|
OVACIK ALTIN MADENİ AÇILIYOR
Danıştay'ın, "Siyanür liç'i ile altın çıkarılmasında
kamu yararı yoktur" diyerek kapatılmasına karar verdiği Ovacık altın
madeni yeni ÇED raporu hazırladık gerekçesiyle yeniden açılıyor.
Altın madenini satın alan Koza firması "madenin
hiçbir yasal engeli yok" derken, Danıştayın 1997 yılında verdiği kararı
yok sayıyor.
Ovacık Altın Madeni 1997 yılında Danıştayın verdiği kapatma kararının
ardından mühürlenmiş, zamanın Ecevit koalisyon hükümeti Bakanlar Kurulu
Prensip kararı ile ertesi gün yeniden açılmış, Bakanlar Kurulu Prensip
kararının da Danıştay tarafından bozulunca, Ovacık altın madeni 9 ay önce
kapatılmıştı.
Sayısız şirket değiştiren maden en son Koza firmasına satıldığını
açıkladı. Ve yerli koza firması sahibi Akın İpek , Madeni 20 milyon dolar
peşin olmak üzere 45 milyon dolara satın aldığını, geri kalan paranın ise
maden çalışmaya başladıktan sonra ödeyeceğini söylüyor.
Maden karşıtları ise, bu satışın göstermelik bir satış olduğunu, yabancı
sermayeye olan tepkileri azaltmak üzere böylesi bir yola gidildiğini ileri
sürüyorlar ve aynı zamanda şirketin arkasında "dinci sermaye" olduğunu
belirtiyorlar.
Şirketin açıklaması:
Kamuoyunun dikkatine önemle arz etmek istiyoruz
"BERGAMA ALTIN MADENİ FAALİYETE BAŞLIYOR"
Kamuoyumuzu bilgilendirmek ve aydınlatmak amacı ile yapılan açıklama
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.
Koza Altın şirketi mevcut hukuk kuralları dahilinde ve devletimizin
koyduğu kanun ve kurallar çerçevesinde 4800 den fazla yetkili imzayı
tamamlayarak Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliğine göre açılış ruhsatını
ve çalışma iznini almıştır.
Devletimizin insan ve çevre sağlığı konularındaki hassasiyeti
tartışmasızdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, vatandaşlarının sağlığını ve çevreyi korumak
için faaliyet gösterecek şirketlerin uymaları gereken kuralları, idari ve
teknik usul ve esasları önceden belirlemiştir.
Bütün gerekli işlemleri ve denetimleri noksansız olarak yerine
getirmektedir.
Yargı ve kanunlar neresinden bakılırsa bakılsın değişmez ve bütün vatandaş
ve kurumlara eşit mesafededir.
Ovacık Maden İşletmemiz sağladığı 500 hanelik istihdamla yaklaşık 2500
kişiye geçim kaynağı oluşturan ve bölgede bulunan bütün yerleşim
merkezleri gibi kanunların verdiği haklara sahip Türkiye nin önde gelen
bir sanayi kuruluşudur.
Altın madeninin çevreye zarar verdiğine dair hiçbir mahkeme tespiti ve
kararı yoktur. Aksine bu güne kadar hazırlanan tüm raporlarda ve üretim
sırasında elde edilen ölçümlemelerde insan sağlığı ve çevre güvenliğini
tehdit edebilecek en küçük risk faktörü dahi tespit edilmemiştir
Şirketin faaliyetinin durdurulma sebebi:
Haziran 2004 tarihinde Danıştay Altıncı ve Sekizinci Daireleri birlikte
toplanarak, 1997 tarihinde iptal edilen Çevre Bakanlığı görüşü yerine yeni
bir Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu hazırlanmasının gerektiğine
karar vermiştir.
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından ÇED Olumlu raporu hazırlattırılmadan
bu yetkinin Bakanlar Kurulu tarafından kullanılmış olduğu görüşü ile
verilen karar uyarınca maden kapatılmıştır.
Bu kararda yer alan gerekçe aynen Danıştay İdari Dava Daireleri Genel
Kurulunda da kabul edilmiştir.
