Arz-talep meselesi diyerek isin içinden çikmak en kolayi olsa gerek. Ortalikta bir sürü vücutlariyla ve mayolu-bikinili fotograflariyla kadinlar var. Ne is yaptiklari kimse tarafindan bilinmeyen ama her yaptiklari olay olan kadinlar.
Türkiye'deki programlara bir bakin. Spor programlarinda bile dansözler, mankenler, foto-modeller (bunun ne demek oldugunu bilmiyorum)... Alenen bu programlarda "modern pezevenklik" yapilmiyor mu? Filanca falancaya diyor ki; "ben ona bayiliyorum" veya "söyleyin ona kendine dikkat etsin".. Kadinligi yerden yere vuruyorlar. Erkekler biraz saf oldugundan, tum kadinlari ayni saniyor (dogal olarak).
Bir spor programinda görmüstüm. Trabzonspor Almanya'da bir spor salonunda çalisiyor, ayni bölümde baska çalisan kadinlar da var. Kamera durmadan orada calisan kadinlardan (sortlu olani) gösteriyor. Ve inanilmaz yakistirmalarla, kadin her egildiginde kadinin kalçalarina "zoom" yapiyor. Bu mu arz-talep? Eger toplum hala bunlarla tatmin oluyorsa, biz kadinlara sandigimizdan çok daha fazla is düsüyor. Herseyden önce erkeklerin bize saygi duymasinin önemini anlamak lazim. Bunu basarmak için "kendimize saygi duymayi" öncelikle biz ögrenelim.
Bakin, en azindan toplumumuzda bir kesim yukarida yazdiklarimin farkinda. Ama çok küçük bir kesim. Peki hiç düsündünüz mü? Böyle ne oldugu belli olmayan kadinlarin, toplumun diger kesimi üzerinde ne gibi etkiler yapabilecegini? Ben kendimi onlardan birinin yerine koyuyorum. Etkilenmemek mümkün degil. "Güzellikse güzellik" diye basliyorsunuz. Klasik ama "benim ondan neyim eksik" diye baska seytani düsünceler de kafaniza girebiliyor. Ahu Tugba filmlerini seyrettigim bir gün, kadinin yaptigi is karsisinda aldigi para ve imkanlarin beni etkilemedigini söylesem, yalan olur. O zamanlar genc kizdim ama yine de etkilenmistim. Demek ki, para kazanmak o kadar zor degilmis, hele hele iyi yasamak.
Bir lokma ekmek icin insanlarin birbirini öldürebildigi günümüzde, bu tür filmlerle insanlari kandirmak ne kadar dogru bir davranis? Elbette insanlar bir sürü amaçla büyük sehirlere gelir. Ortak amacimiz bu degil mi, iyi yasamak ve bunun için gerekli-yeterli parayi kazanmak.
Erkeklere gelince, onlar TV'de bu bir sürü ne idügü belirsiz kadini görünce, özellikle erkeklerin "çiplak" kadinlara olan egilimleri (çünkü ayni seyleri onlar da düsünüyor) "su kizi hayirlisiyla biriyle evlendirsem de kurtulsam" mantigina bürünmüyor mu? Amaç aslinda kizi namusuyla basindan atabilmek (bundan nasil emin oluyorlarsa?). Kizi eve kapatmak ve namusunu erkegine saklamasi için beynini yikamak. Ben hiç evlenmedim ama bir benzetme yapabilirim. Hanginiz çok sey beklediginiz bir seyden umdugunuzu bulabildiniz? Sonuçta, erkegin seni sever, döver, sen yeter ki itaat et. Bu ruh halinde veya basina geleceklerin bu oldugunu bilen bir kadinin saglikli düsünebilmesi bir mucize degil midir?
Bu tür kadinlar size çok mu uzak? Etrafiniza dikkatlice bakin.
Üstelik toplumumuzda mevcut genel kaniya göre, çiftlerin evlenmeden yasamalari normal degildir. Ama sanatçilar, artistler, solistler yani kisacasi meshur insanlarin yaptiklari (onaylanmasa da) normaldir.
Ayni eylemi Kasimpasa'da yapan kadin fahise, Bebek'te yapan kadin hanimefendi olabiliyorsa, buyrun siz çözün bu çifte standardi.
Devami var.