|
MERHABA
İbrahim Baytak
DEMOKRATİK BİR SEÇİM
AB ye uyum ve demokratikleştirme diye bir çok yasa çıkardık. Hatta
Anayasamızda değişiklikler yaptık. Fakat Almanya seçimleri gösterdi ki
daha DEMOKRATİK-LEŞEMEMİŞİZ. Almanya seçim sonuçlarına göre TEMSİLDE
ADALET tam olarak sağlanıyor. Hangi parti ne kadar oy almışsa,
parlamentoda o oranda temsil ediliyor. Kullanılan oyların ancak % 3,2 si
parlamentoya yansımıyor.
Bizde öyle mi? Toplam seçmenin % 25 şinin oyunu alan parti parlamentoda %
70 oranında temsil ediliyor. Oy kullanan seçmenin % 50 sinden fazlasının
oyu, % 10 gibi antidemokratik bir yüksek baraj nedeniyle parlamentoda
temsil edilmiyor. İstikrar diye tek parti iktidarı çıkıyor ama bu seçim
yasamız temsilde adaleti sağlayamıyor.
Almanya'da da seçimlere çok sayıda parti katılıyor. Üstelik baraj düşük.
Bu nedenle şimdiki gibi parlamentoya 5-6 parti girebiliyor. Bu seçimlerden
sonra olduğu gibi hükümetin kurulabilmesi bazen mümkün olmuyor. Ama
istikrar bozulmasın diye seçim yasasını değiştirip bizdeki gibi yüksek
baraj koymayı düşünmüyorlar. Bunun yerine partilerin seçim ittifakı
getirilmiş. Seçimlerden önce ittifak yapacak partiler programlarında
anlaşıyorlar. Kamuoyuna tek başlarına iktidar olamazlarsa kiminle
koalisyon kuracaklarını, hatta kimin başbakan olacağını açıklıyorlar.
Seçmen buna göre oy veriyor. Seçimden sonra bakanlık kavgası yapmıyorlar.
Başbakan olmak, iktidara gelebilmek için seçimden önce verdikleri sözleri
unutup tamamen zıt fikirleri savunan partilerle koalisyon yapmıyor,
gerekirse yeniden seçime gidiyorlar. Böyle olunca birbiri ile uyum içinde
çalışan, benzer politikaları uygulayan partiler, hiçbir şeyi pazarlık
konusu yapmadan, parti veya kişisel çıkar düşünmeden gerekli yasaları
çıkarıyor, gerekli kararları rahatça alabiliyorlar.
Her ne kadar istikrar için tek parti iktidarı isteniyorsa da görülen o ki
ülkemizde tek parti iktidarları parlamento çoğunluğuna dayanarak her şeyi
yapabileceğini sanıyorlar. Halkın çoğunluğunu temsil ediyoruz, iktidarız,
parlamentoda çoğunluğu ile istediğimiz yasaları çıkarabiliriz düşüncesinde
oluyorlar. Muhalefet partilerinin hiçbir önerisini dikkate almıyorlar.
Kimseye danışmıyorlar. Çıkarılan yasalar veto edilince veya anayasa
mahkemesi tarafından anayasaya aykırı olduğu için iptal edilince onların
önerilerini dikkate alacaklarına kızıyorlar. BİZ PARLAMENTODA
ÇOĞUNLUKTAYIZ. HALKIN TEMSİLCİLERİYİZ. ANAYASA MAHKEMESİNİ BİLE
KALDIRABİLİRİZ. BİZİM ÇIKARDIĞIMIZ YASALAR İPTAL EDİLİNCE İŞ YAPAMIYORUZ.
Diyorlar. Denetimlere parlamento çoğunluğu ile izin vermiyorlar. Böyle
olunca demokratik bir yönetimde ve hukuk devletinde olması gereken
mekanizmalar işletilemiyor. Kimin Milletvekili olacağına halk değil parti
liderleri karar verdiğinden özgürce oy kullanamıyorlar. Parti liderlerinin
istekleri doğrultusunda gurup kararları alınıyor, liderlerin istediği
yönde oy kullanılıyor. Hepsinden önemlisi ne olmuş olursa olsun iktidar
da, muhalefet de kendi partilerinden biri hakkında bir soruşturma
olduğunda koşulsuz karşı oy kullanıyor. Bunu yaparken partinin
yıpranacağını, zarar göreceğini düşünüyor. Halbuki böyle yapmakla
partiler, siyasetçiler daha çok yıpranıyor ve güven kaybediyor.
Bütün bunlar gösteriyor ki ülkemizde demokrasi ve hukuk devleti tam olarak
yerleşmemiş. Vatandaş olarak bizler demokrasiyi, hukuk devletini
benimseyebilsek siyasetçilerinde benimsemesini sağlayabiliriz. Fakat biz
ne olursa olsun bizden olsun, bizden olan ne yaparsa yapsın
cezalandırılamaz dedikçe siyasetçilerinde farklı düşünmesi, farklı
davranmasını bekleyemeyiz.
Eğer bir ülkede DEMOKRATİK VE TEMSİLDE ADALETİ SAĞLAYAN SİYASİ PARTİLER VE
SEÇİM YASASI yoksa, KİMİN MİLLETVEKİLİ, KİMİN BELEDİYE BAŞKANI HATTA KİMİN
BELEDİYE MECLİS, İL GENEL MECLİS ÜYESİ OLACAĞINA HALK DEĞİL LİDERLER KARAR
VERİRSE AB yasalarının hiçbir hükmü olur mu? PARLAMENTO HALKIN
TEMSİLCİLERİNİN ÇOĞUNUN OYU İLE OLUŞUR MU? Seçmenin % 50 sinden fazlasının
oyu boşa gitmez mi? Seçmenin % 25 inin oyu ile bir parti parlamentonun %
70 ile temsil edilir ve BU PARTİ HİÇ KİMSEYE DANIŞMADAN, KENDİ BİLDİĞİNE
yasaları değiştirir, yeni yasalar çıkarır, kamu mallarını istediği gibi,
istediği kişilere üstelik değerini altında satarsa demokratik bir
yönetimden söz edilebilir mi? Hepsinden önemlisi bütün yapılanlara karşın
parlamento çoğunluğu ve sınırsız dokunulmazlıklar nedeniyle kimseden hesap
sorulamıyorsa hukuk devletinden söz edilebilir mi?
|
ismetbaytak@hotmail.com
ismetbaytak@kuzeyege.net
bergamaturkey@yahoo.com
kuzeyege@yaoo.com
|