|
"Tüm Dünyanın Mağazaları Birleşin!"miş!
Karl Marx 157 yıl önce, "Proleterlerin
zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yoktur. Kazanacakları koca bir
dünya var. Bütün ülkelerin işçileri, birleşiniz!" diyordu. Şimdiyse,
birileri de TV'de bayramlarda da tüm mağazaların açılmasını istiyor!
BİA Haber Merkezi
29/10/2005 Şeyhmus DİKEN seyhmusdiken@mynet.com
BİA (Diyarbakır) - Zaman zaman kitaplığımda gezintiye çıkarım. Her
çıktığımda da o an bulunduğum mekânın ötesine taşındığımı hissederim.
Yine öylesine anlardan birini kendimle hesaplaşarak bu hafta boyu yaşadım.
Kitaplığımın uzun zamandır el değmemiş bir bölümü bana bakıp sitem ediyor,
Bizi epeydir boşladın. Üvey evlat mıyız? Oysa bir zamanlar başucundan
ayırmazdın. Neler oldu! Devir devran mı değişti? Yoksa biz bilmeden
emek-sermaye çelişkisi mi ortadan kalktı? demeye getiriyorlardı.
Haklıydılar elbet! Onlar Sol yayınlarıydılar, Bilim ve Sosyalizm
Yayınlarıydılar, Onur yayınlarıydılar.
Her birinin arka kapaklarında 7,5 lira, 10 lira, 12,5 lira yazıyordu.
Öğrencilik yıllarımız, 1970'li yıllarda burs paralarımızdan arttırarak
almıştık onları. Ama bugün epeydir açılmayan, sanki ihtiyaç duyulmayan,
sayfaları sararmaya yüz tutan kitaplar olarak kalmışlardı köşede bucakta.
Neden mi onları anımsadım? Paylaşayım...
Bir haber-reklam, neredeyse on gündür bombardıman gibi gündeme düştü. Bir
televizyon haber kanalından tabii ki! Gün içinde de sıkça tekrarlanıyor.
Yetmiyor kelli-felli beni ademlerle tartışma programları düzenleniyor.
"Alış veriş hakkımız söke söke alırız. Avrupalı Türkiye, bu Komünist
uygulamaya artık son vermelidir. Tüm dünyanın mağazaları birleşin!!!"
sloganları ile bayramlarda da tüm mağazaların açılmasını istiyorlar!
Mağazaların açılmasını istemelerine bir diyeceğim elbette yok. Benim asıl
derdim kullandıkları sloganlarla ilgili. Ne kadar ihmal etmişiz meğer
kendimize dair değerleri. Bizim dışımızdakiler bizim ürettiklerimizle
bizleri avlamaya çalışıyorlar.
Biz bilirdik ki; işçiler, "Genel grev hakkımız söke söke alırız, " ya da
"Dünyanın tüm işçileri, birleşiniz" derler.
Demek ki devran değişmiş. İşçi sınıfının sloganlarının tersine çevrilme
zamanıymış meğer!
O nedenle şimdi benim hüzünlü kitaplarımı yeniden okumanın tam zamanıdır.
Bakın Friedrich Engels, Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin
Sonu'nda ne diyor:
"Sezgisel materyazilmin, yani maddi dünyayı pratik eylem olarak kavramayan
materyalizmin ulaştığı en üst nokta, 'burjuva toplumu' içinde tek tek ele
alınmış bireyler görme biçimidir." ( 1)
İşte tam da bu nedenle bakın nasıl esir alınmaya çalışılıyoruz.
"Şöyle bir hatırlayın: Bayram öncesi hınca hınç dolan alış veriş
merkezlerinin ışıkları bayramda söner. Hal ve Pazar yerlerinde in-cin top
oynar...
"Hatta biraz Anadolu'ya uzanırsanız fırınlar ekmek vardiyasını kapatır.
Bayram boyunca sizi bayat ekmeğe talim ettirir. Derken bayram sabahı...
Namaza gidenler döner. Sofralar kurulur.
"Ekmek bayat, tuz eksik, çay şekeri gıdım gıdımdır... Alacak yer de
yoktur. Bunun çaresi de yoktur. Çünkü dükkanların alışveriş merkezlerinin
ve marketlerin kapısında şöyle bir yazı vardır: Bayram dolayısıyla
kapalıyız." (2)
Ve benim ikinci kitabım; Karl Marx'ın Louis Bonaparte'ın 18. Brumaire'inde
ise şöyle deniyor:
"Bütün tarihsel ve büyük olaylar ve kişiler, hemen hemen iki kez
yinelenir. Birinci kez trajedi olarak, ikinci kez komedi olarak...
İnsanlar kendi tarihlerini kendileri yaparlar, ama kendi keyiflerine göre,
kendi seçtikleri koşullar içinde yapmazlar.
"Doğrudan veri olan ve geçmişten kalan koşullar içinde yaparlar. Bütün
ölmüş kuşakların geleneği, büyük bir ağırlıkla, yaşayanların beyinleri
üzerine çöker. Ve, onlar kendilerini ve şeyleri, bir başka biçime
dönüştürmekle, tamamıyla yepyeni bir şey yaratmakla uğraşır
göründüklerinde bile, özellikle bu devrimci bunalım çağlarında, korku ile
geçmişteki ruhları kafalarında canlandırırlar.
"Tarihin yeni sahnesinde o saygıdeğer eğreti kılıkla ve başkasından alınma
ağızla ortaya çıkmak üzere, onların adlarını, sloganlarını, kılıklarını
alırlar." (3)
Eminim şimdi Marx mezarından kemikleri sızlayarak başını kaldırmış ve 157
yıl önceki sözlerini söyleyerek sitem ediyordur: "Proleterlerin
zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yoktur. Kazanacakları koca bir
dünya var. Bütün ülkelerin işçileri, birleşiniz!" (4)
Ne dersiniz hiç değilse bize ait olanlara sahip çıkmak, ya da ters yüz
edilmesine sessiz kalmak ayıbına ortak olmamak gerekmiyor mu dersiniz? (ŞD/BA)
(1) Friedrich Engels. Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu.
Sol Yayınları. Ocak 1976. Birinci baskı Ankara.
(2) www.haberturk.com 25.Ekim.2005
(3) Karl Marx. Louis Bonaparte'ın 18 Brumaire'i. Sol Yayınları.Mayıs
1976.Birinci baskı. Ankara.
(4) Karl Marx, Friedrich Engels. Komünist Manifesto. bilim ve sosyalizm
yayınları.Mart 1976 Ankara.
|
ismetbaytak@hotmail.com
ismetbaytak@kuzeyege.net
bergamaturkey@yahoo.com
kuzeyege@yaoo.com
|