Şirketimiz, Ülkemizin en üst yargı organı tarafından verilen kararlar
üzerine, yeni ÇED Raporunu hazırlatmış ve yeni ÇED Olumlu Belgesini Çevre
ve Orman Bakanlığından almıştır.
En üst Mahkemelerin vermiş olduğu kararlara dayanılarak alınan yeni belge
üzerine, eskiden alınan bütün izin ve ruhsatlar da yenilenmiştir.
İdare Mahkemeleri ve Danıştay:
bir idari işlem ile ilgili dava var ise yapılan idari işlemlerin yasalara
uygun olup olmadığına karar verir.
Mahkemelerimiz, maden aleyhine açılan davalarda idarelerin yapmış
oldukları idari işlemlerinin yasaya uygun olup olmadığını denetlemiştir ve
denetlemektedir.
Bir kısım Davacılar tarafından altın madeni işletmeciliğinin 1997 tarihli
mahkeme kararı ile yasaklandığı iddia ediliyor. Mahkemelerimiz davacıların
iddia ettikleri gibi idari işlem niteliğinde yargı kararı vermez.
Bir faaliyetin yasaklanıp yasaklanmayacağı veya hangi şartlarla faaliyete
izin verileceği kanunlarımızda bellidir ve konu idari makamların görev
alanına girmektedir.
Ovacık Altın Madeninin çevreye olan etkileri:
Devletimiz insan sağlığına ve çevreye olan hassasiyetinin gereği olarak
altın madenimiz ile ilgili ortaya atılan iddiaları açıklığa kavuşturmak ve
çevreye olan etkilerini ortaya çıkarmak, üzere Devlet'in en yüksek, özerk
ve saygın bilimsel kuruluşu olan TÜBİTAK'a görev vermiştir.
TÜBİTAK Başkanlığınca görevlendirilen konusunda uzmanlığı tartışmasız 11
bilim adamı sekiz aya yakın bir süre araştırma yaparak 11 ciltten oluşan
bir rapor hazırlamıştır.
Çevre, Çevre Kimyası, Cevher Hazırlama, Hidrojeoloji, Mühendislik
Jeolojisi, Jeoteknik, Sismoloji, Neotektonik, Deprem, Çevre Hukuku ve
Çevre Ekolojisi konularında uzman ve her biri kariyerlerinin zirvesinde 11
bilim adamımız kendi uzmanlık alanlarında Altın madenimizi hassasiyetle
incelemiş ve çok detaylı bir rapor hazırlamıştır.
Samimi çevre ve sivil toplum örgütlerimizin sorularına doğru cevaplar
TÜBİTAK Raporunda mevcuttur. (Raporun tamamı için www.kozagold.com)
Devletimizi, Devletimizin en üst bilim kurumu olan TÜBİTAK'ı ve kıymetli
bilim adamlarımızı insan sağlığı ve çevre gibi hassas konularda sanki
doğru olmayan bir rapor hazırlamış ve buna imza atmış gibi pervasızca
itham etmek her şeyden önce bilime inanmamaktır, büyük bir saygısızlık
örneğidir.
Altın Madeninin üretim faaliyetini sürdürdüğü üç buçuk yıl içinde her gün
yapılan denetimlerde elde edilen sonuçlar da TÜBİTAK tarafından yapılan
saptamaları açıkça teyit etmiştir.
AİHM hiçbir zaman ve şekilde altın madeninin kapanmasına hükmetmemiştir.
Zaten Mahkeme bu yönde karar vermeye yetkili değildir. Mahkeme,
davacıların talep ettiği maddi tazminat taleplerini de ret etmiştir. AİHM'
nin altın madenimiz ile ilgili kararının tam metni www.echr.coe.int ve
www.kozagold.com adreslerinde okunabilir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de tıpkı, Danıştay Altıncı ve Sekizinci
Dairelerinin birlikte verdikleri karar gibi, yeni bir Çevresel Etki ve
Değerlendirme Raporu neticesinde oluşacak görüş olmaksızın Devletimizin en
üst bilim kuruluna yaptırdığı inceleme raporuna istinaden Bakanlar Kurulu
tarafından çalışma izni verilmesini usulen yanlış bulmuştur.
