1. Sartlar geregi; Star, NTV ve TGRT televizyonlarini seyredebiliyorum. Gecen gece Star'da plaj voleybolu ile ilgili bir program seyrettim. Bizimkiler üç takimla yarisacakti ve bastan pes etmislerdi. Hepsi salon voleybolu oynadigini falan anlatti. Sonuçta, voleybol milli takim oyuncularimiz (Emrah, Gürsel, Ediz...) 3 takimla girdiler ve tüm maçlari kaybettiler.

    Simdi kafama takilan su oldu: bu arkadaslarla gece röportaj yapiliyor. Nerede biliyor musunuz? Bir diskoda. Fakat bizim huyumuz bu galiba. Hem kederden, hem zevkten kendimizi eglenceye vuruyoruz. Sporcularimiz gayet iyi örnek oluyorlar, devam etmeliler (Nasil olsa, ben desem de, demesem de devam edecekler).

2. Ertugrul Özkök bir yazisinda Tansu Çiller'den bahsederken; "belki ona vermemiz gereken deger buydu ama biz farkinda degildik" diye yazmisti. Yani onun mansetlerden, üçüncü sayfa satir arasina düsmesinden bahsediyordu.

    Star'da Sevda Demirel'i gördügümde tüylerim diken diken oldu. Hanimefendi, camileri gezip, lokma dagitmis. Bunu ise yaninda medya olmaksizin yapamiyor zaten. Bunu haber yapanlara ne demeli? Arz-talep ise ben talep etmiyorum.

3. Prenses Diana sizi ne kadar ilgilendirirdi bilmiyorum ama ben onunla ilgili hicbir  haberi okumazdim. Ölümü benim için birsey degistirmedi. Ingiliz halkinin prensesi olabilir ama ilgilenmiyorum. Iki çocuklu bir anne çikip televizyonda kocasinin ihanetini ve kendi ihanetini anlatabiliyormus. Diana cok masum ölmedi herhalde.