ev yukarı önceki sonraki konuk defterine yaz konuk defterini oku e-mektup
Ev > Eşli Danslar > Tango > Tango herkes içindir
Son güncelleme: 23 Eylül 1999

Tango herkes içindir


Tango üzerine

Arjantin dans salonlarında görgü kuralları

Tango sadece nostalji midir?

Herkes tango yapabilir

16 Ağustos 1998 tarihli Cumhuriyet Gazetesi, 10. sayfa,
Fecir Alptekin'in yazısı.

Metin Yazır ve Tanju Yıldırım'ın başlattığı Arjantin tangosu çalışmaları ilk yılını doldurdu.

İşadamları, sanatçılar, profesörler, doçentler, kısacası farklı meslek gruplarından ve her yaştan insan bir yıldır çarşamba akşamı antrenmanlarda, cuma akşamları Marmara Yelken Kulüp'te ve cumartesi akşamları da Mühendishane'de buluşuyor ve tangonun keyfini yaşıyorlar.

Arjantin tangosu Türkiye'de birinci yaşını doldurdu. 1997 Ağustosu'nda Metin Yazır ve Tanju Yıldırım 'ın başlattığı tango serüveni tüm hızıyla sürüyor.

Evet, bir yıldır tango yaşanıyor İstanbul gecelerinde. İlk başlarda 'eşi, dostu' buluşturan, ancak katılımın giderek arttığı bu renkli grup, haftanın belli gecelerinde bir araya gelerek tango yapıyor. Katılımcıların sayısı tam 110 kişiye ulaşmış. Kendilerine rehberlik eden Yıldırım ve Yazır'ın dışında profesyonel dansçı yok aralarında. İşadamları, sanatçılar, profesörler, doçentler, kısacası çok farklı meslek gruplarından ve her yaştan insan çarşamba akşamı antrenmanlarda, cuma akşamları Marmara Yelken Kulüp'te ve cumartesi akşamları da Mühendishane'de buluşuyor ve tangonun keyfini yaşıyorlar.

Arjantin tangosu İstanbul'daki birinci yılında ise yine önemli bir hizmet sunuyor bu işin gönüllülerine. Tango dünyasının ünlü ismi Rebecca Shulman , ağustos ayı boyunca sürecek workshoplar'da 4 ayrı seviyede tango milonga, tango vals, kadın ve erkek tekniği dersleri veriyor.

Çalışmalar sürüyor

Otoriteler tarafından, Türkiye'de tangoyu dünya standartlarına ulaştırdığı belirtilen bu bir yıllık serüvenin ilk adımı, CRR'deki bir tango akşamında atılmış. Konservatuvarın opera bölümünden mezun olan ve dansla ilgilenen Yıldırım, izleyiciler arasında bulunuyormuş o akşam. Sahnede beğeniyle izlediği adamın bir Türk olduğunu öğrendiğinde kulise gidip ''Helal olsun!'' demek gelmiş içinden. Yıldırım ile Yazır arasında böylece başlayan arkadaşlık, ortak tango sevgisiyle de kesişince geçen ağustos ayında çalışmalar başlamış.

Yazır o gün bugündür 1-2 aylık aralıklarla Türkiye'ye gelip workshop'lara katılıyor. Yaşamı, tango dersleri verdiği Almanya ve Amerika arasında bölünmüş.

Henüz iki günlük bir bebekken ailesiyle birlikte Almanya'ya yerleşen Yazır, bugün tango denince dünyada akla gelen ilk on isimden biri. Yaklaşık altı yıldır bu işin içinde. Dans çalışmalarını sürdürürken izlediği Kadın Kokusu filminin ardından tangoya yönelmiş: ''Benim kültürümde insanlar öfkelerini bağırıp çağırarak, döverek, vurup kırarak dışa vuruyorlardı. Oysa bu filmdeki tango sahnesini izleyince, bir adamın tüm öfkesini dansla ifade edebildiğini gördüm.''

