|
OKUMAYI SEVMEK ve DEVRİMLER
Hakkı ÜLKÜ
CHP İzmir Milletvekili
Bilmem kitap okumayı sever misiniz?
Ben ayda en az -ne kadar işim olursa olsun- iki kitap okurum. Son okuduğum
kitap Hıfzı Topuz'un 'Devrim Yılları' kitabıydı. Türkiye Cumhuriyetinin
hangi koşullarda kurulduğuna ilişkin çok güzel bir anlatım biçimi vardı.
Hele, Harf Devrimi'ni yapanların nasıl, hangi koşullarda bunu
gerçekleştirdiğini gördüğünüzde Atatürk'ün ne kadar büyük bir deha
olduğunu bir kez daha görüyorsunuz. Bakın isterseniz o bölümü anlatayım;
Falih Rıfkı Atay yeni harflerin kullanılmasına ilişkin komisyonun başına
getirilir. Ve şöyle anlatır
-Çocuklar, biliyorsunuz, Gazi iki ay önce Milli Eğitim Bakanı Mustafa
Necati'den yeni harfleri araştıracak bir komisyon kurulmasını istemişti.
-Elbette haberimiz var.
Mustafa Necati, komisyon üyelerini belirlemişti. Ben o günlerde yurt
dışındaydım. Döner dönmez Dolmabahçe Sarayı'nıda Paşayı ziyarete gittim.
Bana, 'hemen Ankara'ya git, komisyona katıl, bu işi çabuk bitirin' dedi.
Gittim, katıldım, ilk toplantımızı yaptık, harfleri uzun uzun tartıştık,
bir sonuca vardık. Tasarıyı İstanbul'a getirdim, Paşaya sundum. Gazi,
harfleri teker teker inceledi, bazı şeyler önerdi, alfabeyi onayladıktan
sonra bana 'nasıl ve ne zaman uygulayacağız' diye sordu.
-Bir 15 yıllık uzun süreli, birde 5 yıllık, iki öneri var dedim. Gazeteler
yarım sütundan başlayacak, yavaş yavaş yeni yazı bölümlerine geçilecek,
devlet daireleri ve yüksek okullar için çeşitli yöntemler denenecek.
Gazi yüzüme baktı "Bu, ya 3 ayda olur, ya hiç olmaz" dedi. Devamla
"Gazetelerde yarım sütun eski yazı kaldığı zaman herkes bu eski yazılı
bölümleri okur. Ve bizim yazı güme gider"
Falih Rıfkı bunları anlatıyor, ilave olarak da "görüyor musunuz arkadaşlar
Paşanın kararı kesin. Yeni harfleri hemen uygulayacağız" diyor.
Ve durum Atatürk'ün kurduğu Anadolu Ajansı vasıtasıyla tüm Dünyaya
duyuruluyor.
O günlerde Ajansın haberlerinden sonra Paris'te yayınlanan bir gazete
aynen şunları yazmaktadır. 'Türkiye günden güne yenilenmektedir. Mustafa
Kemel, Haremi yok ettikten ve feshi kaldırdıktan sonra, şimdi de Türk
dilinin iyileşmesi için uğraşmaktadır. Bir kalem darbesiyle Arap
alfabesini yok etmiş, onun yerine yeni Türk alfabesini kabul etmiştir.
Böylece Türkiye Avrupa'ya yaklaşma yolunda kesin bir adım daha atmış
oluyor. Türkçe'nin öğrenilmesini en zorlaştıran şey Arap alfabesiydi. Bir
dizgici, bu yüzden 12 yıl çıraklık yapmak zorunda kalıyordu'
İşte böyle sevgili okurlar. Kararlılık ve onun sonucunda çağdaşlığa ve
aydınlığa giden yol... |
ismetbaytak@hotmail.com
ismetbaytak@kuzeyege.net
bergamaturkey@yahoo.com
kuzeyege@yaoo.com
|