SABAHATTİN KUDRET AKSAL
(1920-1993)
AİLE
Saatin on biri çalmasından sonraydı
Gördüm ev halkının dağıldığını birer birer
Bilmem soyunmaya mı gittiler
Bir zaman sonra hepsi uykudaydıBaba yaşamadaydı geçmiş zamanı
Bir pencere açık dururdu düşüncesinde
Bir kadın eşsiz elbisesinin içinde
Ne uzun zaman sevmişti onuÇocuklarının derdindeydi anne
Biricik umudu çocuklarının
Çekirdeği değil mi onlar dünyanın
Dalmıştı bir derin uykuya öylesineYaşanacak bir anın sevincinde genç kız
Balkonundan uzanır gibi sarktı yatağından
Gülümsedi durdu yarı karanlık dünyasından
Başına gelecek cümle aşktan habersizEvin erkek oğluna gelince
Bir çemberin peşinde buldum onu
Gelmez zannederek bu koşmanın sonu
Yaşadı bir oyunu kaderinceHepsi iyiydi iyi ve rahat
Bir aileydiler koynunda gecenin
Kalplerinde asılı duran bir bilmecenin
Anahtarını almış götürüyordu bir at
EŞİK
Bir yaz günüydü bırakmıştım arkamda
Yürüyordum sokaklar tozdu, yapılar
Boz bulanık bir su gibi akıyordu
Bir kadın çamaşırını asıyordu
Penceresinde yitirilmiş anılar
Burnumda çürümüş yemiş kokuları
Sokaklar yeniden yeniden sokaklar
Yer bitirir en güzel aydınlıkları
Geceyle gündüzün kavşak noktasında
Havada kanat vuran bir kuştu çirkin
Ve şaşkın baktım birdenbire karşımda
Olağanüstü eşiği güzelliğin.
HAZİRAN
Bakar gülümserdin bana balkonundan
Ah o yaz akşamları sen ne iyiydin
Rüyan, kokun ve sesin
Rüzgâr gibi esiyor günler arkasındanHer ân bir başka hâtıran
Çiçek açıyor karşıki dalda
Kendimi kaybederek rüyada
Yaşadığım o sonsuz zamanBir yarı sarhoşluk içinde
Geçerdim sevdalı evinizin önünden
Görünürdü aralık pencereden
Odan akşam serinliğindeİşte boydan boya divan
Üstünde akşamı ettiğin
İşte şapkan bembeyaz entarin
Böyle vakitlerde anlaşılmaz duranUfukta görününce yağmur bulutları
Şaşırırdın yapacağını telaştan
Yerleştirirdin her şeyi yeni baştan
Taşırdın içeriye masaları koltuklarıO her zaman hatırladığım karanfil saksısı
Suladım o güzel mevsimi keyfimce
Ben haziran gecesi âşıkı
GECE ÇOCUK AYNA
Mavi bakışan gece
Bir dal konmuş eğriceDama, sallanır durur!
Ve uykusunu uyurÇocuk sarmaşığında
Yerin göğün dışında!Devler görür, cüceler
Sirkin alayı, zillerKoku sürünmüş ayna!
İsin yuvarlağınaSığınan gözler maske
Usta kıpırdar gökse!Kaba boşalan kapta
Hep bir su sesi dipteÖteye giden yaya!
Oda yarı yarıyaMumlar tüten nişadır
Gizem ki oradadır!Yumrukla kapıyı, aç,
Saklı duran saklambaçÇamuru döven yağmur!
Bakılır ve korkulurSarkmışlar taraçadan
Ölü kargalar ve tan!
Boşlukta, ara yerde
Bırakılmış ard ardaYaşlı bacalar siyah!
Bir kez daha bakış, ahEsrimek hep esrimek
Nesneyle kalakalmak!
YALNIZLIK
Yalnızlık bir ağacın
Kurgusudur.Kemikli pek de iri
Bir eldir o.Fonda gerilmiş donuk
Bir gök vardır.