|
MERHABA
İbrahim Baytak
KUL HAKKI
Ülkemizin % 99 u Müslüman deriz. Müslüman olan, Allah' a Ahret' e de
inanır. Ölünce işlediği günahlar için hesap vereceğine, Cehennem' e
gideceğine de inanır. Allah'ın her suçu affedebileceğini ama KUL HAKKII
YİYENİN AFFETMEYECEĞİNİ bilir. Öyleyse Müslüman bir kişi, Allah' a,
Peygamber, Meleklere, Kuran' a, Ahrete, hayır' a ve şer' e inanan, beş
vakit namazını kılan, ramazanda orucunu tutan, bir kişi neden rüşvet alır?
Neden yolsuzluk yapar?, Neden adam kayırır? neden torpil yapar? Kendisi
yapmıyor olsa bile elinde yetki varsa bunları yapılmasını engellemesi
gerekmez mi? Yapan kendi arkadaşı, yandaşı, kardeşi bile olsa
cezalandırmaz mı? Peki % 99 U MÜSLÜMAN OLAN ülkemizde neden rüşvet,
yolsuzluk, soygun, hırsızlık, fuhuş, kap kaç bu kadar çok? Ve neden bir
türlü önlenemiyor?
TÜRKÇE KURAN
Ülkemizin en ücra köşelerinde daha okullar yokken Kuran kursları vardı.
Buralarda okullardan yetişmemiş, bilgileri sınırlı, bir çoğu kulaktan
duyma bilgilerle, hatta hurafelerle yetişmiş, kişiler daha okul çağına
bile gelmemiş küçücük çocuklara Kuran kursu adı altında doğru, yanlış bir
şeyler öğretiyordu. Bu kuran kurslarında din bilgileri dışında asıl amaç
Kuran okumasını öğretmekti. Kurs süresince çocuklar Kuran'ı okumasını
öğrenir, kendi başına hatasız okuyabilirse o çocuk Hatim indirmiş sayılır
ve kursu başarı ile bitirirdi. Birde Kuran'ı ezbere okumayı öğrenen
çocuklar olurdu ki bunlar ailelerinin ve toplumun gurur kaynağı olur bu
kişilere HAFIZ denir. Kuran kursları artık bilgisiz kişiler tarafından
verilmiyor. Eskiden olduğu gibi ya okul yerine kuran kursuna gönderilmiyor
çocuklar. Okul çağına gelmiş çocuklarımız okullarına gidip zorunlu olan 8
yıllık eğitimi alıyorlar. Kuran kurslarına da tatillerinde ve zorunlu
eğitimi bitirdikten sonra gidiyorlar. Fakat Kuran kurs da Türkçe
öğretilmiyor. Duaların Türkçe si öğretilmiyor. Her ne kadar bir çok din
alimleri Kuran mealleri, Türkçe'si diye kitaplar çıkarmışsa da bir birçoğu
bir birinde farklı yorumlar yapıyor. Hatta hadisler hakkında da
birbirinden tamamen faklı şeyler söylenip yapılıyor. Peygamberin,
halifelerin nasıl neleri nasıl yaptıkları, neler dedikleri hakkında da bir
birinden çok farklı söylemler var. Kimileri bu konularda din alimlerinin
bile kabul etmediği bir çok farklı şeyler söyleyip yapıyor ve her biri de
az veya çok taraftar buluyor. Bu nedenle insanların aklı karışıyor.
Hangisine inanacak bilemiyor. Kuran'ın neleri emrettiğine, neleri
yasakladığına karar veremiyor. Peki niçin KURAN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİYOR?
Bütün Müslümanların Kuran-ı kerimi, hadisleri en ince teferruatına kadar
bilmesi gerekmez. Ancak sade Müslümanların Kuranın emir ve yasaklarını,
iman ve ibadeti, duaları ve bu duaların neyi anlattığını bilmesi ve daha
bazı ana konuları bilmesi yeterli gelecektir. Bu nedenle Kurna-ı Kerimin
Türkçe'ye çevrilmesi din konusunda insanlarda bir çok kafa karışıklığını
önleyecektir. Belki bir kişinin Kuran'ı Türkçe'ye tercümesi, yorumlamasına
güven duyulmayabilir. Bu nedenle ülkemizde ilahiyat fakültelerinden, belli
bir kariyer yapmış din alimlerinden, hatta başka ülkelerdeki din
alimlerinden oluşturulacak komisyon tarafından Kuran-ı Kerim başta Türkçe
olmak üzere çeşitli dillere çevrilebilir. Bunu kabul etmeyenler diyorlar
ki "Kuran-ı Kerim öyle derin anlamlar içeriyor ki başka bir dilde
anlattığı derin anlamın ifade edilmesi mümkün değildir." Diyorlar. Acaba
gerçek neden, Kuran-ı Kerimin Türkçe'ye çevrilmesine karşı çıkanlar
halkın, sade Müslüman'ların Kuran-ı Kerimde neler anlattığını öğrenmesini
istemediği için olmasın? Eğer öğrenirlerse yıllardır Müslüman'ları "Kuran
böyle diyor" diye aldatanlar bunu yapamayacaklarını bildiklerinden midir?
AKP NİN KIZILCA HAMAM KAMPI
AKP hakkında ne dersek diyelim başka partilerin yapmadığı bir şeyi
yapıyor. Yılda birkaç kez milletvekillerini kampa alıyor, onların fikir ve
düşüncelerini açıklamasına izin veriyor. Lider, bakanlar ve parti
yöneticileri bütün toplantılara katılıyor, konuşmaları dinliyor. Belki
farklı sesler çıkaranlara kızılıyor, belki eleştirilerin bir çoğu daha
sonra dikkate alınmıyor ama herkes eteğindeki taşı döküyor. Bu hafta sonu
yapılan Kızılca Hamam kampında 70 milletvekili konuşmuş. Bütün görüşler
not edilmiş. Milletvekilleri bakanlarla görüşmüş. Hatta bu toplantılar
eşli olduğunda çok daha sıkı bağlar kuruluyor. Diğer partilerde ise böyle
bir şey yapılmıyor. Gurup toplantılarında bile lider konuşmasını yapıp
gidiyor. Eleştiriye tahammül edilmiyor. Kongrelerde rakip çıkınca
yuhalanıyor, hain olarak kabul ediliyor.
Neden başta CHP olmak üzere diğer partilerde böyle toplantılar yapmaz?
MAHALLERDEKİ "CEP"LER
Evlerimizi yaparken belediye otopark yapmana gerek yok, bana para ver ben
semt otoparkları yaparım diyor. Fakat bu güne kadar hiç otopark yapılmadı.
Şimdi yollar yeniden yapılırken mahalle aralarına da araçların park
edilmesi için otopark olarak cepler yapıldı. Bunun için yolların bir çoğu
tek yönlü oldu ve daraldı. Ancak mahalle aralarındaki otopark için yapılan
cepler yetersiz. Var olanlara da esnaf kendi araçlarını koyuyor. Yollarda
daraldığından yol kenarlarına da park yapamayınca, araçlarımızı nereye
koyacağız?
|
ismetbaytak@hotmail.com
ismetbaytak@kuzeyege.net
bergamaturkey@yahoo.com
kuzeyege@yaoo.com
|