NEVZAT ÇELİK
(1961)
ŞAFAK TÜRKÜSÜ
12.
beni burada arama anne
kapıda adımı sorma
saçlarına yıldız düşmüş
koparma anne
ağlama
kırıldıysa düş evinin kapısı
bütün kırık kapıların çağrılısıyım
kızların yataklarında çukurlaşan
biten başlayan aşkların ortasındayım
her kavgada ölen benim
bayrak tutan çarpışan
her kadın toprağı tırnaklayarak doğurur beni
özlem benim kavga benim aşk benim
bekle beni anne
bir sabah çıkagelirimbir sabah anne bir sabah
acını süpürmek için açtığında kapını
umarım kurtuluş haberleriyle dönmüş olur
çam ve kekik kokuları içinde acı yüzlü çocuklar
o zaman nasıl indirilmişlerse şen şakrak
öylece kalkar uykudan şalterler
dişleyip tükürmeden sigaralarını
türkü tadında giyinirken işçiler
bir sabah anne bir sabah
acını süpürmek için açtığında kapını
adı başka sesi başka nice yaşıtım
koynunda çiçekler içinde bir ülke getirirler
başlarını koymak için yorgun dizine
sen hazır tut dizini anne
o mükemmel güne
ANIMSAMAK KUŞLARI
1
çatıların üzerinde yürürdü serçeler
kanatlarından günışığı dökülürdü
ciğerleri sökülür gibi öksürürdü
yokuşa vurdukça erkenci işçilerekmeğinin yanına güneşi koyup
usulca bakkaldan çıkan çocuk
bir çift kanat açardı köşede
ben dönerdim geceyarılarından
üstüm başım çatışma içindesardunyaların arasında pencerede
sen taze bir badem gibi dururdun
beni her sabah böyle vururdun
çekip gözlerine mahmur bulutugünaydın derken salt dudaktın
biri seni mutlaka öpüyordu
bana mı öyle geliyordu
sen mi çok ufaktınsaçlarında miniminnacık papatya
ardında çiçek bahçesi
ayıp bir söz gibi yürürdün
körleme kalırdımgidişini görüp de dönüşünü beklememek olur mu
beklerdim tahtaya gömülen çiviler gibi
bluzunun altında kanatlanan çifte kumruyu
biraz köylü biraz burjuva
sanırım kalçalarından almıştı
o felâket huyu