AHMET KUMANLIOĞLU EFENDİ HAYATI
1337
(1921) yılında Menemen'de doğdu.Babası Hacı Kamil Ef.annesi Şevkiye
hanımdır.Babası Manisa'dan Mene men'e göç edip yerleşmiştir.Annesi ise Filibe'den göç eden Hacı İmam sülalesindendir.Baba Hacı Kamil tarihte geçen bir Türk boyu olan Kuman'lardan olduğu için Efendi Hazretleri sonradan Kumanlıoğlu soyadını almıştır. İlkokulu Meneme'de,ortaokulu Karşıyaka'da okudu.Askerliğine kadar ticaretle uğraştı.Askerlik dönüşü Menemen' de Helvacı ailesinden Adil Efendi ve Emine Hanımın büyük kızları Asiye Hanımla evlendi.Hayatının sonuna kadar mut luluk içinde geçen evliliklerinden üç çocukları dünyaya geldi.Kızı Şadan İzmir Olgunlaşma Enstitüsü'nü,büyük oğlu Hasan Fehmi,Libya Üniversitesinin Arap Dili ve İslam Etüdleri Fakültesini bitirdiler.Küçük oğlu Kamil,Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Prof.Dr.olarak görev yapmaktadır..Hayatta iken çocuklarını evlendirmiş mürüvvetlerini görmüştür. Ehl-i turuk olan babasıyla camiye gidenve dini sohbetlere katılan Efendi Hazretleri tasavvufu ilimlerden büyük zevk alırdı.askerliğini İstanbul-Eminönü Askerlik Şubesinde yaparken Hüseyni tarikatının şeyhlerinden Seyyid İsme tullah Efendi'yi tanıdı ve dergahına katılıp sevilen bir müridi oldu.Burada Ehl-i Beyt aşkı ve muhabbetine gönül veren Efendi Hazretleri askerlik dönüşü babasının da şeyhi olan Hasan Fehmi Efendi Hazretlerinden İlm-i Tevhid'i tahsil etmeye başladı.Çocukluğundan beri hiçbir kötü alışkanlığı olmayan Efendi Hazretleri Tevhid'e gösterdiği büyük sada kat ve samimiyetle mürşidinin gönlünü fethetmiş,kendisinde ehl-i kemalin nişanelerini gören şeyhi dikkatle üzerine eğilip genç ve cevval salikini yetiştirmek için her türlü çabayı sarfetmiştir.Yerine kimi bırakacaksın? diye soran ihvanına: -Menemen'de Kitapçı ahmed adında bir genç var,Onu yetiştiriyorum.O'nu görüp tebrik edebilirsiniz.Bana vekalet edecek olan Allah'ın izniyle O'dur,cevabını vermiştir.Bunun üzerine aşıklarından biri kalkıp Menemen'e gelerek Efendi Hazretlerini bulmuş ve O'na: Müjdeler sana Ey Hak Dostu!Hakkın halifesinin teveccühüne ve takdirine layık oldun.Seni tebrik eder,muvaffa kiyetler dilerim,ellerine sarılıpO'nu hararetle kucaklamıştır.Daha kendisine hilafet verilmeyen Efendi Hazretleri; Ben nasıl olur da efendimin sevgisine,muhabbetine layık olabilirim,diyerek bundan sonra bütün gücüyle telkin ettiği Tevhid'e daha sıkı sarıldı,öyle bir hale geldi ki,gece gündüz Efendisinin aşk ve sevgisiyle yanıp tutuştu.Menemen' den trenle,otobüsle Efendisine gitmeyi ar kabul eden Efendi Hazretleri İzmir'e şeyhine defalarca yaya giderdi.Bunun farkına varan Hasan Fehmi Efendi: Bir daha yaya gelmeyeceksin,der,kendisindeki bu sadakat ve samimiyetinde zirveye ulaştığını görür,kısa zamanda meratib ve makamat-ı Tevhid'i hatmettirir.Bir