ÇAPANOĞLU
CAMİİ (BÜYÜK CAMİİ)
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Avrupa etkisinde ortaya çıkan Türk mimari stilinin Anadolu'da meydana getirilen nadide eserlerinden bir tanesi de Yozgat çapanoğlu Camü'dir. Genel görünüşüyle İstanbul'da sayısız örneklerini gördüğümüz abide eserlerin sade karakterli bir örneğidir. Yüksek kasnaklı, çapı 15.15 metre olan geniş kubbesi, ince uzun minaresiyle şehrin her tarafından görülen bu yapı Yozgat'ın ve Yozgat'ta çapanoğullarının ölmeyen sembolü olmuştur. İki kısımdan meydana gelen bu caminin birinci kısmı çapanoğlu Ahmet Paşa'nın büyük oğlu Mustafa bey tarafından Hicri 1193 Miladi 1779 yılında; ikinci kısım ise kardeşi Süleyman bey tarafından Hicri 1209 Miladi 1794 - 95 yıllarında yaptırılmıştır. Mimarının kim olduğu bilinmeyen ve 16 yıl ara ile yapılan ilave ile iç ve dış cami olmak üzere iki kısımdan meydana gelmektedir. İç cami beyaz, dış cami açık kahverengi - bordo kesme taşlarla yapılmıştır. Birçok özellikleri ayrı olan bu kısım birbiriyle çok güzel bağdaşmıştır. Camiin dört tarafı avlu duvarıyla çevrilmiş olup, avluya doğu tarafından ve batıdan kemerli birer abide kapı ile girilmekte iken 1964 yılında kuzey tarafından üçüncü bir kapı daha ilave edilmiştir. Avlu giriş kapıları hizasında güney de kalan kısım Gapanoğulları ailesi ve memleketin eşrafı için kabristan olarak kullanılmıştır. Camii avlusunun kuzey duvarına bitişik mermer sütunlu sundurma altında 17 adet abdest alma muslukları sıralanmıştır. şadırvan duvarının arkasında 30 m' su ihtiva eden bir hazne vardır. 1964 yılında 8 sütuna dayalı sivri kubbeli ikinci bir şadırvan daha yapılmıştır. Camiin birinci kısmı harim, harimin kuzey istikametinde mahfil ve mahfil altındaki iki büyük ayak etrafında üç ayrı kapı ile son cemaat yerine çıkılmaktadır. Kare biçiminde olan harim geniş bir kubbe ile örtülmüştür. Güney, doğu ve batı yönlerinde duvar içerisne gizlenmiş 8 örme ayak üzerine atılan sivri kemerlerle geniş kubbeye geçirilmektedir. Bu örme ayaklar dıgından da kubbe eteğine kadar devam ederek yukarıda kubbe kasnağının etrafında 8 adet müstakil kule meydana getirmektedir. Köşelerde örme ayaklara dayalı yarım kubbe biçimli tromplar vardır. Kuzeydeki ayaklara bağlı sivri kemerlerin oluşturduğu üçlü bir sistem iki kata bölünerek cephesi harime açılan mahfili meydana getirmiştir. Harim kubbe kasnağındaki 16 adet yuvarlak kemerli vitray pencereden başka güney, doğu ve batı cephelerinde üçer sıralı üçer pencere olmak suretiyle (7 - 9 - 9) pencere ile aydınlanmakta olup, alt sıra pencereleri dört köşe ve mermer taş çerçeveli diğer pencerelerin tamamı vitray, alçı iglemeli ve renkli camlarla süslenmiştir. Cami hariminde devrin en parlak sanat özelliğini mihrap ve minber tasımaktadır. Kıble duvarı zarif profillerle bir çıkıntı yapan mihrap kırmızı, siyah, beyaz, açık kahverengi, beyaz ve yeşil mermer bloklarla adeta işlenmiştir. Minber renkli damarlı mermerlerden yapılmiştır. Camiin Çapanoğlu Mustafa Bey'e ait Hicri 1193 tarihli kitabesi harimin dış camiye açılan yapının taş kapısı üstündedir. Son cemaat maha~linin sağ yanında ve zeminde minareye çıkış yerini içine alan küçük bir oda ile üzerinde camü için depo otarak kullanılan bir oda vardır. Simetriğinde ise camü dışında kalan ve ayrı bir kubbe ile örtülü türbe bulunmaktadır. Dış camü olarak bilinen ikinci bölüm; dört sütunla biten üç küçük kubbeli son cemaat mahalini içine alan, ortada aynalı tonozla örtülü bir dikdörtgen ve bunun iki yanında kubbeye örtülü kara bölümün teşkil ettiği bir sistemden oluşmaktadır.
Cami
- kebir - ÇAPANOĞLU CAMİİ (Büyük Camii)'in doğusunda ve avlu duvarının dışında
inşa edilmiştir. Camü ile birlikte yaptırıldığı düşünülen abide şadırvan,
Camün inşaatından yıllar sonra Sultan 2. Abdulhamid'in tahta çıkışının 25.
yılını kutlama faaliyetleri arasında, 0'nun hatırasına bir nişane olarak 19
Ağustos 1316/1900 tarihinde çapanoğulları ailesi önderliğinde yaptırılmıştır