|
Sık kullanılanlara ekle | |||||||||||||||||
|
CHP İZMİR MİLLETVEKİLİ HAKKI ÜLKÜ
“ALLİANOİ POPÜLİST POLİTİKALARIN KURBANI OLUYOR”
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıklarına 30.05.2005’te yönelttiğim Allianoi Antik Kenti’nin kurtarılması konusunda neler yapıldığına dair soru önergelerime maalesef yeterli veya Allianoi adına umut verici bir cevap alamadım. Cevaplar, 08.09.2003’te dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu’ya aynı konuda yönelttiğim soruya gelen cevabın tekrarı niteliğindedir. Her üç bakan da sulama amaçlı olarak projelendirilen Yortanlı ve Çaltıkoru barajlarının yapımının hızla ilerlediğini, antik kentin kurtarılması için gerekli ödeneği gönderdiklerini belirtirken, kentin kurtarılması için baraj projelerinin yenilenmesinin düşünülmediğini sadece kil kaplama yöntemini bir çözüm olarak gördüklerini belirtmişlerdir. Bu kil kapama projesinin DSİ tarafından teklif edildiği çünkü bilimsel olan diğer projelerin maliyetli olduğu ne yazık ki açıkça belirtilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı hiçbir proje üretmeyip, üretilen projelerin teknik ve bilimsel değerlendirmesini bile yapmayıp, DSİ yetkililerinin belki de hiç düşünmeden ağızlarından çıkıvermiş kille kapama projesine rağbet etmektedir. Bu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Allianoi ile ne kadar uzak ve ilgisiz olduğunun en büyük göstergesidir. Allianoi, 1993 yılında ihaleye verilen ve 1994 yılında temeli atılan Yortanlı Barajı’nın gölet alanının tam ortasında olduğundan, baraj projesi gelecekte tamamlanıp su tutulmaya başladığında, 17 m. su altında kalacaktır. Barajın gölet alanı, kış aylarının düzensiz yağışları ve suyun aşındırması ile gölet taban ve kenarlarından gelen alüvyon dolgu dolacaktır. Mantık çerçevesinde 40 50 yıl sonra baraj ömrünü tamamladığında, başta bataklık olan bu alan kurutularak tarıma açılacaktır çünkü tarım alanları bugünkünden daha değerli olacaktır. Ayrıca 15-20 m. derine inilip arkeolojik kalıntıların ortaya çıkartılması olanaksızdır. Baraj gövdesi geç bir fay hattı üzerine oturtulmaktadır. Bu bölgede 100 yılda bir yaşanan deprem riski ile ilerde Ayazkent’i tehdit etmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak, baraj gövdesinin proje başlarında olduğu gibi ve adını da bulunması gereken yerden alan Yortanlı köyüne kaydırılması sonucunda Allianoi ören yeri tamamen korunmuş olacak aynı zamanda kültür zenginliklerimize ve dünyada sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek sağlık merkezlerine biri daha kazandırılmış olacaktır. Bu nedenle mevcut yol ve kamulaştırma yatırımları da göz önünde bulundurularak sadece toprak yığınından oluşan gövdenin yer değişikliği üzerinde durulmalı ve bunun 1. Derece’de Arkeolojik Sit Alanını su altında bırakmanın kanunsuzluğu ve hiçbir maliyetle karşılaştırılamayacak kültürel zenginliğin korunması yanında yeni yığma toprak bir gövdenin maliyetinin ne kadar komik kalacağının farkına varılmalıdır. 1. Derecede Arkeolojik Sit ilan edilmiş bir yeri tehlike altına sokacak hiçbir yapısal faaliyet yürütülemez, fiziki yaptırımda bulunulamaz. Bu, 2863 sayılı yasa ile kesin hükme bağlanmıştır. İhlal edenler Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanır. Ancak yapılan inşaat devlet eliyle yaptırıldığı için yasa yok sayılmakta ve görmezden gelinmektedir Yapılması gereken çalışma tüm gölet alanını kapsamaktadır. Ancak zaman ve para sıkıntısından dolayı kazı ekibi sadece Allianoi merkezde hatta sadece hamam alanında çalışılmaya zorlanmaktadır. Sondajları yapılması gereken birçok alan vardır. Bu alanlar haricinde Allianoi merkezi düşünülürse açığa çıkartılan alan bu merkezin henüz yarısına ulaşmamıştır. Anadolu’da bugüne değin saptanmış en büyük ve dünyanın en sağlam taş hamamının planı dahi tam olarak çıkartılamamıştır. 1998-2003 yılları arasıda olağan üstü bir hızla çalışılmıştır. 2003 yılında çalışma açıkça engellenmiştir. Bilimsel dokümanterin bitmesi için 6-7 kazı dönemine ihtiyaç vardır. Bakanların verdiği cevaplarda yıllara göre yeterli ödenek ayrıldığı belirtilmektedir fakat 2003 ve 2004 yıllarına hiç değinilmemiştir. Çünkü bu yıllarda kazı ekibi tam kadro olarak günlerce paranın gelmesini beklemiş işçi alımı yapılamamış, dolayısıyla kazılar Ağustos ayında gelen ödenek ile başlatılmış ve çok kısa süreli gerçekleştirilebilmiştir. 2004 yılında bütçe artırılmamıştır. Ayrıca geç gelen ödenek gerektiği gibi kullanılamayarak bir kısmı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na iade edilmiştir. Bu problem 2004 yılında olduğu gibi 2003 yılında da gerçekleşmiştir.
|
ismetbaytak@hotmail.com |