|
H |
KONULAR [ GİRİŞ ] [ ARABESK NEDİR ? ] [ ARAP
MÜZİĞİ ] [ ARABESK
İLE ARAP MÜZİĞİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ] |
GELELİM
ARABESK MÜZİĞE...
Kısaca
anlatmak istediğim arabesk kültürün doğuşu ve gelişimi
arabesk müzik ile paralel, birbirinden ayrılamaz orantılarda
olmuştur. 1950' li yılların sonlarında Nuri Sesigüzel ile
başlayan ama Orhan Gencebay ile asıl anlamı kazanan arabesk
müzik daha sonraki yıllarda Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses,
İbrahim Tatlıses, Hüseyin Altın, Hakkı Bulut, Gökhan Güney
ile doruğa ulaşmıştır.
Orhan Babanın arabesk müziğinin doğuşu ve gelişiminde en büyük otorite diyebiliriz. Yapılan bu müziğin tartışmaları onunla başlamıştır. Halkımız çok çabuk benimsemiştir. O dönemlerde türküler ve klasik Türk müziği revaçta idi. Taşralar Türk Halk müziği ile mutlu olurken kentlerde Türk Sanat müziği revaçta idi. Tabi batı özentisi ağırlıkta olan bir kesim ise batı müziğine yönelmiştir. Klasik batı müziği ile yoğrulmaya ve anlamaya çalışıyorlardır. Derken Batının rüzgarı Türkiye' yi de çarptı. Klasiklerden pop ve jazz denilen country ağırlıkta müzikler yapıldı. |
Derken Batının rüzgarı Türkiye' yi de çarptı. Klasiklerden
pop ve jazz denilen country ağırlıkta müzikler yapıldı.
Fecri Ebcioğlu, Alpay, Erol Evgin ... ve bunların yanında pop
gurupları .... Ama Anadolu halkına ilk zamanlar bu tür
müzikler uzaktı. Büyükşehirlerde hatırlı semtlerde
dinlenirdi.
Rock müziğidünyayı sarsarken Türkiye' de de etkisi
görülmüştür. Ama pop ve jazz müzikte olduğu gibi bu
müzikte Anadolu halkına uzaktı. Batı hayranlığı içinde
yaşayan kişilerce bu müzik yayılmaya çalışılmıştır.
Bazı sanatçılarımız ise Anadolu Rock müziği altında bu
müziği azda olsa sevdirmişlerdir. Hatta Anadolu halkıda çok
sevmiştir. Özellikle Barış Manço, Erkin Koray, Moğollar...
Ama büyükşehirlere göçen halkımızın duygularını da tam
olarak ifade etmekten uzak kalmışlardır.
Gecekondudan yaşayan halkın ezilmişliği, aşkları, feaodal
yapının kurbanlarını ifade eden bir protest müzik
doğmuştur. Arabesk müzik. Kısa zamanda gerek Anadoluda
gerekse Büyükşehirlerde yaşayan düşük gelirli aileler
tarafından sevilmiştir. Hayatın haksızlığına bazen kaderci
bir tutum bazende çözüm getirecek konular ile yapılan
şarkılar halkımızın duygularının rehberi olmuştur.
Herşeyden önce Türkiye' de doğmuş ve Türkiye' nin aynası
olmuştur. Yaşanan duygulardan beslenmiş taki günümüze kadar
gelmiştir. Artık yaşam tarzı olmakla beraber müzik tarzı
olarakta bazı otoritelerce ne kadar istenilmesede kendini kabul
ettirmiştir.
Bireylere indirgediğimiz de kimi aşkını bulmuş kimisi
ekonomik yetersizliği verdiği çile dolu hayatlarını
bulmuşlardır. Halk müziği ile Sanat müziği arasında çok
sesli protest tarzda bir Türk Müziğidir. Amerika' da doğan
Rock müziği nasıl onlara göre protest müzik ise Arabesk
müzik ise Türkiye' de gelişen çok sesli protest bir
olmuştur. Eserlerdeki konular çoğu zaman değişik olsada
çıkış kaynağı olarak bir benzerlik kurabiliriz.
Altmışlı yılların sonunda Orhan Gencebay, Nuri Sesigüzel
ile başlayan arabesk müzik Ferdi Tayfur, Muslüm Gürses
İbrahim Tatlıses ile tüm yurtta en çok dinlenen müzik
olmuştur. Yetmiş yıllar Arabeskin yayılma yılları olarak
değerlendirirsek, 80' li yılların başlarında ise Arabesk
Müziğin en dorukta olduğu zamanlardır. Bir çok pop, rock ve
sanat müziği sanatçıları piyasa koşullarına uymak için ya
tam arabesk kaset yapmışlar yada üç beş arabesk şarkı
albümlerine ilave etmişlerdir. 80' li yılların sonu ve 90'
lı yılların başlarında Arabesk müziğe ilgi azalırken pop
müziği patlama yapmıştır. Yine de arabesk Müziği kadar
dinleyeci kitlesine ulaşamamıştır.
Daha önce değindiğim gibi 90' lı yılların sonlarında özel
tv ve radyoların iyice çoğalması ile yasaklı arabesk müzik
kendini geliştirebilen ve sesini daha çok alana ulaştırabilen
müzik olmuştur. Bu arada eskisi gibi protest etkisi
azalmıştır. Artık kendi arasında türdeşleri
çıkmıştır. Soft arabesk ( taverna ve pop karışımı ).
Şarkılardaki konular toplumsal mesajlardan ve bireyin
başkaldırışlarından farklı konular almaya başlamıştır.
Tabiri caiz ise Damar şarkılar azalmıştır. Evrimleşen ve
gelişen arabesk müzik bu günümüze gelmiştir. Kasetleri en
çok satan, konserleri en çok kalabalık olan ve halka en yakın
olan müzik olarak Türkiye' nin Müzik Literatüerinde yarini
sağlamlaştırmıştır. Öcü edebiyatı yapanlar, sık sık
eleştirenler artık arabesk Müziği kabullenmişlerdir.