|
DOMUZ ÖLDÜ
George W. Bush şoförüyle bir kır gezisine çıkar.
Arabayla giderken bir tavuğu ezerler. Meseleyi tavuğun sahibi olan
çiftçiye kim anlatacak diye düşünürken Bush âlicenap bir tavırla şoförüne
şöyle der: "Bana bırak. Ben Dünya'nın en güçlü adamıyım. Çiftçi bana
muhakkak anlayış gösterecektir."
Bush çiftçinin evine girer ve bir dakika sonra da nefes nefese koşarak
geri döner. Göz morarmış, surat dağılmış haldedir. Şoförüne "Çabuk toz
olalım buradan!" der.
Aksilik bu ya, arabayla daha 20 metre gitmeden bu defa da orada gezen bir
domuzu ezerler. Bush korkulu gözlerle şoförüne bakar ve "Şimdi adama gidip
söyleme sırası sende!" der.
Şoför çiftliğe gider. Bush da arabada bekler. 10 dakika, 20 dakika 30
dakika derken....Şoför bir saat sonra şarkı söyleyerek, gülerek, cepleri
para dolu ve kolunda irice bir meyve sepeti ile geri gelir.
Bush şaşkın bir halde sorar: "Çiftçiye ne dedin ki bu kadar ikrama boğdu
seni?" "Valla ben de anlamadım" der Şoför. "Ben ona sadece şöyle dedim:
İyi günler. Ben George Bush'un şoförüyüm. Domuz öldü!
Amerikalı, İngiliz ve Iraklı
Bir Amerikalı, bir İngiliz ve bir Iraklı barda oturmuş içki
içiyorlarmış.
Amerikalı içkisini bitirince bardağı havaya fırlatmış, silahını çıkarıp
bardağa ateş edip parçalamış: "Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz
Amerika'da aynı bardakla iki kere içki içmeyiz" demiş.
İngiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardağı havaya fırlatmış ve ateş
ederek bardağı parçalamış: "Bizim İngiliz kumsallarında bardak yapacak cam
için o kadar çok kum vardır ki, aynı bardakla iki kere içki içmeyiz"
demiş.
Bunun üzerine Iraklı da buz gibi soğukkanlı bir şekilde içkisini bitirmiş,
bardağı havaya fırlatmış, silahını çekip Amerikalı ve İngilizi vurup
öldürmüş: Bağdat'ta bu İngiliz ve Amerikalılardan o kadar çok var ki, biz
aynı adamlarla iki kere içki içmeyiz" demiş.
PADİŞAH VE VEZİR
Padişah ile Vezir tartışmaya başlamış. Padişah, vezire, "En büyük ve en
güçlü benim. Sen benim emrimdesin" demiş.
Vezir, "Hayır ben büyüğüm. Ordunun başında ben savaşıyorum, sen sadece
mühür basıyorsun" diye itiraz etmiş. Tartışma uzayınca Padişah'la vezir,
bir çobanın yanına gitmiş ve konuya direkt girmemek için çobana sormuşlar;
-Senin koyunun mu büyük ineğin mi ? Çoban "İnek" demiş,
-Keçin mi büyük, öküzün mü ? Çoban "Öküzüm tabii ki" deyince, kilit soruyu
yöneltmişler çobana;
-Söyle bakalım "Padişah mı büyük, vezir mi?"..
Çoban hiç düşünmeden yanıtlamış. -Vallahi ben bu hayvanları tanımıyorum... |
|