DİKİZ AYNASI

İrfan KESKİN

KESER DÖNER, SAP DÖNER,

GÜN GELİR HESAP DÖNER

Sevgili dostlar hani bir söz vardır. "Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner" DGM Eski Cumhuriyet Başsavcısı Nuh Mete Yüksel Ankara'da ki evinin önünde bir terör cinayetine kurban giden Prof.Necip Hablemitoğlu'nun Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası kitabından esinlenerek 2001 yılında yüzlerce köylünün ifadesini almış, İstanbul Barosu Eski Başkanı Yücel Sayman, ANAP Eski İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı, Senih Özay, Birsel Lemke, Sefa Taşkın, Oktay Konyar, Özcan Durmazlar ve aralarında benimde bulunduğum bazı köylülerle birlikte toplam 15 kişi hakkında gizli örgüt kurmak, Alman Casusluğu yapmak, köylüleri devlete karşı kışkırtmak vs. nedenlerden dolayı Ankara bir bolu DGM'de dava açmıştı. Dava 2002 yılında ayrı ayrı iki duruşmada iki ay gibi kısa zamanda sonuçlandı ve hepimiz beraat ettik.
Daha sonra İstanbul Barosu Eski Başkanı Yücel Sayman yeterli deliller toplanmadan çeşitli iftira ve yalan beyana istinaden kişilik haklarına saldırıldığı gerekçesiyle davayı reddediyor. Ancak Yücel Sayman davayı temyiz ediyor. Yargıtay delilsiz yalan beyana istinaden dava açtığı gerekçesiyle Sulh Ceza Mahkemesinin kararını bozuyor ve DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'i 30 bin YTL (30 milyar lira) Yücel Sayman'a tazminat ödemeye mahkum ediyor. Bunu Emsal kabul eden 15 kişi Nuh Mete Yüksel'e ayrı ayrı 30 ar bin ytl dava açmaya hazırlanıyor. Buda 15x30 =450 bin ytl
Sayın Yücel Sayman'da 30 bin YTL tazminattan vazgeçerim ama karşılığında basın toplantısı düzenleyip benden ve Bergamalı köylülerden özür dileyecek diyor. Keza bir DGM Başsavcısı için bu zehir içmekten daha zor.
Ne gariptir ki çeşitli iftira ve yalan beyanları doğru kabul ederek yüce hukukun gücüyle bizden hesap soranlar, aynı gerekçeyle kendileri aynı gerekçeyle yüce hukuka hesap veriyorlar.
Gönlümüz isterdi ki Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası kitabını hazırlayan, Ankara'da ki evinin önünde bir cinayete kurban giden Rahmetli Necip Hablemitoğlu keşke sağ olsaydı da o kitabı kimlerle nasıl hazırladığının hesabını yüce yargı önünde verseydi.
Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz ile beş bakan arkadaşı ve dönemin İzmir Valisi Erol Çakır da makamsal güçlerine güvenerek yargı kararlarına rağmen madeni kapatmayarak hukuku çiğnediler. Ama sonuçta çiğnedikleri hukukun karşısında hesap vererek Bergamalı köylülere 40 ar milyar tazminat ödediler.
Yine aynı şekilde çeşitli sivil toplum kuruluşlarının, bilim adamların, o bölgede yaşayan köylü halkın ve Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin verdiği çeşitli hukuk kararlarına rağmen, yöneticilerimiz hepsini çiğneyerek izinsiz, ruhsatsız ve kendi çıkarları doğrultusunda madene çalışma fırsatı verdiler. Ancak daha sonra çiğnedikleri o hukukun karşısında hesap vererek 10 köylüye kişi başına 3 bin Euro tazminat ödemeye mahkum oldular ki, sırada 1570 köylü daha var.
Elinizdeki bir gücü yerinde, zamanında, doğru yerde kullanmazsanız ya da onu böyle amaç dışı kötü niyetle kullanırsanız bir gün gelir o gücün altında kalır, siz kendinizi kurtarmaya çalışırsınız.
İyi günler

 

ismetbaytak@kuzeyege.net

bergamaturkey@yahoo.com

kuzeyege@yaoo.com