AİHM yapılan idari işlemdeki bu usul hatasından dolayı manevi olarak zarar
görmüş olan vatandaşlarımıza manevi tazminat hakkı vermiştir. Alınan yeni
ÇED raporu bu usul hatasını ortadan kaldırdığı için artık yeni bir manevi
tazminat davasına da konu kalmamıştır.
Mevcut yargı süreci ile ilgili bilgi:
Mahkemelerimize Ovacık Altın Madeni'yle ilgili şu ana kadar açılmış olan
18 davanın 11' i geçmişte yeni ÇED olumlu görüşü olmadan verilen izin
işlemlerinin iptali için açılmıştır. Yeni ÇED izni alınana kadar maden
kapatılıp mahkemenin gereği de Ağustos 2004 tarihinde yerine getirildiği
için bu davaların konusu ortadan zaten kalkmıştır. Diğer bir deyişle, ÇED
Olumlu Belgesi alınmadan önce verilen izinlere dayalı işlemler, mahkemeler
veya Danıştay tarafından iptal edilebilir. Suni bir gündem yaratılmasını
önlemek için bu yönde verilen kararların, ÇED Olumlu Belgesi alındıktan
sonra yapılan işlemleri olumsuz olarak etkilemeyeceğini ve Madenin
çalışmaya devam edeceğini ifade etmek gerekir.
ÇED Olumlu Belgesi alındıktan sonra, bu işleme ve bu belgeye dayanılarak
yeni alınan izin işlemlerine karşı da 7 adet dava açılmıştır. Bu
davalardan ikisi, İzmir İdare Mahkemesi tarafından dava süresinde
açılmadığı için reddedilmiştir. Davalardan diğer ikisi Danıştay önüne
açılmıştır. Bu davalarda da davacıların birlikte dava açmakta hangi hak ve
menfaatlerinin var olduğu sorgulanarak dilekçelerin reddine karar
verilmiştir. Dilekçesi reddedilen davalardan biri yenilenmiştir.
İzmir Birinci İdare Mahkemesine ÇED Olumlu Belgesinin iptali istemi ile
açılan davada ise mahkeme, yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi
yapılmasına karar vermiştir. Mahkeme bu inceleme yapılıncaya kadar da
yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir. Ancak, Mahkeme tarafından
verilen Yürütmenin Durdurulması kararı Bölge İdare Mahkemesi tarafından
kaldırılmıştır.
Yeni süreçte devam eden davalarda mahkemenin atayacağı bilirkişiler ÇED
Olumlu Belgesinin kanunlarımıza uygun olarak verilip verilmediğini ve
idarenin imar mevzuatına uygun işlem yapım yapmadığını denetleyeceklerdir.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm kurumları hiç kimsenin isteğine veya
talimatına göre hareket etmez. Aksine kanunlarına ve yasalarına göre karar
verir.
Kendi isteği doğrultusunda verilmeyen yargı kararlarını eleştirmek hiç
kimsenin haddi değildir. Yargı kararları eksik ve yanlış olarak kamuoyuna
sunularak yargı kararları yerine getirilmiyormuş gibi bir izlenim
yaratılmak isteniyor. Bu surette devlete ve yargıya olan güveni sarsmak
hedef alınmıştır. Bu çabalar toplumumuzun devletimize olan bağlılığına,
resmi kurumlarımıza ve yargımıza olan güvenine çarpacaktır.
Hiçbir benzer tarafı olmamasına rağmen, Kıbrıs Lefke de barış harekatı
sırasında acilen terk edilmiş bir bakır madenini, çevre dostu olan Ovacık
Altın madenimize örnekmiş gibi göstererek tamamen yanlış bilgilerle
kamuoyumuzu yanıltmaya çalışanları ciddiye almamak gerekir.
Altın madenimiz ile ilgili gerekli ve doğru açıklamalar kurumumuz
tarafından sürekli olarak öncelikle IMKB ye ve SPK ya yapılacaktır. Bunun
dışında eksik, yanlış ve maksatlı söylemlere itibar edilmemesini
Kamuoyumuza önemle arz ederiz.
Altın madenimiz Ülkemize hayırlı olsun.
Akın İpek
|
ismetbaytak@hotmail.com
ismetbaytak@kuzeyege.net
bergamaturkey@yahoo.com
kuzeyege@yaoo.com
|