21.YY.DA EĞİTİM İÇİN ELELE
Kısa bir süre sonra, 2003-2004 öğretim yılı başlayacak. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da velileri tatlı bir hazırlık telaşı, öğrencileri ise okula başlama, eski arkadaşlarına kavuşma arzusu saracak.
Bu dönemleri hepimiz yaşadığımız için, çocuklar için bu dönemin ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz.
Ama maalesef, yine bazı kız çocukları bu yıl da okula başlayamayacak veya devam edemeyecek. Özellikle ülkemizin doğu ve güneydoğu bölgelerinde, ne yazık ki hala bu tür acı tablolarla karşılaşmak mümkün.
Gencecik kızların, körpecik dimağların bilgi çağında eğitimden mahrum bırakılmaları, hiçbir mazereti kabul etmez.
Bu şekilde davranılması, sosyo-kültürel açıdan kapalı özelliklerini korumaya devam eden, toplumsal ve ailesel karar ve davranışların, ananevi ve dini kurallarla özdeşleştirilmesinden kaynaklanmaktadır.
Allah, Kur’an’da ilim tahsil etmenin ne kadar feyizli bir davranış olduğunu ve mükafatlandırılacağını belirtmiştir (96-el-ALAK).
Hz.Muhammed (S.A.V.) de, İslam’ın müjdelenmesi ile birlikte ilk iş olarak, cehalet ile mücadeleye başlamış, kadınların da erkekler ile eşit olduklarını anlatmıştır.
Hz. Enes (radIyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: "Büluğa erinceye kadar kim iki kız evladı yetiştirirse -parmaklarını birleştirerek- kıyamet günü o ve ben şöyle beraber oluruz." Bu hadiste de, kız çocuklarına verilen değer açıkça görülmektedir.
Türk toplum geleneği de, kadını her zaman için erkek ile aynı seviyede görmüş, korumuş ve değer vermiştir.
Gerek dinimizin, gerekse Türk toplum geleneğimizin vurguladığı bu hassasiyet, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca hazırlanan hutbede bir kez daha vurgulandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, kız çocuklarının eğitimi konusunda bir hutbe hazırlayarak, Eylül 2003 ayı içerisinde camilerde okunması için il müftülüklerine gönderdi.
“Peygamberimiz, hayatı boyunca cehaletle savaşmış, İslam’ın en büyük düşmanı olarak cehaleti görmüştür. Onun için, İslam’dan önceki döneme ‘cahiliye devri’, Müslümanların en azılı düşmanı olan kişiye de ‘cehaletin babası’ anlamına gelen ‘Ebu Cehil’ denilmiştir. İslam, cahiliye devrine son vererek, ilim ve irfan çağını açmış, Müslümanların okur-yazar olmaları için her türlü tedbiri almıştır.” ifadelerine yer verilen hutbede, çocukların okula kaydı esnasında kız-erkek ayrımı gibi yanlış bir davranış içerisine girilmemesi isteniliyor.
Elbette ki, her anne-baba evladına iyi bir gelecek sağlamak ister.
Kız çocuklarının okula göndermeyen anne-babalar, acaba yarın kızlarının yüzlerine nasıl bakabilecekler? Onları ilimden mahrum bırakmalarını hangi gerekçeyle açıklayabilecekler? Allah’ın emirlerine ve Hz.Muhammed (S.A.V.)’in sözlerine karşı durmalarını, nasıl izah edebilecekler?
Böyle bir durum ile karşılaşılması halinde, ailelerin bilinçlendirilmesi, dinimizin ve toplumsal geleneklerimizin doğrularının benimsetilmesi, ülkesini seven ve dinini gerçekleriyle bilen herkesin üzerinde bir vazifedir.
Aydınlanmanın yolu, eğitimden geçmektedir.
Öyleyse... Haydi iş başına, haydi okula...
İslami Aydınlanma Oluşumu
islami_olusum@yahoo.com