|
ALTERNATİF YAKIT OLARAK TANIMLANAN 'BİYODİZEL'
KONUSUNDA
AVRUPA'DA GURURUMUZ OLDU
Öztüre'yi alkışlayalım
İzmirli Öztüre Holding'in patronu, AB tarafından
düzenlenen 'Yenilenebilir Enerji Kaynakları' konulu arama konferansına
özel olarak davet edildi
Nezih Öztüre
OSMAN GENÇER Brüksel'deki konferanstan yazıyor
Bu satırları bambaşka bir dünyanın içinden yazıyorum.
Daha doğrusu, bambaşka bir dünya yaratmak için kafa yoranların, çaba
gösterenlerin, fikir ve projeler üretenlerin arasından aktarıyorum.
Avrupa Parlamentosu'nun getirdiği ağırlıkla, son 6 yıldır "Avrupa'nın
Kalbi" olarak anılmaya başlanan Belçika'nın başkenti Brüksel'de, dünyanın
sağlıklı geleceğine yön verilmeye çalışılıyor.
Avrupa Birliği'nin düzenlediği "Avrupa İçin Yenilenebilir Enerji
Kaynakları" konulu arama konferansında, insanların kötü kullanımı
sayesinde doğal ortamından giderek uzaklaşan ve doğal dengeleri panik
havası yaratacak ölçüde bozulan dünyamız için "ucuz ve temiz enerji"
çözümleri aranıyor.
650 bilim adamı
Amerikalısı'ndan Japonu'na, Almanı'ndan Hintlisi'ne, Fransızı'ndan
Belçikalısı'na dek 650 bilim adamının, uzman kuruluşların, ilgili
kurumların ve sivil toplum örgütlerinin katıldığı uluslararası
konferansta, bizim de gururumuz okşanıyor.
Çünkü burada, Avrupa Birliği'nin özel davetlisi olarak Brüksel'e çağırılan
bir Türk de bulunuyor.
Yenilenebilir enerji alanında son dört yıldır yaptığı çalışmalarla ve
ürettiği projelerle AB'nin dikkatini çeken İzmirli Öztüre Holding'in
patronu Nezih Öztüre, bilgilerini aktarmak üzere toplantıya özel olarak
davet edildi.
Kurduğu Ege Biyoteknoloji Şirketi ile ciddi çalışmalar yapan Öztüre,
özellikle alternatif yakıt olarak tanımlanan "biyodizel" konusunda
uzmanlaştı.
Uzmanlaşmakla kalmayıp, bu alanda farklı yaratıcılıklar da geliştirdi.
Avrupa'nın da dikkatini bu çekti zaten.
Öztüre ve arkadaşları, normalde bitkisel yağlardan elde edilen biyodizeli,
başka kaynaklardan yaratmaya uğraştı.
Bunda da başarılı olundu.
Dünyanın deliler gibi peşinden koştuğu biyodizeli, bizim çılgın Egeliler
atık çamurundan üretmeyi sağladılar.
Mikrolag adı verilen hücreli yosunlardan biyodizel üretilmesi fikrini de,
ikinci önemli proje olarak AB'ye sundular.
Sözkonusu çalışmalar nedeniyle de AB tarafından Brüksel'e çağırıldılar ve
konferansa katılan tek Türk şirketi olma onurunu hepimize yaşattılar.
Burada şunu çok iyi anladık.
Avrupa ve dünya ülkeleri, hızla kirlenen ve ciddi alarm veren dünyamızı
kurtarabilmek için acil durum ilan etmiş durumdalar.
Bilgi paylaşımı
Tüm güçlerini alternatif, temiz, çevreci ve değişik enerji türleri
üretebilmek için harcıyorlar.
Her sudan, her dalgadan, her denizden, her hava hareketinden, her
rüzgardan, her atıktan, her bitkiden, her topraktan, her dereden ve
aklınıza gelebilecek her unsurdan doğal enerji yolları keşfetmeye gayret
ediyorlar.
Yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynakları bunların başında geliyor
ve en minik bir bilgi dahi paylaşılıp değerlendiriliyor.
Avrupa Birliği zaten, projelere destek vermek için, bilgi paylaşımını ve
uluslararası ortaklığı şart koşuyor.
