IGMG YASAKLANIYOR MU?
Almanya
Berlin Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı (LFV), 2002 yılı faaliyet raporunu
geçtiğimiz günlerde açıkladı.
Konuyla ilgili gündemi takip edenler hatırlayacaklardır, bu
ayın başlarında Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Gunther Beckstein de benzer
şekilde 2002 yılı iç güvenlik raporunu açıklamış ve hem Türkiye’de hem de
Almanya’da dikkatlerin Milli Görüşçü kesim üzerine yoğunlaşmasına neden olmuştu.
Aslında bu tür açıklamaların geleceği bekleniyordu.
Almanya’nın Kaplancılarla başlattığı yasaklama operasyonlarının Hizb-ut Tahrir’e
de yansıması ve ardından da bazı tarikatların izlemeye alınması, Almanya’daki en
büyük İslami oluşumlardan olan İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı (IGMG)’nın da
izlendiği ve yasaklanabileceği tahminlerini gündeme getiriyordu.
Berlin Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı, raporunda Milli
Görüşe değinirken oldukça sert ifadeler de kullanmış.
“Milli Görüşün batılı anlayışa ve entegrasyona karşı çıkarak, radikal İslamcı
fikirlere zemin hazırlayabilecek tarzda bir yaklaşımla eğitim faaliyetlerinde
bulunduğu” vurgusunun öne çıkarıldığı raporda özetle;
“IGMG’nin ideolojisinin, batı medeniyetine ait değerler ve
demokrasi anlayışını ret ile şekillendiği,
Almanya’da İslam din dersleri uygulamalarını başlamasına rağmen, IGMG’nin
kurslar vasıtasıyla dini eğitim vermekte ısrarcı tutumunu devam ettirdiği,
Bir dernek kimliği taşıyan IGMG’nin, geçmiş yıllarda açıkça
vurguladığı antisemitik tavrını hukuki nedenlerden dolayı resmi söylemlerinde
gizlemeye çalıştığı, ancak gizli toplantılarında bu tavrın açığa çıktığı,
IGMG üyelerinin Alman vatandaşı olma yönündeki girişimlerinde artış gözlendiği,
ancak hukuki bazı haklar kazanma amacındaki bu eğilimin, batı kültürü ve Alman
değerlerini kabul anlamını taşımadığı”
şeklinde ifadelerin ardından,
“Son aylarda gerçekleşen olaylar nedeniyle giderek daha fazla
gözlem altında tutulan İslamcılık ve kamuoyunda İslam ile demokrasi arasındaki
ilişkinin tartışılmasının, IGMG’nin kendine olan güvenini büyük ölçüde sarstığı,
üye sayısının ve mali gücünün bu durumdan olumsuz etkilendiği” yönünde bir
yoruma yer verildi.
Almanya’nın önde gelen akademisyenlerinin, hem Türkiye’de hem
de Almanya’da gerçekleştirdikleri konferanslarda sık sık vurguladıkları bir
husus vardı: “İslam’ın, fundamentalist ve radikal eğilimlere zemin hazırlayan
oluşumlarına dikkat edilmesi.”
İşte bu tür yönlendirmelerin ardından Bavyera ve sonrasında
da Berlin gibi büyük eyaletlerin iç güvenlik raporlarında bu yaklaşıma müzahir
hususlara değinilmesi beklenen bir gelişme oldu.
Tüm gelişmeler şunu açıkça ortaya koyuyor ki, Almanya,
radikal akımlara taviz vermeme kararı almış. Ve IGMG de radikal akımlara zemin
hazırlayabilecek en büyük potansiyel olarak görülüyor.
Berlin Eyaleti iç güvenlik raporu, IGMG’nin yasaklanması
sürecini biraz daha hızlandıracak gibi. Nitekim kullanılan ifadelerden de açıkça
görülüyor ki, IGMG neredeyse bir terör organizasyonu ile aynı statüde ele
alınmış.
Bakalım bu rapor, IGMG yöneticileri ve üyelerini nasıl
etkileyecek. Türkiye’deki seçimlerin ardından yaşadıkları bölünmelerin üzerine
bu son açıklamalar, duydukları endişeleri biraz daha arttıracak gibi.