|
MERHABA
İbrahim Baytak
SENDİKA
İşçiler sendika hakkını nasıl elde etti? Düşük ücret ve zor çalışma
koşulları altında yıllarca çalıştılar. İşverenin insafa gelmesini
beklediler. Siyasi iktidarların haklarını korumasını beklediler. Ancak her
geçen gün durumları daha da kötüleşti. Ücretleri daha da düştü.
Yoksullukları daha da arttı. Birleşmeye kalktılar, işverenin paralı
adamları toplantılarını bastı, öncülük yapanları dövdü. İş bıraktılar,
işverenlerin paralı adamları kalabalığı silahlarla taradı, birçok işçi
öldü, yaralandı. Hak aramaya kalktılar, ülkede onlarının hakkını savunacak
yasalar yoktu, bu nedenle haksız çıktılar. Hapislere atıldılar.
Kaybedecek bir şeyleri yoktu. Ellerindeki tek sermayeleri emekleriydi.
Satacak başka bir şeyleri yoktu. Birlik olmaktan başka çare göremediler.
Dayanışma içine girdiler. Buldukları her şeyi paylaştılar. Her gün biraz
daha birbirlerine kenetlendiler. Gün geçtikçe sayıları arttı. Zaten
çoktular.
Bütün her şeyi onlar yapıyordu. Onlar olmasa trenler yürümez, elektrikler
yanmaz, ekmek çıkmazdı. Onlar olmasa, yol, hastane, ev ve fabrikalar
yapılamazdı. Her geçen gün güçlerinin biraz daha farkına vardılar. Bir
olmanın, birlik olmanın, dayanışmanın, yardımlaşmanın ne demek olduğunu
anladılar. Alanlarda dalga, dalga büyüdüler. Önlerinde kimse duramadı.
İsteklerinin bir çoğunu kabul ettirdiler. Sendikalarını kabul ettirdiler.
Bu haklarını anayasa ve yasaların baş köşesine yazdırdılar.
Sermaye sahipleri çaresiz olarak kabul etti. Ama verdikleri bu hakları
geri almak için her zaman fırsat kolladılar. Kendi adamlarına sendika
kurdurup, işçilerin bu sendikaya üye olmaları için işçileri zorladılar.
Sendika yöneticilerini satın aldılar. Bu sarı sendikalarla işçilerin
aleyhine yaptıkları toplu sözleşmeleri işçilere dayattılar. Ama işçiler bu
oyunlara gelmedi. Güçlerinin farkına varmışlardı. Bütün bu oyunları
bozdular. "EMEĞİN EN YÜCE DEĞER OLDUĞUNU KABUL ETTİRDİLER."
Bütün dünya işçileri dayanışma içine girdiler. Nerede sömürü varsa karşı
çıktılar. 1 MAYISI, DÜNYA İŞÇİLERİNİN BİRLİK VE DAYANIŞMA GÜNÜ İLAN
EDİLMESİNİ SAĞLADILAR.
İşçiler aldıkları ücretin az bir kısmını her ay sendika ödentisi olarak
sendikaya verdiler. Sendikalar üyesi işçileri adına işverenle, insanca
yaşayabileceği bir ücret, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sosyal
haklar için toplu sözleşme yaptı. İşveren istenen hakları kabul etmezse iş
bıraktılar, grev yaptılar. İşçiler grevde olduğu sürece geçimini sağlamak
için sendika tarafından belli bir ücret ödendi. Bu para işçilerin
sendikaya her ay ödedikleri ödentilerden karşılandı. Ayrıca grevdeki
işçilere diğer sendikalar tarafından yardımlar yağdırıldı. Böylece
çalışmadığı için ücret alamayan işçiler mağdur olmadı.
Sürecek...
Bu gün sendikalı olan işçiler bu mirası kullanıyor. Ama emanet aldıkları
bu mirası çocuklarına, torunlarına tam olarak bırakamıyorlar. Sendikalı
işçi sayısı her geçen gün azalmakta. Ne toplu sözleşmeler ne hak için grev
yapılamamakta. Dünya işçi emekçilerinin birlik ve dayanışma günü 1 mayısta
işçiler alanlara inmemekte. Yeni yasalarla hakları kısıtlanırken sessiz
kalmaktalar. Ülke ekonomisinin IMF ye eslim olması, özelleştirme,
taşaronlaşma, işsizliğin arması, sendikaya üyeliğinin zorlaşması hatta
engellenmesi işçileri, sendikaları artık ilgilendirmiyor. Demokrasi, insan
hakları artık onları ilgilendirmiyor.
Bu gün ülkemizde sorunlar varsa, siyasi partilerin hiç biri işçi ve emekçi
haklarını savunmuyorsa, yolsuzluk, suistimal, yoksulluk, işsizlik varsa
işçilerin, sendikaların, meslek odalarının toplumsal olaylara karşı
duyarsız olmasındandır. Sendika ve meslek odalarında demokrasi ve katılım
olmamasındandır. Siyasi partiler gibi onlarda da kirlilik olmasındandır.
Eğer bizler katılımcı olmazsak, sendikamıza, meslek örgütümüze sahip
çıkmazsak, şahsi çıkarlarımızı unutup toplumsal çıkarlar için mücadele
etmezsek, bu güne kadar olduğu gibi acısını yine en fazla bizler
çekeceğiz.
Yedi kapılı TEBAİ' yi kim yaptı?
Sadece kralların adı geçer kitaplarda,
Onlar mı sürükledi koca kayaları dersiniz?
Ve bir çok kez yerle bir olmuş BABİL,
Kim kurardı o kenti yeni baştan?
Hangi konutlarda otururlardı,
Altın parıltılı LİMA ' da inşaat işçileri?
ÇİN SEDDİNİN yapımı bittiği akşam
Nereye gidiyordu ustalar?
Ulu ROMA' nın her bir yanı
Zafer takları ile doludur,
SEZAR' lara yenilenler kimlerdi?
Ünli BİZANS sadece görkemli saraylarda
Oturanlardan mı oluşuyordu?
PLATON' un anlattığı ATLANTİK adasını
Mavi sular yutarken geceleyin,
Boğulanlar değil miydi kölelerine bağıran?
Genç İskender Hindistan'ı
Yalnız mı fethediyordu?
SEZAR, GALY' lıları perişan ederken,
Hiç değilse yanında bir aşçı damı yoktu?
İspanya ağası FİLİP' in iki gözü iki çeşmeydi
Donanması sulara gömülürken
Peki başka hiç kimse ağlamıyor muydu?
İkinci FREDERİK yedi yıl savaşının muzafferiydi
Başka kim vardı onun yanında?
Her sayfa da bir zafer yazılı
Kim pişiriyordu kutlama aşarını?
Her on yılda bir büyük kişi
Kim ödüyordu yollukları?
Bir dolu haber,
Bir dolu soru.
BERTOLD BRECHT
|
ismetbaytak@hotmail.com
ismetbaytak@kuzeyege.net
bergamaturkey@yahoo.com
kuzeyege@yaoo.com
|