Yazır, ağustos ayı boyunca devam edecek workshop'larda bu kez partneri Shulman'la birlikte eğitmenlik yapıyor. Kendisi ancak belirli dönemlerde katılma fırsatı bulabilse de İstanbul'daki Arjantin tango çalışmaları Yıldırım'ın rehberliğinde aralıksız sürüyor. İlk günlerinden bu yana grupta yer alan Serdar Sungar da kurulan çalışma düzeninin mükemmel biçimde işlediğini söylüyor: ''Metin Yazır 1-2 aylık aralıklarla gelip bizi tohumluyor. Ardından ondan öğrendiğimiz şeyler üzerine çalışmaya başlıyoruz. Bu çalışmaların kontrolü de tamamen Tanju Yıldırım'da.''

Türkler tangoya yatkın

Yazır, en çok da Türkiye'de ders vermekten hoşnut olduğunu belirtiyor: ''Türk insanı daha 'anne' demeden el çırpmayı, göbek atmayı öğreniyor. Doğuştan müzik var içimizde, müziğe ve dansa karşı müthiş bir yetenek var. En severek çalıştığım ve verdiğimin karşılığını en fazla alabildiğim yer Türkiye.''

Grubun katılımcılarından Sungar da Türk insanının tangoya olan yakınlığına dikkat çekiyor: ''1940'larda ve 50'lerde Caddebostan'da dans yarışmaları düzenlenirmiş. Tango, buranın altyapısı ve kültürüyle de örtüşüyor. Bir Akdeniz havası var bizde. Yakında tangonun Arjantin'den sonra en doğru yapıldığı yer Türkiye olacak.''

Bir sevgi dili

Workshop'lara katılmak üzere İstanbul'da bulunan Shulman, tangoyu iki insan arasında gelişen sözsüz bir iletişim biçimi olarak betimliyor. Shulman'a göre tango, heyecanlarımızı ve fantezilerimizi ifade etmenin bir yolu. Bu yüzden de geceye yakışıyor. Hiç tanımadığımız bir insanla bile sadece tango sevgisinde buluşup tango yapabileceğimizi söylüyor Shulman: ''Bu işi öğrenebilmek, yalnızca dans ederken değil, öncesinde ve sonrasında da birbirimize iyi davranmayı, birbirimize sevgiyle yaklaşmayı gerektirir. Tango herkes içindir. Biz de insanları tango yapmaları ve kendilerini bu biçimde ifade etmeyi öğrenmeleri için cesaretlendirmeye çalışıyoruz.'' Yıldırım da tangoyu ''herkesin konuşabileceği, sevgi üzerine kurulu bir vücut dili'' olarak betimliyor: ''Arjantin coğrafyası ve kültüründen, Arjantin insanının duygularından, bir sevgi enerjisinden doğmuştur tango ve kimliğini de aynen koruyabilmiştir.''

Yazır, Yıldırım ve Sungar, dileyen herkesin bu gruba katılabileceğini belirtiyor, her yaştan, her boydan ve her kilodan insanı birlikte tango yapmaya çağırıyorlar. ''Önemli olan, insanın sadece kendisi için bunu yapması ve keyif alabilmesi'' diyor Yıldırım, ''Tango iki insan arasında yaşanan bir diyalogdur, bu paylaşımın dışarıdan nasıl göründüğü değil'' .

İstanbul'da sürdürülen tango çalışmalarına katılmak için 0 532 251 83 81 numaralı telefondan Tanju Yıldırım'a başvurulabilir.

Bu sayfa 13 Nisan 1999 tarihinden beri kere ziyaret edilmiştir.

Grafikler için teşekkür ederim:

Pat's Web Graphics Alp Grafik Organizasyon

sayfa başı
ev yukarı önceki sonraki konuk defterine yaz konuk defterini oku e-mektup



1