|
SINANMALAR a) üstelik buzdan bir çocuğum ben öğlene doğru eriyen çok türkçe b) yüzüm bir halk ayaklanmasının sonuna rastlar kekik kokan gece gibi kadınlar gördüm yanıktılar ve okunaksız bir el yazısı gibi uzanıyorlardı karanlığa, gördüm ki onların olurkendi tüm cenaze törenleri yüzüm bir sabah denizinde uykuya dalmış su ve gözlerim ah nasıl bir ölü uskumru! c) bir gün daha kanamaya başlıyor böylece güneşin bıçaklandığı yerden akşamleyin böylece uzun girilmeyen çarşılar üstüne, çarşılarsa kantaşına benzer bir şey olmalı ağlayan bir çocuk kadar sonrasız. herkesin kendisinden bir parça boşaldığı bir şey ki içine doğru sarkıtılıyoruz hep bir eylül iskeletini anımsatan ellerimin bir düğmeyi iliklerken o tenha güz'elliğinde, büyüdükçe büyüyen bir kulağa dönüşüyor içimde yalnızlık içim güvercin doluyor ah! ve bir gün daha kanamaya başlıyor böylece anılar eksilmez dese de bir güvercin hür gri anılar eksilmez, anılar gökyüzü gibi... d) bir kibritin yanarken çıkardığı sesin içindeydi oysa aşkın şivesi e) hiçbiri... Tolga TİGİN |