MERHABA

İbrahim Baytak

 SOSYALİST PARTİLER VE KOMİNİST PARTİ

Ülkemizde sosyalist partilerin hiç birinin oyu seçimlerde % 1 bile olmadı. Komünist partinin de (TKP) ilk defa KOMÜNİST PARTİ ismi ile katıldığı seçimde yine oyu % 1 i bulmadı. Buna rağmen sosyalist partiler ve TKP birleşmek bir yana seçimlerde iş birliğini bile düşünmüyorlar. Bir ara ÖZGÜRLÜK VE DAYANIŞMA PARTİSİNDE (ÖDP) güçler birleştirildi ama bu birliktelik ilk seçimlere kadar bile sürmedi. Yine sol guruplar ayrıldı ve yollarına parça, parça devam ettiler.
1 MAYIS işçi bayramında bütün sol partiler ayni alanda toplansalar bile her biri kendi bayrakları ve kendi sloganları ile yer alıyorlar. Her biri "alanlar çok kalabalıktı" demiyor, bizim partimiz en kalabalıktı diye düşünüyor. Zaten partiler alanlara gelirken bütün hazırlıklar en kalabalık, en gösterişli biz olmalıyız, böylece ülkede solu ancak biz temsil ederiz düşüncesini kanıtlama gayretindeler. Son birkaç yıldır TKP, 1 mayıs da tek bir yerde çıkıyor alanlara. Bunun amacı güçlerini tek bir yerde birleştirip "en kalabalık biziz" mesajı vermek. Bu yıl 1 mayıs da ise yine sadece İstanbul' da çıktı alanlara. Fakat farklı saatte tek başına kutladı 1 mayısı.
1965 de seçimlere katılan TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ (TİP) seçimlerde % 2,5 oy aldı. O yıllarda demokratik bir seçim yasası vardı. (artık nisbi sistem) Bu nedenle TİP 15 milletvekilliği kazanmıştı. Peki TİP nasıl ve kimler tarafından kuruldu? Kimler milletvekili oldu? TİP, işçiler tarafından kuruldu. Kurucusu, DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKLARI KONFEDERASYONUNA (DİSK) bağlı sendikalardı. Milletvekili olanlar işçi önderleri, aydınlardı. Temeli işçi, emekçilere dayanmayan sosyalist ve komünist parti olamaz. Deniyor ki artık sendikalar işlevsizleşti. Sendikaların yöneticileri varlık içinde yüzüyor. Sendikalı işçiler iyi ücret alıyor ve bu nedenle sistemden şikayetleri yok. Bütün bunlar doğru. Ancak sendikasız, hatta sigortasız çalışan milyonlarca işçi, emekçi var. Bu kişiler örgütlenebilir. Bu masa başında oturarak, örgütlenin, sendikaya kaydolun demekle başarılmaz. Bizzat o kişilerle birlikte mücadele etmek gerekir. Onlarla birlikte çalışmak, onlarla birlikte aç kalmak, onlarla birlikte mücadelede yer almak gerekir. DİSK bir çok işyerindeki işçileri sendikalı yaparken az mücadele etmedi. İşçi önderleri işten atıldı, dayak yedi, haklarında dava açıldı, yıllarca hapis yattılar. Ancak emekçiler bütün bu mücadeleler sonucunda örgütlü olmanın yararını anladılar. İşten atılan her kişinin yerini onlarcası aldı. Sonunda işveren sendikayı kabullenmek zorunda kaldı.
DİSK' i etkisizleştirmek için çeşitli oyunlar oynandı. Yeni yasalar çıkarmaya kalktılar. 15 - 16 haziranda bütün işçiler sokaklara döküldü. Kazanılmış haklarına sahip çıktı. Yasayı değiştiremediler. DGM, TARİŞ olaylarında işçilerin yüz binlercesi sokaklara çıktı. Hakları verilmeyen işçiler için dayanışma grevleri yapıldı. Grevdeki işçiler için yardımlar toplandı. İşte bu mücadeleler sonucu sol ve sosyalist düşünce güçlendi. Sol ülkede umut oldu, iktidar alternatifi oldu. Artık burjuvazi iktidarını, işverenler bol kazançlarını devam ettiremeyeceklerini gördüler. Bunu engellemek için terör bahane edilerek 12 eylülde asker yönetime el koydu. Süleyman DEMİREL "11 eylülde var olan terör 13 eylülde neden yoktu? Diye sordu. DİSK kapatıldı. İşçi önderleri, aydınlar ceza evlerine kondu. Sendikal haklar, grev yasaklandı. 1982 anayasası ile kazanılmış hakların bir çoğu geri alındı. O günden bu yana, Sendikalı işçi sayısı gün geçtikçe azaldı ve azalıyor. İş güvencesi yasası çıktığı halde bir çok işçi toplu halde işten çıkarılıyor. Kamu kuruluşlarında işlerin bir çoğu özelleştirilerek taşarona veriliyor. Burada çalışan işçiler sendikalı olamıyor. Sigotasız işçi çalıştırmak yasak olduğu halde bir çoğu sigortasız çalışıyor. Kamuda artık iş güvenliğinden yoksun sözleşmeli personel çalıştırılıyor.
Sosyalist partilerin ve TKP nin birbirlerinden farklı savunduğu fikirler ne? İktidara gelmek için hangisi hangi yolları öneriyor? Ülkeyi borç batağından, işsizlikten, yolsuzluktan, dışa bağımlılıktan kurtarmak için hangi politikaları uygulayacaklar? Ne yapacaklar? Halka düşüncelerini anlatmak için ne yapıyorlar. Sendikalarda, sendikasız, sigortasız çalışan işçilerin, fabrikaları kapanıp işsiz kalan insanların, ürününü satamayan çiftçilerin, topraksız ve az toprağı olan köylüler, işsizlik nedeniyle büyük şehirlere göç eden insanların arasında, onlarla birlikteler mi? Sadece uygulanan politikalara hayır, ABD, AB, IMF ye hayır, savaşa hayır demekle insanların güveni kazanılabilir mi? Kitleler peşlerinden gelir mi? Seçimlerde oy verirler mi?
 

ismetbaytak@kuzeyege.net

bergamaturkey@yahoo.com

kuzeyege@yaoo.com