|
CHP DENİZLİ MV. TBMM MİL. EĞ. KOM. ÜY.
MUSTAFA GAZALCI'NIN
MEB'DE YAŞANAN ÖĞRETİM BİRLİĞİNE AYKIRI UYGULAMALARA İLİŞKİN BASIN
DUYURUSU
Son bir iki yıldır Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) o kadar çok laik,
bilimsel eğitime uymayan, öğretim birliğini bozan uygulamaları oldu ki
artık veliler uygulamalardan şikayet etmekte, yeni arayışlara
yönelmektedir.
İstanbul Göztepe İhsan Kurşunluoğlu Anadolu Lisesinde din dersi
öğretmeninin çocukları şeriata uygun olarak yönlendirmesi, sorular sorması
velilerin tepkilerine yol açmıştır. Yine tarikatların dinsel eğitimine
karşın, birtakım yurttaşlar laikliği savunacak Cumhuriyet okulları
oluşturmayı tasarlamaktadırlar.
Bu durum AKP'nin okullarda izlediği Anayasaya ve yasalara aykırı eğitim
düzeninden kaynaklanmaktadır.Giderek dinselleşen eğitim uygulamaları
karşısında insanlar haklı olarak kaygılanmakta, yeni arayışlara
başvurmaktadırlar.
Anayasaya ve Milli Eğitim Temel Yasası'na göre bütün resmi ve özel
okullarda Öğretim Birliği içerisinde laik, bilimsel eğitim zorunludur.
AKP'nin dinsel görüşleri eğitime yansıtılamaz. MEB görevinin tam tersine
devlet okullarının içi boşaltmaktadır. Eğitimi dinselleştirme ve
ticarileştirmektedir.
Hukuk, kural tanımadan yapılan partizanca kadrolaşma, Cumhuriyetin
alışılmış laik, bilimsel eğitimini bozmaktadır.
En son Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğündeki Açık Lise yönetmeliğiyle
yaşanan hukuksuzluk da partizanca kadrolaşmanın ürünüdür. Bir milyondan
fazla öğrencinin kayıtlı olduğu Açık Lise müdürlüğüne kayırmayla Milli
Eğitim Bakanının bir akrabası getirilmiştir. Genel müdürlükte toplu
kıyımlar yaşanmış, mahkeme kararıyla dönenlere görev verilmemiştir. Dinsel
eğitime karşın laik, bilimsel eğitimi savunanlar yeniden sürgüne
gönderilmektedir.
Bilindiği gibi İmam Hatip Lisesi çıkışlıların katsayı engelini aşarak
genel lise bitirmiş gibi 2 diplomayla üniversitenin her alanına
girebilmesi için Hükümetin yaptığı Açık lise yönetmelik değişikliği, 7
Şubat 2006 tarihinde Danıştay 8. Dairesi tarafından durdurulmuştu.
Danıştay'ın yönetmelik değişikliğini geçersiz kılan kararına karşın MEB,
öğrencilerin kazanılmış hakkıdır, düşüncesiyle yaklaşık 56 bin öğrenciyi
Açık liseye kaydetmiştir. Bu öğrencilerin arasında 40 binden fazlası İmama
Hatip Lisesini bitiren öğrenciler olduğu söylenmektedir.
MEB'in Anayasa'nın açık hükümlerine karşın oldu bittiye getiren bu
hukuksuz uygulaması kamuoyuna ve TBMM gündemine taşınmasına karşın,
Hükümet, MEB suskunluğunu sürdürüyor.YÖK bu başvuruları geçersiz
sayacağını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanlığı, şimdiye değin olduğu gibi oyalamaktan, mahkeme
kararına uyuyormuş gibi yapıp tam tersini uygulamaktan vazgeçmelidir.
Suskunluğunu bozup Danıştay kararına uyacağını, yönetmelik değişikliğine
göre yapılan Açık Lise kayıtların geçersiz olduğunu açıklamalıdır. Aksi
halde Anayasal suç işlemeye devam edecektir. Bunun gereği de hukuk
devletinde bellidir
MEB'te yaşananlar artık kabul edilemez duruma gelmiştir. Milli Eğitim
bakanı ve üst düzey yöneticiler bu ortamı yaratmakta ve
cesaretlendirmektedirler.
Öğretim Birliği içerisinde verilen laik ve bilimsel eğitim ülkemizin
aydınlık geleceğidir. Geleceğimizi daha çok karartmaya izin vermeden
İstanbul'daki veliler gibi demokratik tepkilerimizi koymalıyız.
12 Mart 2006
|
ismetbaytak@hotmail.com
ismetbaytak@kuzeyege.net
bergamaturkey@yahoo.com
kuzeyege@yaoo.com
|