|
PALMİYEALTI
Bülent HABORA
BERGAMA'LILAR VE GAZETELERİ (1)
Bundan bir ay kadar önce Kuzey Ege'de İbrahim Baytak arkadaşımın "Yerel Basın"
başlıklı bir yazısı çıktı. O yazının bazı yerlerine değinmeden önce, bazı şeyler
söylemek istiyorum.
Ben, 1954 yılından bu yana yerel gazetelerin, edebiyat dergilerinin güçlenmesi ve
bunun için de o bölgenin insanlarını savundum.
Bakın, iki olay anlatacağım, biri ulusal basın üzerine, diğeri de ulusal edebiyat
dergileri üzerine.
Ulusal gazeteler, bir-ikisi dışında sadece ve sadece kendi kasalarına girecek paraya
bakarlar. İşte örnek: Yıllarca önce bir Eskişehirspor- Bursaspor maçı yapılmıştır.
Rastlantı sonucu o gazetenin Ankara'dan gönderilen "Eskişehir" baskısını
ve İstanbul'dan gönderilen "Bursa" baskısını temin ettim. Eskişehir baskısında
Eskişehirspor futbol takımı göklere çıkarılıyor, Bursaspor yerin dibine batırılıyordu.
Bursa baskısında ise tümüyle tersi.
Bir örnek daha vereyim: Sizin yörenizle ilgili haberler, sadece o bölgelerde satılan
gazetelerde yer alır. Yani Normandy'ye karşı köylüler yürüdü mü, o haberi sadece
o çevrede yayınlanan gazetelerde bulursunuz. Örneğin Adanalıların ya da Erzurumluların
haberi olmaz, çünkü orada satılan gazetelerde bu haber yoktur. Keza Adana ya da
Erzurum'da olan olaylardan, örneğin Bergamalılar haberdar olmaz. Çünkü cukkayı düşünen
ulusal basın (Bir-ikisi hariç, yeniden söylüyorum) insanları düşünmez, haklarını
savunmaz...
Edebiyat dergilerine geçeyim: İstanbul'da basılan kalantor edebiyat dergileri sadece
"Sen - Ben- Bizim oğlan" taifesinin dergileridir. Onların edebiyatçıları
birbirlerini kaşırlar. Kendi kitaplarının reklamlarını yaparlar, kendi arkadaşlarını
kollarlar. A dergisinde ben mi yazıyorum, B dergisindeki kişinin yapıtını överim,
çünkü o da bir gün benim yapıtımı över.
Bir edebiyat eleştirmeni, bir yazısında, Anadolu'daki edebiyat dergilerinin boşverilmesini
istemişti, çünkü baskıları, kapakları falan kötüymüş de ondan. Nasrettin Hoca'nın
" Ye kürküm ye", meselesi boşuna değil.
Bir başka böyyyük "Şiir Seçmeni" bir seçki yayınlamıştı. Bilmem kaç yılının
seçkisi. "Yılın Şiirleri" gibi bir başlıkla. Adam, kendisine beleş gönderilen
dergi ve kitaplardan seçmiş şiirleri. Varın, gerisini siz düşünün....
Evet, ulusal basına özellikle çok dikkat edilmeli. Çünkü onlar holding. Holdinglerin
de amacı para kazanmak. Edebiyat dergileri de böyle, gazetecileri de. Teknoloji biraz
daha ilerlesin, radyoları da böyle olacak, televizyonları da... Sizler de, "Aaaa,
bak tüm Türkiye bizi öğrendi," diyeceksiniz. Ve feci halde yanılacaksınız.
Gelelim İbrahim Baytak'ın yazısına... Ama geleceğim, gelecek yazıma devredeceğim, söyleyeceklerimi.
Çünkü yeni değil ama yerim dar. Başkalarının köşesine "Yazınsal
tacizler"de bulunmak istemiyorum...
|
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|