akşam Menemen'de bütün ihvanı toplayan Efendisi,babası Hacı Kamil'in de bulunduğu bu cemiyette kısa bir sohbetten sonra yerine Ahmed Efendi Hazretlerini halife tayin ederek; -Şimdiden sonra dersi ve sohbeti Ahmet Efendi'den alacaksınızdedi.O anda bütün ihvan ayağa kalkarak kendisini tebrik edip,ellerini öptüler.Efendi Hazretleri'ni daha beyatının ilk günlerinde efendisinin divanlarını ezberlerken görü yoruz.Onları derleyip ilk baskısına Hacı Abdurrahman Fedai Hazretlerinin Risale-i Vehbiyye'siyle birlikte hazırlayan ve bastıran yine kendileridir. 1951 de efendisinin Hak'ka vusletinden sonra Melametin bütün özelliklerine ve inceliklerine hassasiyetle dikkat eden Efendi Hazretleri,Şeriat-ı Muhammediye ölüçüleri içerisinde ömrünün sonuna kadar Tevhid'e hizmetinden bir an bile geri durmadı.Efendisi,vusletinden az önce Ahmed Efendi Ezretlerine şu unutulmaz üç cümleyi nasihat etmiştir: 1-Oğlum Ahmed!Şeriat-ı Muhammediye'den ayrılmayacaksın. 2-İhvan arasında tefrika(ikilik) yaratmayacaksın. 3-Nasıl aldıysan öyle vereceksin. Efendisinin bu sohbetini kendisine rehber edinen Efendi Hazretleri bunu daima ihvanına telki etmiş,Şeriattan uzaklaşan hiçbir ihvana asla rağbet etmemiştir.Menemen'den Karşıyaka'ya 1956 yılında taşındı.Oğlu Hasan Fehmi'yi 1960'da İzmir İmam Hatip Okulu'na yazdırdı.1967'de mezun olan oğlunun Libya'da yüksek tahsil yapmasını sağladı.İmam-Hatip Okulu 5.sınıfta ikenbu kerre oğlunu,halifesi Şemikler Camii İmam-Hatibi Hacı Sabri Efendi'ye intisab ettirip,murakabesi altında meratib ve makamatı Tevhid'i zevkettirerek kendi hilafelerinin de müşahedeleriyle hilafet görevini verdi.Karşıyaka'ya taşındıktan sonra ilm-i Tevhid'e layık hizmet edebilmek için,ilme irfana gerçek değerini verdiğinden hoca efendileri beyata aldı.Onların ve ihvanının kemal ile yetişmeleri için,gecesini gündüzüne katarak,mümtaz ve nezih bir topluluk meydana getirdi.Yaptığı sohbetlerde bulunanları tahsil farklılıklarına rağmen kendine çeker,ilm-i Ledün zevklerini müsbet ilimle de süsler yüksek tahsili tabakayı bile hayretlere düşürürdü.Her zaman doğruyu söyler,doğru söylemeyi öğütlerdi.İlmi,bütün çeşitleriyle ihvanın genç nesline emredercesine tavsiye eder,bunun üzerinde önelme ve ısrarla dururdu.İnandığı davayı inandırabilecek güce her zaman sahipti.Bütün gücünü Tevhid'den ,bütün bilgisini de şeyhinden aldığını defalarca ifade ederdi.Bunu şu dörtlükte görmekteyiz: "Gördüklerim seninledir Milli
konularda da bir deha idi.Bu konulardan Vatan Sevgisi'ni işlerken
"Vatansız iman,imansız vatan kemal bulmaz" der ve vatanı
sevmenin imandan geldiğini her zaman dile getirdi.İlim ve irfan erbabınahizmet
etmekten sonsuz zevk alırdı.Cemiyetimizin bugünkü seviyeye
