|
MERHABA
İbrahim Baytak
YAPMA BAŞKANIM !
Bergama'da hep bir şeyler yapmak için bir şeyler yıkıldı. MEYDAN
yapmak için hak eğitim merkezi, tekel, bir yazlık, bir kışlık iki sinema,
koskocaman tekel binası ve bir ev. Daha güzel PARK yapmak için gül
bahçesi, çamlı park. KÜLTÜR SARAYI yapmak için garaj dükkanları ve düğün
salonu. Yol açmak için (İNÖNÜ CADDESİ) bir çok ev. Birde hizmette
başarının ölçüsü diye gösterilen (bu ölçüyü kim koymuşsa) başkanlarımız
defalarca yol bozup yol yaptılar. İstiklal meydanındaki YILDIZ PARK ne
oldu? Karanfilli kahvenin karanfilleri ve bahçesi ne oldu? Gazi okulunun
orada kurtuluş parkı yok muydu? Peki şimdi neden yok? Sayın başkanım;
Bergama bu gün daha mı güzel? Halk daha mı memnun? Acaba bunları yapanlar
şimdi ne düşünüyorlar? Vicdanları rahat mı? ? Bunu hiç kendinize sordunuz
mu? Şimdide siz TRAFİK, OTOPARK ve YOL sorununu çözmek düşüncesi ile
yolları ve kaldırımları kırıp - yıkıp yeniden yapıyorsunuz. Peki daha
güzel mi olacak? Trafik sorunu çözülecek mi? Otopark sorunu çözülecek mi?
Harcanan trilyonlara değecek mi? Ayvaz Aliden kaleye teleferik
yapacağınızı söylüyorsunuz. Kaça mal olacak? Çok mu elzem? Kaç kişi
yaralanacak, Bergama'ya ne kazandıracak?
Sizle ayni kuşağız. Ortaokul - Liseyi beraber okuduk. Bergama lisesinin
karşısındaki havuzlu parkı, küçücük çay ocağını bilirsin. Özellikle
akşamları aileler Çamlı park, gül bahçesinde olduğu gibi burada da oturup
gelen geçeni seyreder çay, meşrubat içerdi. Bir de baktık ki, çay ocağı ve
havuz yıkıldı, bazı ağaçlar kesildi, Zübeyde hanım ilkokulu tarafına büyük
bir bina yapıldı. Park değil kahvehane oldu. Öğrenciler, gençler bir kısmı
parasına, bir kısmı çayına OKEY ve KAĞIT oynadılar. Parka aileler
gelemedi. Şimdi de siz yol için 2 büyük palmiye dışında bütün ağaçlar
kestirdiniz. Park daha da küçüldü. Her taraf taş oldu. Ağaç kalmadı. Gölge
için şemsiyeleri alındı. Peki müzenin ve Milli Eğitimin önündeki 2 çam
ağacı neden söküldü? Yine bilirsin başkanım, eski hükümet konağı, şimdi
Emniyet Müdürlüğü olan binanın arkasında tamamen çam ağaçları ile kaplı
Bakırlının ÇAY BAHÇESİ vardı. Yazın HACİVAT - KARAGÖZ seyretmeye giderdik.
Şimdi petrolün ve petek birahanelerinin olduğu yerin eskiden ÇOCUK BAHÇESİ
olduğunu da bilirsin. Etrafı alçak duvar, üç ayrı cepheden kapısı vardı.
Kenarlarında çam ağaçları vardı. Bayramlarda dolaplara, salıncaklara
binerdik. Neden niçin bilinmez daha sonra bu çocuk bahçesinin yarısını
benzinlik yaptılar. Tabi çam ağaçları kesildi. Bir kısmı da önce Turizm
danışma, sonra petek birahaneleri oluverdi. Ben görev gereği Bergama'dan
ayrılmıştım. Bergama'da olmadığım sürede, Havuzlu parkın yarsını almışlar,
tabi ağaçların bir kısmı daha kesilmiş. Bakırlının çay bahçesi yıkılmış,
kocaman çam ağaçlarının hepsi kesilmiş. Zübeyde Hanım ilkokulunun bahçesi
küçülmüş. Taksi durağı kalkmış. Ceza evi yıkılmış ve taşınmış. Bütün
bunların yerine kocaman bahçesi bile beton HÜKÜMET KONAĞI yapılmış.
