Sık kullanılanlara ekle
  
   HABERLER
   POLİTİKA KAZANI
   RESMİ TELEFONLAR
  BİRAZ GÜLELİM
  İLETİŞİM
   
   
   
      LİNKLER
     Bergama
 
  
 

 

 

ANKARA, MÜHENDİS, MİMAR VE PLANCILAR İNİSİYATİFİ'nden çağrı


IRAK VE AFGANİSTAN'DA ÇALIŞMA !
İŞGALE ORTAK OLMA !
EMPERYALİZME KARŞI MÜCADELEYE KATIL!
İŞGALE DESTEK OLMA


Geçen hafta, Afganistan'da bombalı saldırı ile yaşamını yitiren inşaat mühendisi Ufuk Aydın'ın hikayesini Milliyet Gazetesi "Türk Mühendisin Dramı" olarak yansıttı sayfalarına. Mühendisin ailesinin açıklamalarına göre, Aydın'ın 2005'te çalışmak için Irak'a gittiği, ailesinin baskısı sonucu orada 10 gün kaldıktan sonra geri döndüğü, daha sonra haber vermeden Afganistan'a gittiği anlaşılıyor. Mühendis Aydın, çocuklarını özel okulda okutmak ve daha rahat bir yaşam için Türkiye'de para kazanamadığı gerekçesiyle ailesinin itirazlarına rağmen Irak ve Afganistan'da çalışmayı seçmiş ve sonunda bu üzücü ölümle karşılaşmış.
Irak ve Afganistan'ın işgali ve tahribatı ile birlikte, Türk firmaların bölgede daha çok iş aldığı ve bu sebeple mühendislerin/işçilerin buralardaki çalışmalarının yoğunlaştığından bahsedilebilir. Savaş ortamında çalışmanın sonuçları, ölümler, kaçırılmalar vb. şekillerde zaman zaman Türkiye gündemine giriyor.
Bölgede iş yapmak, işgalcilerin iznine ve kontrolüne tabi. Buradaki niyetin halka hizmet götürmekten çok, daha fazla para kazanmak olduğu da su götürmez. Dolayısıyla bu işler işgalcilerin çıkarlarına hizmet etmek durumunda. İstediğimiz kadar işgale ve işgalci güçlere karşı olalım, bu mekanizmayı kullanıyorsak eğer işgale destek vermiş oluyoruz.
Bir çok Türk firması, büyük patronlarının yanında Irak'ta, Afganistan'da iş almak için uğraşıyor, kapışıyor, işgalin avantajlarını kullanarak para kazanıyor. Türkiye'nin çimento sektörü bu konuda ciddi bir örnek. Türkiye 2004 yılında 11 milyon ton ile dünyanın en büyük çimento ve klinker ihracatçısı oldu. Bu miktarın 2.1 milyon tonluk kısmı Irak'a, dünya ortalamalarının çok üstünde fiyatlarla ihraç edilmiş. İhraç edilen çimento ABD güçlerinin güvenliği amacıyla kullanılıyor. Irak'ta olağan koşullarda kendi ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek sayıda çimento tesisi var. Ancak işgal nedeniyle tesislerin büyük bölümü zarar görmüş durumda. Ayrıca işgalin hüküm sürdüğü bir ülkede "normal" inşaat faaliyetlerinin olmayacağı da açık. Bu örnekte de görüleceği gibi Türk firmalarının burada iş yapması işgale açık bir destek. Bu konuda Türkiye ve Mısır'ın eline kimse su dökemiyor. Aslında Türk firmalarının kazandığı bu kirli para, yurtsever Irak halkına borcumuzu artırıyor.
Peki, işgale destek olmanın sınırı nedir? Suçlu olan sadece yağmadan pay kapmaya çalışan Türk firmaları mıdır? Daha rahat koşullarda yaşamak istediği için Irak'ta çalışmayı seçen bir mühendis suçsuz mudur?
Bu konuda dürüst davranmamız gerekiyorsa evet suçludur demek durumundayız. Yoksulluk, işsizlik vb... nedenlerle, işgalci emperyalist ülkelerin oluşturduğu güvenlik güçlerine katılan Irak'lılar ne kadar işbirlikçiyseler , orada ABD'nin bir üssünün inşaatında çalışan bir mühendis de o kadar işbirlikçidir. Yurtsever bir mühendis, mesleğine, işine sadece kendi bireysel penceresinden bakamaz. Emperyalizme karşı direnen Irak halkına desteğini en başta işgale ortak olmayarak vermelidir. Ancak sorunu sadece işgal bölgesinde çalışmak ya da çalışmamak şeklinde kişisel bir soruna indirgememek gereklidir. Sorun kişisel değildir, ancak örgütlü bir mücadele ile aşılabilir.

Bu yüzden, biz yurtsever mühendis, mimar ve plancılar olarak, mesleğimizin topluma ve insanlığa hizmet eder bir şekilde kullanılması için çağrıda bulunuyoruz:

IRAK VE AFGANİSTAN'DA ÇALIŞMA !
İŞGALE ORTAK OLMA !
EMPERYALİZME KARŞI MÜCADELEYE KATIL!
 

ismetbaytak@hotmail.com

ismetbaytak@kuzeyege.net

bergamaturkey@yahoo.com

kuzeyege@yaoo.com


1