gelmesindeki başarı hep O'nun bu mümtaz tutumundan ileri gelmektedir. Efendi Hazretleri bir Hak yolcusunun kemale gelmesi için şu noktaları önemine binaen daima tekrarlardı: 1-Sadakat sahibi olmak 2-Sehavet sahibi olmak 3-Cesaret sahibi olmak İnandığı Tevhid'e ve onu öğretene bağlı olmak,bu işin temel şartıdır. Ondan sonra eli açık olmak gerekir.Düşene
yardım etmek,fakirin elinden tutmak,muhtacı gözetmek,kanayan yarayı,akan
gözyaşını dindirmek cömert kişilerin işidir.Böyle yapanlar başarılı
ve mutlu olur.Bunlar bu özelliklerini cesaretle süsleyeceklerdir.Herhangi
bir dostumuz korkmadan "Ben mü'minim,ben dervişim"
diyebilecek kadar cesur olmalıdır,derdi.Yüce davaların devamı,gerçekten
ona gönül verenlere bağlıdır.Samimiyet ve teslimiyet ikilisi
devamiyeti sağlayan unsurlardır.Efendideki samimiyet,müriddeki
teslimiyetle birleşince her türlü engel aşılır.Ve amaca varılır.Uzun
yıllar hizmet etmiştir Efendi hazretleri ilm-i Tevhid'in yayılması için.Kazandığı
başarıyı samimiyetine borçlu olduğuna defalarca anlatırdı.Allah
da kendisine teslimiyeti bol olanları ihsan etmiştir.Bunlardan bir ve
birincisi olan Hacı Sabri Efendi,Efendi Hazretlerinin daima yanında
olmuş,O'nu her yönüyle desteklemiş,her yerde dayanağı olmuştur.Bu
nedenle Efendi Hazretleri kendisi için: "Hacı Efendi! Sen bu
hakikatı kavramasaydın,ben muvaffak olamazdım ve dolayısıyla bu
tarif ve telkinden vazgeçerdim" diyerek Hacı Sabri Efendinin bu
yoldaki ehemiyyetini belirtmiştir.Aynı ifadeleri evladı için de
kullanan Efendi Hazretleri,yüce inançların ailece kucaklandığı
vakit devam edebileceğini işaret ederdi. Allah,himmetini üzerimizden ayırmasın.Amin... Her cemiyet,lideri ölünce sarsıntı geçirir.Fakat
Efendi Hazretleri ileri görüşlülüğü ile bu tehlikeyi önlemiş,daha
hayatta iken dostlarının yapmaları gereken hususları öğütleyerek
onları bir çatı ve bir hedef altında toplamayı başarmıştır.Bizzat
kendisi yerine görev üstlenecek beş zatı (Hak dostunu) tayin etmiştir.Bunlardan
Hacı Sabri SOYYİĞİT, oğlu Hasan Fehmi KUMANLIOĞLU,damadı Kemal
AYDIN İzmir-Karşıyaka'da,Hafız Ahmed SOYYİĞİT İstanbul'da ve Yaşar
İLASLAN Konya'da hizmetlerini sürdürmektedirler.Vuslatından sonra
aynı hizmetin Hacı Sabri Efendi tarafından yürütüleceğini beyan
etmiştir.Vuslat tecellisinde hiçbir sarsıntı geçirmeyen Efendi
Hazretlerinin cemiyeti aynı şevk ve heyecanla,aynı düzen ve düşünce
içinde sohbet ve muhabbetlerine devam etmektedir.Bir yerden emir alınmakta,merkeziyete
bağlı kalınmaktadır.İzmir,İstanbul,onya,Denizli,Adana,Balıkesir,Bursa,Trabzon, Hak için efendiler arasında da birlik ve beraberlik ruhunun tecellisi için sonsuz gayretler sarfeden Efendi Hazretleri 28.7.1978 Cuma günü Hak'ka yürümüş ve ertesi gün Karşıyaka-Soğukkuyu Kabristanına defnedilimiştir. Allah'ın rahmeti O'nun,O'nun himmeti de bizim üzerimizden eksik olmasın.Amin....Ve selamün alel'mürselin vel'hamdü lillahi rabbil'alemin.... |