|
DİKİZ AYNASI
İrfan KESKİN
EŞŞEK OĞLU EŞŞEK de
İNSANOĞLU İNSAN MI ACABA?
Sevgili dostlar insanlar olarak hakaretlerde, birbirimizi aşağılamamızda
yada bir kavga esnasında vs. "hayvan" kelimesini kullanarak kendimizi
tatmin etmiş olup o canlıları aşağılarız.
Bunu bazen köpek, eşek,canavar, vs. isimlendirerekte yaparız. Onun içindir
ki, biz insan olarak kendi yaptığımız cinayet ve katliamlara bile canavar
diyoruz. Hatta bu anlamda ülkemizde hayali bir trafik canavarı yarattık.
Sanki zaman zaman katliam düzeyine varan,trafik kazalarını biz insanlar
değil de Canavar diye bir varlık yapıyor.
Ben hayvanlar ve biz insanlar arasında bir kıyaslama yaparak özeleştirisel
yaklaşımla dili olup konuşsa da hayvanların bizi aşağılayıp insanlara
hakaret etme haklarının olup olmadığını şu günlerde hayvanlar ve iki
önemli dönemi geçiriyoruz. Birincisi kuş gribi vakası. İkincisi kurban
bayramı.
Uzmanların anlatımına göre kuş gribi virüsü özellikle göçmen kuşlarda göç
yolunda kendilerine saldırabilecek başka yırtıcı hayvanlara karşı savunma
amaçlı bir virüs olduğu iddia ediliyor. Yani başka canlıya karşı öldürücü
bir silah. (Bekir Coşkun Hürriyet.08.01.2006).
Bu vaka ilk önce Balıkesir'in Manyas ilçesine bağlı Kızıksa beldesinde
kasım 2005 te görüldü. Aynı kuş gribi geçtiğimiz hafta başlarında da Doğu
illerimizde kendini gösterdi.
Ancak bizim, yetkililerimiz ne yaptı?
Önce en yetkili ağızlardan Hıfzısıhha Başkanı Turan Aslan olaya Zatürre
dedi. Daha sonra da hacca gitti. Ayrıca da Kuş gribi diyenleri
işgüzarlıkla suçladı. Sonra da acı gerçek ortaya çıktı.
İşte ondan sonra dramlar peşpeşe yaşanmaya başladı.
İlkönce aynı aileden 3 çocuk hayatını kaybetti. Ülkenin değişik
bölgelerinde insanlar kuş gribi teşhisiyle hastanelere yattı.
İşte başka bir katliam, başka bir canavarlık ve vahşet ondan sonra
başladı.
Hastalıklı, yada hastalıksız, ayrımı yapılmadan başta tavuklar olmak üzere
ciddi şekilde kanatlı hayvan katliamı yapıldı.Canlı canlı tavuklar
,hindiler yakıldı.
Ateş topuna dönmüş tavuklar canlı canlı sağa sola kaçışıyordu. Bir başka
yerde tavuklar canlı canlı çuvallara doldurulup canlı canlı gömülüyordu.
Avı bir spor olarak görüyoruz hayvan dahi olsa kan döküp can almak nasıl
spor oluyorsa!
Eğer öyle de olsa madem sporsa o zaman avlayabildiğin kadarıyla her türden
bir tane avlanmak varken bizler ne yapıyoruz? Avlayabildiğimiz kadarıyla
tür fark etmeden, adeta katliam yapıyoruz.
Geçtiğimiz hafta İslam alemi ve dolayısıyla da Türkiye'de de kurban
bayramını kutladık.
Canı cana Kurban etmek, kan döküp katliam yapmak ne kadar Bayram olur o
ayrı bir tartışma konusu olsa da, Kutsal bir inanç olduğu için tabiki
saygılı olmak gerekir.
Ancak, bu bayramda milyonlarca Koç, koyun ve erkek sığır kurban edildi.
Bayramın birinci günü TV haberlerinde ve bayramın ikinci günü gazete
haberlerinde o alışılmış, bildik bizi Batı'ya da, Doğuya'da rezil eden
görüntüler vardı. Kaçan Kurbanlık boğa, dana ve koçlar arasında bir
mücadele , adeta bir savaş vardı. Traktör kepçelerine vinçlere, ağaç ve
direklere tek bacaklarından canlı canlı asılmış Kurbanlıklar, çocukların
önünde rasgele kesilip kan revan içindeki dehşet görüntüleri insanın
tüylerini ürpertiyordu.
Ayrıca özellikle tatil günleri başta olmak üzere diğer günlerde de terör
ve diğer cinayetlerle güya trafik canavarının yaşattıkları da ayrı dehşet
görüntülerini oluşturuyor.
Tüm bunlara rağmen kendi aramızda, tartışırken, kavga ederken, bizler
insan olarak hayvan, köpek, domuz, eşşekoğlu eşek vs. söylemlerle
birbirimizi aşağılayarak, hakaret ediyoruz. Tabiki o hayvanları da
saygısız ve sorumsuzca aşağılıyoruz.
Olmaz diye bakıyoruz da, acaba o hayvanlarda dile gelip konuşsa ve kendi
kavgalarında birbirlerine insan, insanoğlu insan diye aşağılayıp hakaret
etse, insanları aşağılasa haklı konuma gelmezler mi.
Onların yaşamlarıyla insanların yaşam biçimlerini karşılaştırdığımızda
yine kendimize sormak lazım acaba insanlar mı acımasız canavar, yoksa
onlar yani hayvanlar mı acımasız canavar?
İyi günler.
Dip not:
Bergama Demirciler Odası Başkanı, Yerel Siyasetçi ve Bergama'mızın
Tanınmış Esnafı sayın Tuncay AKYOL elim bir trafik kazası sonucu oğlu
Şükrü Akyol'u kaybetti.
Şahsım ve Gazetemiz Kuzey Ege ve Ege Haber adına Oğluna Allah'tan Rahmet,
sayın Tuncay Akyol'a Başsağlığı diliyor acısını yürekten paylaşıyorum.
|
ismetbaytak@hotmail.com
ismetbaytak@kuzeyege.net
bergamaturkey@yahoo.com
kuzeyege@yaoo.com
|