NE DENLİ Avından saklanan bir avcıya benzersiniz, Kovaladığınız korkularınızdan kaçarsınız, Avuçlarınızı bir açsanız, Ne denli kirlidir kim bilir ? Ne denli nasır bağlamış anılar... Altın rengi başakları biçersiniz tarlalarınızda, Başaklar her bir başkaldırışın, Ve tüm ruhumuzun kötü tohumu, Harman vakti, yığınları bir kaldırsanız, Ne denli nemlenmiştir, Cihanda kapladığınız bir karış toprak, Ne denli yerleşmiştir tarla farerleri kuytularınıza... Anımsayabildiğiniz herşeydir hayat, Bilerek anımsamadığınız, ve hayatınızın bir parçası olarak kabul etmediğiniz anlar belki daha fazladır, Ne denli doğrusunuzdur kendinize karşı ? Ne kadar dürüst, Saymadığınız ve almadığınız nefeslerle aslında, Hiç yaşamamış olmak, Yaşamak için bir şey yapmamış olmak, Farketmezlik cehennemine düşmek , daha dünyadayken, Ne soğuk bir cehennemdir o ! Ne denli pişmanlık verici ve geri dönüşü olmayan... Bütün kalbinizle kınadığınız savaş meydanlarındaki gerçekler, Gördüğünüz , gözlerde ve yüreklerdeki gözyaşı, Timsah gözyaşları mı dökersiniz yoksa ? Bir yardım eli dahi uzatmadıkça... Ne denli zor ölürsünüz o topraklarda, Altında yatanların hatırına, Ölseniz de çürüseniz de, Ne denli savaşırsınız insan kimliğinizle, Ne denli medeni... Ne denli cesursunuzdur , kendinizin arkasına saklanarak, Ruhunuzun kapılarını ve pencerelerini kullanmayarak, Ne kadar da hükümlüsünüzdür, Sabaha karşı, idam kararının yüzüne okunduğu bir mahpus gibi, Dakikaları bir ömür sayar, Nefeslerinizi boşa harcamak istemezsiniz, O zaman ne denli erdemlisinizdir, Ne denli de... Arzu Altun |