Sık kullanılanlara ekle
  
   HABERLER
   POLİTİKA KAZANI
   RESMİ TELEFONLAR
  BİRAZ GÜLELİM
  İLETİŞİM
   
   
   
      LİNKLER
     Bergama
 
  
 

 

 

İZLENİM

Recai Şeyhoğlu

KİMİ EKMEK DERNİNDE, KİMİ DE...


The New York Times ' da yazan Anthony Lewis şöyle diyor:
"Tarihe bakarsak Püriten cinsel davranışla akıllı politik liderlik arasında bir ilişkinin olmadığını görürüz. Lloyd George, Franklin Rooswelt ve John F. Kennedy demokrasiye büyük katkılar yapmışlardır. Sıkı bir ahlak festinden geçirilmiş olsalardı hiçbiri o makama gelemezdi oysa."
Jonathan Alter ise Newsweek' de şöyle yazmış: "Cinsel ahlakın insanın iyi bir başkan olmasında etkisi olmamıştır."
1984' te Demokrat Parti başkan yardımcısı adayı Geraldine Ferraro ise şöyle konuşuyor: "Bir insanın ülkemizin yönetiminde gösterdiği başarıyı belirleyen etken, özel ilişkilerindeki ahlakı olamaz. Ben cinsel serbestiyi karakter eksikliğiyle bir tutamam."
Sabah akşam boyalı gazetelerde sanatçı ( !)larımızın kaçamak haberlerini görünce zamparalığın ne olduğuna değinelim istedim.
Son yıllarda yayımlanmış kimi kitaplarda Osmanlı Padişahlarının bir kısmının şehvet düşkünü olduklarına rastlarsınız.
"Osmanlıyı seks batırdı" diyen kimilerine, neredeyse, hak veresim geliyor. Bir harem ki dillere destan ! Padişahın elinin altında Ahu Tuğba, Ebru Destan, Çağla Şikel, Tuğçe Kazaz gibi kadınlar var.
Sarayda ıpılık sular içinde yüzen huri gibi hanımlar ! Havuz sefaları, müzik, dans... Gel keyfim gel !
Padişahlar yaşamış anlayacağınız...
Benim gibi meraklı biriyseniz, insan kasabı Adolf Hitler'in çırılçıplak dört kadınla sarayın bahçesinde gözleri bağlı olarak körebe oynadığına rastlarsınız kitabın birinde.
Günde üç beş gazete okuyan benim gibi biriyseniz sadist Hitler için Vakit gazetesi yazarı Abdurrahman Karakoç'un neler söylediğine tanık olursunuz:
"Hitler'in basiretine hayran olmamak elde değil. Hitler, bu günleri görmüş taa o zaman.
Dünyanın başına bela kesileceklerini bildiği içindir ki ırkçılığı din gibi algılayan, yeryüzünü kana bulamaktan zevk alan hokkabaz yahudileri temizlemiş. Meğer Hitler çok uzağı gören bir insanmış.(SABAH- 29.08.2004 Nebil Özgentürk)
"Hareket eden her şeye atlayan horoz anlamına gelen Sese Seko Koko Ng bendu Wa Za Banga'nın Zaire'yi yöneten Joseph Mobutu olduğunu duyunca 'vay Zaireli kadınlara! , diyesim geliyor.
Politikacı olarak, Truman, Nixon, Ford, Carter, Reagan ile faşist Franko ve Salazar'ın eşlerine sadık oldukları yazılır, çizilir.
Fransız erkeklerinin zamparalığı dillerdedir ama De Gaulle, bunun dışındadır.
Politikacılar zamparalığın seçmenin karşısında işlerine yaramayacağını bildikleri için bu tür faaliyetlerini halktan saklamaya çalışmışlardır. Cinsel perhizdeymiş havalarına girmiş olanlar kim biliyor musunuz ? Mussolini ve Hitler!

