|
BİRAZ GÜLELİM
İYİ BİR İZLEYİCİYİZDİR:
Türkler'in en sevdiği seyirlik etkinlik trafik kazasıdır.
Kaza hafifse, arabadan inip iki tarafa da "anlaşın" derler.
Onlar anlaşana kadar da oradan ayrılmazlar. Kaza ağırsa, belki kesik ya da
yanık ceset görürüm diye hız kesip duraklarlar.
Hatta bazıları otoyolda dururlar. Bu çoğunlukla son duruşları olur.
Türkler arkalarından gelenlere yeni bir seyir şansı yaratmaktan hiç
kaçınmazlar.
SAĞDUYULUYUZDUR:
Türkler, arabadayken çiklet çiğner gibi küfür ederler.
Yapılan araştırmalar, bir Türk sürücüsünün, trafikte günde ortalama 27 kez
küfür ettiğini ortaya koymuştur.
Ancak bu küfürlerin yüzde 77'sinde asla karşı taraftan gelen sürücüyü
rencide edici bir sözcük kullanmazlar.
Genellikle hedef sürücünün validesidir. Araştırmalar, her Türk sürücüsünün
günde ortalama 9 kez bir başka sürücüyü öldürmeyi aklından geçirdiğini,
ancak karşı tarafa yönelik tehdidini yüzde 99,5 oranında camı açmadan
gerçekleştiğini ortaya koyuyor.
Böyle de bir sağduyu var işte.
Hatta seslerini diğer sürücüye değil de kendi yanındakilere duyurmakla da
yetinirler.
Ama eğer bir gün, bir Türk bu işi arabadan inerek yapmaya karar verirse
orada kan akar, hem de çok kan akar.
HALAY'A ZAAFIMIZ VARDIR:
Türklerin yüzde 99.5'i halay çekmeyi bilmez.
Fakat bu ne yaman çelişkidir ki, Türklerin yüzde 99.5'i halay çeker.
Kutlama ve eğlenme Türklerin eski çağlardan bu yana sıkça yaptıkları bir
edimdir.
Ancak, tarihteki ilk sivil nitelikli toplu Türk kutlaması 80'li yılların
sonunda Galatasaray'ın Neuchatel'i Ali Sami Yen'de yendiği akşam tüm
yurtta, KKTC'de ve dış temsilciliklerimize yakın yörelerde yaşanmıştır.
Yıllarca toplu gösteri yasağı altında yaşamış olan Türkler, ceberut devlet
geleneğine özgü "resmi kutlama anlayışının etkisinden bir anda
çıkamadıkları için sabaha kadar bu tutukluğu üzerlerinden atmaya çalışıp,
ayaklarını bir ileri bir geri sallayıp durmuşlardır. |
|