Ortağı olmayan, tek başına birşeyler yapmaya çalışanları "ortak bul,
karşıma öyle çık" diye uyarıyor ve onları dünyamız için birlikte çalışmaya
zorluyor.
Kadın unsuru
Ayrıca, ilginç bir şart daha öne sürüyor.
Çalışmalarda kadınların en az yüzde 40 oranında temsil edilmesini, yani
şirketlerde kadınlara erkekler kadar görev verilmesini mecbur kılıyor.
Kadın ve ortaklık şartlarını yerine getirmeyenlerin yüzüne bile bakmıyor.
Nezih Öztüre'nin şirketi Biyoteknoloji, kadın unsurunu daha kuruluş
aşamasında uygulamaya almış durumda.
Ortaklığı ise Brüksel'de yakaladı ve farklı ülkelerden 25 enerji
şirketinin oluşturduğu "Avrupa Biomass Endüstri Birliği" EUBİA ile el
sıkıştı.
Merkezi Brüksel'de olan ve Belçikalıların başı çektiği EUBİA'nın Başkanı
Paula Liamas ile Biyoteknoloji A.Ş.'nin Başkanı Nezih Öztüre, çamurdan
biyodizel enerji üretmek üzere, bundan böyle birlikte hareket etme kararı
aldılar.
PROJENİN İLK HEDEFİ
Körfez vapurlarına çevreci yakıt
Projenin ilk hedefi de, İzmir'de günde 600 ton toplanan atık çamurun
enerjiye dönüştürülmesini kapsıyor.
Buradan üretilecek biyodizelin ilk etapta körfez vapurlarında kullanılması
planlanıyor.
Böylece, hem denize mazot dökülmesinin önlenmesi, hem çevreci, hem de daha
ucuz yakıt kullanılması sağlanmış olacak.
Anlayacağınız; Nezih Öztüre sayesinde Brüksel'den koltuklarımız kabarmış
şekilde dönüyoruz.
Öztüre'nin projeleri ortak bulduğu gibi, önümüzdeki aşamada AB'den büyük
destek de alacak.
Tabii bu arada, dünyanın nelerle uğraştığını, bizim ise nelerle vakit
harcadığımızı bir kez daha üzülerek gördük.
Bireysel gayret
Maalesef, Türkiye sanki bu dünyada yaşamıyor!..
İşadamlarımız bireysel gayretleriyle dünyanın gerisinde kalmamaya
uğraşırken, Türk devleti, Türk hükümeti, Türk yöneticileri olup bitenlerin
farkında bile değiller.
Bizim insanlarımızı yabancılar alkışlarken ve kucaklarken, kendi ülkemiz
onları dikkate bile almıyor.
Bu çok üzücü ve onur kırıcı bir davranış.
Hele, şu biyodizel ve farklı enerjiler alanında Türkiye öyle zengin ki,
herkesin iştahını kabartıyor.
Fakat gelin görün, bizimkiler kendi zenginliğimizi kullanmak yerine,
milyar dolarlar harcayıp, başka ülkelerden enerji transferi yapmayı tercih
ediyorlar.
Yılın dokuzu ayı hiç güneş görmeyen Almanya, güneş enerjisi üretiminde
dünya birinciliğine oynarken, Tanrı'nın armağanı olarak 12 ay boyunca bol
güneşli günler yaşayan Türkiye, bu konuyu gündemine bile taşımıyor.
Paha biçilmez
Sularımız, denizlerimiz, derelerimiz, dalgalarımız, çamurlarımız,
arıtmalarımız boşa akıp gidiyor.
Oysa, enerji üretimi için her biri paha biçilmez kıymete sahip.
Sanıyorum o kıymeti ancak Nezih Öztüre'ler çoğaldıkça anlayabilecek ve
ülkemizin kaynaklarına yeterince sahip çıkabileceğiz.
Brüksel'den "Bravo Nezih Öztüre" coşkusunun yanında, "Ah Türkiyem, başını
kaldırıp kıymetini bir bilebilsen" isyanıyla ayrılıyoruz.
Onur, gurur, sevinç ve hüzün hepsi birbirine karıştı.
Türkiye'yi yönetenlerin umursamazlığı yüzünden...
-Yeni Asır- |
ismetbaytak@hotmail.com
ismetbaytak@kuzeyege.net
bergamaturkey@yahoo.com
kuzeyege@yaoo.com
|