|
BİRAZ GÜLELİM
Müdahale
Hakim kaynanasını dövmekten sanık bir adamın muhakemesine bakıyordu.
Şahitlere sordu:
-Bu adamı kaynanasını döverken gördün mü?
-Gördüm efendim.
-Neden müdahale etmedin?
-Neden müdahale etmeyim hakim bey ... Yardıma ihtiyacı yoktu ki evire
çevire dövüyordu!....
Avukat Temel
Temel şehrin en gözde semtinde büro tutmuş ve kapısına "Avukat Temel"
yazılı bir tabela asmış. Yeni bürosunda ilk sabah otururken kapı çalınmış
ve sekretere:
- Kapıyı aç kızım
demiş. Sekreter kapıyı açıp büroya gelen adamı Temel'in odasına soktuğu
anda Temel hemen telefona sarılmış konuşmaya başlamış:
-O iş tamam beyim... Benum aldığum davada kötü bir netice çıkmaz, tabi
hemen çıkarıruz Osmanı da ben kurtarmıştım Dursun'u da... Siz hiç merak
etmeyun. Ankara'da çok tanıduk var.
Konuşma bu şekilde birkaç dakika daha devam ettikten sonra Temel
sekreterin odaya getirdiği adama:
- Aman efendum kusura bakmayun ama görüyorsunuz ki işler çok yoğun sizin
ne davanuz vardı?
Demiş. Adam
-Hiiç... Benim davam filan yok ben telefonunuzu bağlamaya gelmiştim!
Demiş.
Plastik Fabrikası
Dünyanın dört bir yanından davet edilmiş gazeteciler Amerika`nın en büyük
lastik kuruluşunun tesislerini geziyorlardı. Lastik diye bilinen her şeyi
yapıyordu kuruluş. Otomobil lastiğinden çocuk balonuna, çarşı pazar
poşetine kadar, aklınıza ne gelirse.
Gazeteciler çeşitliliğe ve büyüklüğe hayran hayran dolaşıyorlardı
kendilerini gezdiren halkla ilişkiler görevlisinin arkasında.
Sıra prezervatif departmanına geldi.. Bu da çağın ötesinde pırıl pırıl bir
tesisti. Her boydan, renkten ve cinsten prezervatif el değmeden
hazırlanıyor ve paketleniyordu, yürüyen bandların üzerinde kayarken..
Lastik eriyik halde geliyor, kalıplanıyor, soğutuluyor, hava üfleyen
pompalarla kontrol ediliyor ve paket makinesine geliyordu.
Gazeteciler, tesisteki tek işçiyi bu paketleme makinasının başında
gördüler ve ne yaptığını dehşet içinde fark ettiler: İşçi, elindeki iğneyi
önünden gecen prezervatiflerin bazılarına rasgele batırıyor ve gözle
görülmez delikler açıyordu.
"Bu ne?" diye merakla sordu bir gazeteci.. "Ne yapıyor bu adam?.."
Geziyi yöneten halkla ilişkiler görevlisi açıkladı:
"Bu adam sayesinde emzik fabrikamızın satışlarının yüzde kaç arttığını
tahmin edemezsiniz!."
BABA TEMEL
Temel genç yaşta evlenir, karısı ile bir çocuğunu bırakarak gurbete çıkar.
On-onbeş sene dolaştıktan sonra...
-Hele bir sılaya varayım, der.
Evine geldiği zaman karısı ile birlikte üç çocuk bulur. En küçüğü önündeki
kaptan yoğurt yiyor yabancı yabancı bakıyordu.
-Yahu karucuğum. Bunlar da kim?
Karısı :
-Yahu der şu büyüğü ilk çocuğun değil mi? Ne çabuk unuttun!
-Ya öteki?
-O da ana rahminde idi, sen gittikten sonra doğdu.
-Ya diğeri?
-Canım, zaten onun da sana buba dediği yok ki, oturmuş yoğurdunu yiyi!
|
|