MİLLİ GÖRÜŞ – KOMBASSAN
İLİŞKİSİ
Alman yetkilileri, Milli Görüş üzerindeki
baskısını artırıyor.
Yaklaşık bir hafta kadar önce iç güvenlik raporunu açıklarken
Milli Görüş’ün (IGMG) Almanya’daki en büyük tehdit unsuru olduğunu ısrarla
vurgulayan Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Gunther Beckstein, bu defa da Milli
Görüş’ün gelir kaynaklarına dikkat çekti.
Beckstein açıklamasında, “Milli Görüş yöneticilerinin
Kombassan adlı şirketin hisselerini sattığını, buna karşılık Kombassan’ın ise
Milli Görüş’e yüklü miktarda maddi yardımlarda bulunduğunu, İslam şemsiyesi
altında kriminal bir organizasyon olarak da kabul edilebilecek bir yöntem
uygulanarak Almanya’daki Türk işadamlarının yüzbinlerce Euro parasının
alındığını” belirterek, Milli Görüş’ün (IGMG) Almanya’daki faaliyetlerinin
yasaklanması yönündeki talebini yineledi.
Milli Görüş üzerindeki sert eleştiriler Beckstein’in
açıklamalarıyla da sınırlı kalmadı.
Bavyera Eyaleti Federal Kriminal Dairesi (BKA) sözcüsü
Uwe Dolata da “Mali suçlar ile İslamcı organizasyonların iç içe girdiği, son
zamanlarda intikal ettirilen yüzlerce kara para aklama olayına karşın
savcılıklarca işlem yapılamadığı, terörizmin para toplama yoluyla Almanya’daki
faaliyetlerini sürdürmeye devam ettiğinin birgün anlaşılacağı” ifadeleriyle
Beckstein’in açıklamalarını destekledi.
Aşağı Saksonya Eyaleti Anayasa Mahkemesi Başkanı
Rudiger Hesse de benzer bir açıklama yaparak, “Milli Görüş ile bir tür illegal
bankacılık sistemi şeklinde çalışan Kombassan arasındaki ilişkinin bilindiği ve
yakından izlendiği” hususunu vurguladı.
Ayrıca Alman ARD TV’nu da Milli Görüş ile Kombassan
arasındaki ilişkiyi konu alan bir haber programı yayınlayarak, “Milli Görüş’ün
Kombassan’a para topladığı, Kombassan’ın da buna karşılık Milli Görüş ve diğer
İslami örgütlere güçlenmeleri için destek verdiği, toplam 65 bin kişinin 1,5
milyar Euro para yatırdığı Kombassan’a IGMG Aschaffenburg şube başkanının da
para topladığı, bu konudaki iddiaların IGMG Aschaffenburg şubesi yöneticilerince
de doğrulandığı” konularını gündeme getirdi.
Bu son açıklamalar, Milli Görüş’ün Almanya’da yasaklanmanın
eşiğine geldiği yönündeki tahminleri de teyit ediyor.
Zira Alman yetkililer, sadece yapılanması ile değil finans kaynakları ile de
Milli Görüş’ü yakından izliyorlar.
Milli Görüş’ün finans kaynaklarının kesilmesinin, Almanya’dan çok
Türkiye’deki Milli Görüşçüleri etkileyeceği açık bir husus.
En çok da lüks otomobillerde gezip, villalarının
bahçesiyle ilgilenen İslami holding yöneticilerini etkileyecek gibi.