Çizmelerini çıkarmadan sevişen Mussolini sessiz sevişemezmiş. Kadın kolları arasındayken sürekli konuşur, küfreder, bağırırmış.
Sıraya dizdiği kadınlar arasında evliler, bekarlar, gazeteciler,artistler, hizmetçiler, kontesler, yabancı ziyaretçiler bulunuyormuş.
Bir iki kez portresini yaptırmak için poz verdiği yabancı bir ressamın karnına Küçük Mussolini' yi armağan etmekte bir beis görmemiş Duçe. Magda Coraboeuf adındaki Fransız gazetecisi Roma'dan Paris'e döndüğünde şunları söyleyecektir:"Roma'da iki ay kaldım ve Duçe bana yirmi kez sahip oldu.
Ağaçlara dayalı vaziyette, merdiven altlarında ve nehir kıyılarında......
Pantolonunu bile çıkarmaya gerek duymayan Duçe için hiçbir şey farketmiyormuş.
Suudi Arabistan kurucusu İbni Suud'un 30 yaşlarındayken başından 75 evlilik geçtiği söylenir. Hazretlerinin kendi ifadesine göre üç zevki varmış. Dua, kadın ve parfüm!
Amerikan gemisinde unutulan ecza dolabında ne varmış biliyor musunuz? Afrodizyaklar!
Bir seks fanatiği olan İdi Amin gecede dört kadını becermekle övünür, zihni kapasitesinin cinsel kapasiteyle doğrudan ilişkili olduğunu düşünürmüş.
Gecelik aşkları sayılamayacak kadar çok olan İdi Amin' in çağrısına boyun eğmeyen kadın olmamış.
Hitlerle kan bağı olsa gerek ki, kadınların yatakta çok canlı olmalarını ve çok bağırmalarını istermiş.
Ferdinand Marcos, Filipin Devlet Başkanıydı ama o da Amerikalı kadınlara çok düşkünmüş. Pek çok Amerikan askerinin karısıyla yattığı söylenir. Onu daha iyi anlamak için bir gözlemcinin şu sözlerine kulak vermeli: "Filipinlerde zampara bir koca bunun bedelini yaşamının sonuna kadar öder. Marcos da bunu yapmak için bizim ödediğimiz vergileri kullanmıştır."
Zampara politikacılar içinde herhalde en dürüst olanı Avustralya Başbakanı (1983) Bob Hawke. Tv programında ( 1989) karısını aldattığını söylemiş.
Sarhoşken her kadını elde etmeye çalışırmış.
Yunan Başbakanı Andreas Papandreu'nun zamparalığı dillerde.
Clinton gibi dile düşen zampara politikacılar da yok değil.
Sebgetullah seydaoğlu bunlardan biri.
Adnan Menderes'in Aynur Aydanla ilişkisini Mısırdaki sağır sultan bile biliyor.
Ayvalık'ta Kerry Seagrave'ın kitabını okuyunca tersinden düşünmeye başladım.
Erkekler her haltı yiyor da kadın politikacılar, kadın öğretmenler, kadın doktorlar, iş kadınları, köylü kadınlar nal mı topluyor dersiniz?
Düşünün ki kadının milletvekili olan kocası bir haftalığına yurtdışına gitti.
Düşünün ki kadının kocası içip içip erkenden sızdı.
Düünün ki kadının kocası her gün gecenin geç saatinde geliyor kahveden.
Düşünün ki.... Düşünün işte!
Sanıyor musunuz ki Roma kralı sefere çıktığında Teodora sabah akşam ağıt yakıyordu?
Malkoçoğlu Bali Bey, akından akına at koşturuyorken sanıyor musunuz ki karısı sadece yemek yapıyordu?
*
Neden mi yazdım bunları...
Kimi televizyon programlarından öğreniyoruz ki kimin eli kimin cebinde belli değil.
Sanmayın ki sadece mankenler, şarkıcılar, dansözler...
Bu işler sadece İstanbul'da derseniz aldanırsınız.
Aylar önce Güneydoğu' ya Ankara'dan, İzmir'den akın akın giden hayat kadınları Madagaskarlı değildi.
Ayşe'ydi, Canandı, Filiz'di, Fatma'ydı , Güllü'ydü onlar.
Bir nevi seyyar genelev kurulmuştu Ankara'nın sağ tarafında.
Fransızlar Cezayirdeyken nasıldıysa, ona benzer bir şey.
Amerikalı üçüncü sınıf başçavuşa varmak için işveli işveli Nato askerine bakan kızlar bizimkiler! Ben, evlenip sonra Edward ile Belçika'ya giden Alsancaklı kızın-mızı yıllar önce dinlemiştim evinde.
-Hiç olmazsa hayatımı kurtarırım!
Bu işleri biliniz ki televizyondaki gibi keyif için yapmıyor her kadın.
Çoğu hayatını kurtarmak için!
Hele sömürgelerde!...
Billur Kalkavan gibiler de yok değil tabii ki...
 

ismetbaytak@hotmail.com

ismetbaytak@kuzeyege.net

bergamaturkey@yahoo.com

kuzeyege@yaoo.com

 

 

 


1