Almanya İçişleri Senatörü Erthart Korting, geçtiğimiz günlerde radikal İslamcı unsurlara dikkat çeken bir açıklama yaptı.

Korting’in açıklamalarına yer veren Die Welt Gazetesi’nin 06 Mayıs 2004 tarihli sayısındaki haberde, Almanya’daki radikal İslamcı unsurların potansiyeline işaret edilmiş.

Korting, yaptığı açıklamada; “Berlin Eyaleti’nde yaşayan 200 binden fazla Müslümandan yalnızca 4 bin kadarının radikal görüşleri benimsediğini ve bunların ise sadece bir kısmının saldırı eylemlerine meyilli olduğunu” belirterek, “Almanya’nın şiddet uygulamaya hazır İslamcılar için yalnızca bir üs olmadığı, aynı zamanda önemli bir hedef teşkil ettiği” yönündeki endişesini dile getirdi.

Açıklamada dikkat çeken diğer bir husus ise, Milli Görüş organizasyonlarının gündeme getirilmesi oldu. Korting, Milli Görüş yapılanmalarına mensup Müslümanların dörtte üçünün İslam devleti modelini savunduğunun altını çizdi.

Bununla birlikte, Korting’in açıklamalarında öne çıkan asıl konu, diyalog çağrısı oldu. Korting, açıklamasının sonunda “birkaç radikal unsurun eylemlerinin İslam dininin genelini temsil etmediğinin bilindiğini” belirterek, bu tür eylemleri tasvip etmeyen Müslümanlara, radikal akımlara karşı ortak mücadele yürütülmesi çağrısında bulundu.

Korting’in açıklamasında açıkça ifade edilmese de vurgulanmaya çalışılan diğer bir hususu ise, Alman makamlarının tutumu ve yasaların yetersizliği oluşturdu. Zira Alman yasaları, bu tür akımların eylem öncesinde engellenmesi konusunda oldukça yetersiz. Siyasiler tarafından açıkça işaret edilen bazı konularda Alman mahkemeleri, yasalarla sınırlı olduklarını öne sürerek istenilen doğrultuda kararlar veremiyor. Bu durum da, Metin Kaplan örneğinde olduğu gibi siyasiler ile adalet sistemini karşı karşıya getiriyor.

Almanya’nın her an radikal unsurların hedefi haline gelebileceği ihtimalini göz önünde bulunduran Korting de, işte bu çelişkiye dikkat çekmeye çalışmış.

Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz. Her ne suretle olursa olsun, radikal unsurların gelişmesine uygun zeminleri hazırlamak ya da bunların önüne geçmemek, ileride bu unsurların hedefi olabileceğiniz anlamına gelmektedir. Tartışmalara neden olsa bile yasalardaki boşlukların veya aksaklıların giderilmesi, ileride acı olayların yaşanmaması için bir zorunluluktur.

Bununla birlikte, Korting’in de vurguladığı gibi sağlıklı bir diyalog süreci, hem birkaç kişinin eylemleri yüzünden tüm Müslümanların lekelenmesini önleyecek hem de radikalizme karşı mücadelede etkinlik sağlanmasına katkıda bulunacaktır.

İslami Aydınlanma Oluşumu

islami_olusum@yahoo.com

islami_aydinlanma@yahoogroups.com