|
Paris Yanıyor
Bu ne örgütlü, ne programlı bir ayaklanma. Sağcı
hükümetin emekçi ve göçmen işçi düşmanı politikasına karşı, heterojen
grupların göçmen işçi çocuklarının bilinçsizce sağa sola saldırmaları.
Fransa ektiğini biçmektedir.
BİA (Paris) - Yaşananlar ucuz işgücü peşinde koşan eski sömürgeci
Fransa'nın entegrasyon politikasının iflası. Ne başörtüsü ne de
Müslüman-Hıristiyan çatışması (Başbakan Erdoğan bilmeden konuşuyor).
Bu yaşananlar gettolara hapsedilmeye çalışılan, görmezden gelinen yüz
binlerce göçmen işçi çocuğunun bilinçsiz tepkisidir. Ancak bu ne 68
ayaklanması, ne devrimci bir kabarıştır. Ne de Renault işçilerinin ya da
Fransız köylülerinin küreselleşme politikalarına karşı sokaklara dökülmesi
ile kıyaslanabilir.
Anımsarsanız Fransız köylüleri, hayvanları, traktörleriyle otobanları
kapatıp hayatı felce uğratmışlardı. Anımsarsanız Fransız kamyon şoförleri
haftalarca Fransa trafiğini kilitlemişlerdi ve hükümet aciz kalıp ordudan
yardım istemişti.
Anımsarsanız Renault fabrikasından işçi çıkarma ve özelleştirme
politikasına karşı Fransa'da şanlı işçi direnişleri olmuştu; direnişin
başını çeken sendikalı emekçiler Fransız, Portekiz, Arap ve diğer
milliyetlerdendi: İşçi liderlerinden biri Arap Müslüman bir emekçiydi.
Fransa'da şanlı direnişler olmuştur. Ama ne yazık tüm Avrupa'da olduğu
gibi son yirmi yılda sendikalı işçi sayısında azalma olmuştur.
Apolitikleşme yaygınlaşmıştır, fırsat eşitsizliği, sosyal adaletsizlik
çoğalmıştır.
Irkçı parti "Front National" (Milliyetçi Cephe) Fransa'yı utandıracak
kadar oy almıştır.
Bu arada otuz yıldır alttan alta kanayan yara dikiş tutmaz olmuştur.
Fransa'nın getto politikası, göçmen işçi politikası iflas etmiştir;
entegrasyon başarılamamıştır.
Avrupa da, Fransa'nın kültürel ve ideolojik hegemonya rakibi İngiltere'nin
başardığını söylerken yanılmaktadır. Eski sömürgeci ülkelere tepki yeni
nesilden gelmektedir.
Dedelerinin köle gibi çalıştırıldığını, ata topraklarının yüzyıllarca
koloni/sömürge olduğunu bilen gençler, kimlik bunalımı da yaşamaya
başlayınca ayaklanmışlardır. Bu ayaklanmanın birikimi vardır; işsiz,
sosyal faaliyetlerden uzak tutulan, Fransızlardan uzak gettolarda yaşamaya
mahkum edilen gençler bir kıvılcımla sokaklara dökülmüşlerdir. Kıvılcım
cumhurbaşkanlığına hazırlanan İçişleri Bakanı Sarkosy'nin onlara
çapulcular demesi sonucu patlamıştır. Kaybedecek bir şeyleri olmayan,
uyumsuz, kimlik bunalımı yaşayan, suç işleyen, işlemeye hazır, tepkici
Arap gençleri için bir intikam fırsatı doğmuştur.
Ancak tekrar vurgulamamda yarar var, bu ne örgütlü, ne programlı bir
ayaklanmadır. Sağcı hükümetin emekçi ve göçmen işçi düşmanı politikasına
karşı, heterojen grupların göçmen işçi çocukları genç Arapların
bilinçsizce sağa sola saldırmalarıdır. Olayların bu kadar yaygınlaşmasının
nedeni de, ekilen düşmanlık tohumlarının ve yanlış politikaların
sonucudur.
Adil OKAY okayadil@hotmail.com |
ismetbaytak@hotmail.com
ismetbaytak@kuzeyege.net
bergamaturkey@yahoo.com
kuzeyege@yaoo.com
|