’da salı günleri kurulan pazardan sebze meyve alıyorken satıcı kadınların “güzelim” demelerini unutamıyorum.
“Börülce kaça?” dediğimde satıcı kadın “İki milyon güzelim” demiş ben de ne kadar mutlu olmuştum.


Gidin, konuşun o kadınlarla. Aynı yanıtı alacaksınız.
Hele, belediye otobüslerinin öğrencileri parasız taşıması ayrı bir güzellik. Bravo belediye başkanına!
Yazık ki kolay uyuyamıyorsunuz Sarımsaklı’da. Altyapının olmaması sivrisinek nüfusunun patlamasına neden olmuş.
İnci Sitesi’nde oturan Hülya Avşar, yardımcı olsa da hiç olmazsa Hülya Avşar Bulvarı adına şu altyapının çözülmesine bir katkıda bulunsa.. Sarımsaklı’da otel, hotel bolluğunun nedenini bir türlü anlamış değilim.
Burada, kumsalın ve denizin tadı bir başka!
Ayvalık ve Sarımsaklı belediye başkanlarına buradan öneriyorum. Türkiye Yazarlar Sendikası ile irtibat kursun ve her yıl beş yazar ve şairi iki aylığına bir Rum evinde ya da dubleks bir yazlıkta ağırlasın. Yazarlar da bunun karşılığında okurlarına öykü, roman ve şiirlerini burada yazmış olsunlar. Ayvalık, şiire, öyküye ev sahipliği yapsın!

Çünkü yeşil ve mavi doku şairi etkilemeyecek gibi değil Ayvalık’ta.

Yıllardır Bergama’yla yatar, Bergama’yla kalkarım.

Burnumun dibindeki Ayvalık’a (60-65 km) nedense adım atmamışımdır hiç. Geçen günler için kendime öyle kızıyorum ki..

Neyse ki bu yıl keşfettim.

Seneye 20 gün Ayvalıklıyım.


 

ismetbaytak@hotmail.com

ismetbaytak@kuzeyege.net

bergamaturkey@yahoo.com

kuzeyege@yaoo.com

 

 

 


1