Eskiden kademeli her kademenin arasında rengarenk güzel kokulu güllerin
olduğu merdivenlerle çıktığında sol tarafa ailelerin, sağ tarafa erkelerin
oturduğu Gül bahçesi ve Çamlı park artık yok. Ağaçlar var, park var ama
eskiden olduğu gibi çay meşrubat içilemiyor, sadece taş banklara oturup,
çekirdek yiyip kabukları ile yerleri kirletmekten başka bir şey
yapılamıyor.
Sözde çatı akmış, BERGAMA SPORUN evrakları ıslanmış. Belgeleri okunmaz
hale gelmiş. Bu nedenle düğün salonu da kapatılmış. Bergama spor evrakları
öyle ıslanmış ki denetlenmede hiçbir evrak bulunamamış. Ama nasıl olduysa
kütüphanedeki kitaplara bir şey olmamış. Yine çatıyı onartmak da galiba
kimsenin aklına gelmemiş. Düğün salonu kapanıp, halk eğitim merkezi
yıkılınca Bergama kalmış düğün salonsuz. Bereket Öğretmen evi yapılmış
ama, öğretmen olmayanlar ne yapmış bilinmez. Şimdi Bergama'nın tören dahi
yapılamayan bir meydanı, çay kahve içilemediği için ailelerin gitmediği
çamlı ve güllü parkı (gülleri artık yok), Yol boşluklarına yok demesinler
diye yapılan ağaçsız, sarmaşık gölgesinde oturulan, yazın çoğu geceleri
düğün olduğu için ailelerin gelemediği Bergama spor parkı ve bürokratların
ve emeklilerin oyun oynadığı ve küçük bir yerinde yazın gençlerin
oturabildiği çakıl park.
"RAMAZAN TOPU" isteyen başkan da, kimsesiz çocuk yuvasında DANSÖZ oynatan
yetkililer de muhakkak iyi bir şey yaptıklarına, hatta bunun için takdir
alacaklarına inanıyordu. Yetkililer, neyi, niçin, neden yapacaklarını,
hangi yararları olacağını, neden yıkıp neden yaptıklarını anlatmıyorlar.
Kimseye, hatta danışman diye işe alınıp maaş verdiklerine bile danışmadan
iş yapıyorlar Sonra da taktir bekliyorlar. Halk yapılırken ne olacağını
bilmiyor. Yapıldıktan sonra bir faydasını görmüyor. Bir başkası çıkıp "ben
daha güzelini yapacağım" diye yıkarken bu nedenle sahip çıkmıyor. Yıllar
yıka yapa geçiyor, milyarlar toprağa gömülüyor, ama Bergama daha güzel
olmuyor. Herkes yapılana burun kıvırıp, "ESKİDEN DAHA GÜZELDİ, YAZIK
PARALARA" diyor. Ama boşa gider paraların hesabı kimseye sorulmuyor, veya
sorulamıyor. (Aslında daha yıkılırken DUR denmeli. Harcanan bir kuruş da
olsa hesap sorulmalı) Halk kendisine DEMOKRASİ diye öğrettikleri gibi 5
yılda bir önüne konulan sandıkta sözünü söylüyor. Ama 5 yıllar heba
oluyor. Kimseden kayıp yılların ve hesapsız harcanan paraların hesabı
sorulamıyor. Fakat eski başkanların bir çoğu "ÇOK BAŞARILI" olduklarını
halkın nankör olup değerini bilmediğini düşünüp, söylüyor.
|
ismetbaytak@hotmail.com
ismetbaytak@kuzeyege.net
bergamaturkey@yahoo.com
kuzeyege@yaoo.com
|